0,530,222 40 92 - İstanbul
Köpek eğitim merkezi hizmetimiz 7/24
Köpek pansiyon hizmetimiz servis
araçlarımız ile,
Köpek kulubeleri üretiyoruz.
Pet taksi bizim işimiz.
Onlar kesinlikle melekler, biz onların
bu dünyada da cenneti hak ettiklerine inanıyoruz.
www.catdogcenter.tr.gg
Affenpinscher
isminin anlamını hem görünüm hem de davranışlar açısından
çok güzel yansıtmaktadır. Almanca "Affen" kelimesi
maymun, "pinscher" ise terrier anlamına gelmektedir.
Fransada ise bu ırk bıyıklı küçük şeytan anlamına gelen
"diablotin moustachu" olarak bilinmektedir. Affenpinscher
apartman yaşamına uygun bir köpektir. Dışarıda oynamaktan
hoşlanan Affenpinscher ev dışında yaşayamaz. Enerjik ve aktif
bir köpek olmasına rağmen egzersiz gereksinimi ev içinde veya
bahçede yapılan oyunlar ve tasmalı kısa yürüyüşler ile
karşılanabilir. Airedale Terrier Bir terrier için dev gibi bir
görünüşü vardır. Bir zamanlar porsukları, ayıları ve
kurtları avlamak için kullanılırdı. Ancak yıllar sonra
centilmen bir köpek haline geldi. Sabırlı, sevimli ve cana
yakındır. Sevildiğini ve kendisine saygı gösterildiğini
hissetmeye ihtiyacı vardır. Hırçınlık yapabilir. Alaskan
Malamute Alaskan Malamute, apartman hayatı için uygun değildir.
Aktif bir ırk olması nedeni ile en azından büyükçe bir bahçeye
gereksinimi vardır. Eğer bahçeli bir evde oturuyor ve Malamutu
bahçe sınırları içinde tutmak istiyorsanız, yüksek bir çit
oluşturmalı ve çitin tabanını toprağa derine gömmelisiniz.
çünkü Malamutların kazma içgüdüleri kuvvetlidir ve kolayca çit
altından dışarı doğru kendine yol yapabilir. Alaskan Malamutlar
kendilerine ait olduğuna inandıkları topraklarda gezinmeyi
severler. Kürk yapısı sayesinde dondurucu soğuklara karşı
dayanıklıdır, fakat sıcak havalarda serin tutulmaları gerekir.
Sıcak iklimlerde zarar görmemeleri için daima korunaklı koyu
gölge bir alan ve içecek soğuk su bulundurulmasına özen
gösterilmelidir. Alman Çoban Köpeği Alman çoban Köpeği,
Alsatian diye de tanınır. Gösterişli, dengeli ve çok güçlü
bir köpektir. Kararlı, vefalı, efendisi ve çocuklara karşı
sevgi duyan, öteki hayvanlara karşı hoşgörülü, yabancılara
karşı uyanık ve kolay eğitilebilir bir ırktır. Amerikan Pitbull
Terrier Son derece cesur (çok eski savaş köpeklerinin torunudur.)
ve çok canlı bir köpektir. Düşmanıyla öldüresiye savaşır.
Ancak, asgari bir eğitimle yabancıların niyetini anlayabilecek
kadar yetenekli, sakin, iyi huylu ve itaatkar bir köpek haline
gelebilir. Appenzell Dağ Köpeği Kaslı, ama iri değildir.
şamatacı, dışa dönük bir köpektir. Alımlı ve duygulu bir
köpektir, fakat açık arazilerde özgür olmayı sever ve ev içi
hayata uyum sağlayamaz. Avustralya Çoban Köpeği Avustralya
Heeler, Hall's Heeler, Queensland Heeler ve Blue Heeler isimleriyle
de bilinen Avustralya çoban köpeği sağlam bünyeli, kaslı,
güçlü, çalışkan ve çok çeviktir. Apartman hayatı için
tavsiye edilmez veya en azından büyük bir bahçe gereklidir. Bu
hayvanların inanılmaz dayanıklılığı ve kuvveti vardır ve
onlara yaptıracağınız her türlü aktiviteden hoşlanırlar.
Avustralya Terrier Avustralya Terrieri, Aussie olarak da bilinen
küçük, güçlü, cesur ve canlı bir köpek ırkıdır. Avustralya
'da çok amaçlı iş köpeği olarak yetiştirilmiştir. özünde
bir iş köpeği olmasına rağmen sadakat ve sahibine bağlılığı
nedeniyle eş değerde bir ev köpeği olabilir. Tüm iklimlere ve
yaşam koşullarına adapte olabilen dayanıklı bir ırktır.
Sürekli sahibine yakın olmaktan hoşlanır. şehirde veya şehir
dışında çiftlik ortamında rahat bir şekilde yaşayabilir.
Apartman yaşamı için uygundur. Alman Av Terrieri Alman Av Terrieri
cesur, saldırgan, inatçı ve sadece efendisine karşı itaatkardır.
Eğitimi iyi almasına karşılık, kendisiyle iyi anlaşacak bir
sahip ister. Amerikan Bulldog Amerikan Bulldog, İngiliz ırkdaşına
göre daha çevik ve hareketlidir. Bazıları 2 metre veya daha fazla
yükseğe sıçrayabilmektedirler. Koca bir başı, güçlü
çeneleri, kaslı bir görüntüsü vardır. Bu iri cüsseye rağmen
sanki ayaklarının üzerinde dans ediyor gibidir. Erkekler gözle
görülür şekilde dişilerden güçlü ve kaslıdır. Amerikan
Staffordshire Terrier Amerikan Staffordshire Terrier'i çok kaslı,
tıknaz ama çevik, boyutlarına göre aşırı güçlüdür. Geniş,
güçlü bir kafası, kısa bir burnu ve çok güçlü bir çenesi
vardır. Kulakları genelde ke****** ki bu isteğe bağlıdır.
Gözleri yuvarlak ve siyahtır. Dişleri makas gibi üst üste
geçmelidir. Kürkü kalın, kısa, parlak tüylerden meydana gelir.
Her renk olabilir. Kuyruğu ucuna doğru incelir ve en ucunda bir
nokta halini alır. Kulakları diktir. Amerikan Tilki Tazısı
İngiliz kuzenine benzeyen Amerikan Tilki Tazısı, yetiştiricileri
tarafından daha hafif, koku alma duyusu daha gelişmiş ve av
alanında daha hızlı bir cins olarak yetiştirildi. Av alanında
gerçek bir savaşçıdır. Başka zamanlarda tatlı ve duygulu bir
köpektir. Evde uyuması gerekir. Ariegeois Ariegeois, hafif,
gösterişli ve güzel bir köpektir. Av sırasında tutkulu, aile
içinde sakin ve duyguludur. Evde uyuması gerekir. İyi huylu.
Koklayarak iz sürer. Avustralya Sığır Köpeği Avustralya çoban
köpeği genel yapı olarak güçlü, istenen görevi ne olursa olsun
başarma isteği ve becerisine sahip olan bir iş köpeğidir. Bir
yabancıyla karşılaştığında uyarıcı şüpheli bir ifade
takınması ırk için karakteristik kabul edilir. Avustralyalı
Kelpie Tilkiye benzeyen çok güzel bir köpektir. Canlı, çevik,
zeki ve sevimli bir ifadesi vardır. Eğitilebilir, zeki, dayanıklı
ve itaatkardır. Yaptığı işe çoşkuyla sarılır. Avusturyalı
Pinscher Gövdesi biraz alçak, sağlam yapılı ve orta büyüklükte
bir köpektir. Cesur, inatçı ve uyanıktır. Havlar ve refleksleri
hızlıdır. Görünüşü güzel bir köpektir. B Bandogge Mastiff
Amerikan Mastif kendine güvenen akıllı ve uysal bir köpektir.
Dövüş köpekleri olarak yetiştirilmeseler de genel olarak agresif
köpeklerdir ve bu yüzden ilk kez köpek alacak kişiler için iyi
bir seçim değildir. Basset Hound Sakindir ama ürkek değildir.
Efendisine karşı duygulu, çocuklara karşı dostça davranır.
Isırmaz. Biraz inatçı olabilir. Güzel sesi vardır Beagle Beagle
herkesi seven, nazik, tatlı, hayat dolu ve meraklı bir köpektir.
Mutlulukla kuyruk sallar, sosyaldir, cesurdur ve akıllıdır. Sakin
ve sevecendir. çocuklarla mükemmel anlaşır, genelde diğer
köpeklerle de arası iyidir, ama kedi gibi diğer hayvanlarla ve ev
hayvanlarıyla küçüklükten beri sosyalleşmemişlerse yalnız
bırakılmamalıdır Bernese Dağ Köpeği Güçlü ve kaslıdır.
Enerjik, dikkatli ve acelecidir. Isırmaz. Bir kişiye (efendisine)
duygusal larak bağlanır ve yabancılara karşı kuşkucudur. Border
Collie Border Collie apartman hayatına uygun değildir. Ev içinde
oldukça hareketlidir. Ancak büyük bir bahçede mutlu olabilir. Tüm
gün arka bahçede bağlı kalmaya uygun bir ırk değildir. Bouvier
des Ardennes Kırsal görünüşlü bir köpektir, hırçındır.
Görünüşü de mizacına uygundur. Yabancılara karşı düşman,
fakat efendisine karşı çok duygulu ve itaatkardır. Son derece
zekidir. Boxer Boxer "en güzel çirkin köpek" olarak da
tanımlanmıştır. çok iyi huylu ve sadık bir köpektir. Kin
duymaz, çocuklarla arası iyidir. Kolay eğitilir. Bullmastiff
Yapısı güçlü, ama hantal olmayan bir köpektir. Neşeli,
korkusuz, dengeli, itaatkar ve duyguludur. Ancak bu köpek enerjik
bir efendinin emrinde olmalıdır. Bavyera Dağ Tazısı Bavyera Dağ
Tazısı, hafif ama kaslı bir köpektir. Canlı, cesur, av sırasında
itaatkar, efendisine karşı çok duygulu. Evde uyuması gerekir. İyi
huylu. Koklayarak iz sürer. Belçika Groenendael Cinslerin sürekli
geliştirilmesi, Belçika Groenendael'in bir kişilik özelliği olan
çekingenliğinin ortadan kaldırılmasını sağlamıştır. Bu
köpeklerin büyük cögunluğu zekidir ve bellekleri güçlüdür.
İtaatkar, cesur ve ev içinde uysaldırlar. Border Terrier Belki de
Terrierlerin en küçüğü ve en az gösterişli olanıdır. çok
cesur, çok canlı, av sırasında amansızdır. Ev hayatına uyum
sağlar. özellikle kendisine iyi davranan çocuklara, çok iyi
davranır. Bouvier des Flandres Dev Schnauzer'e çok benzeyen Bouvier
des Flandres iri bir köpektir. Son derece iyi huyludur, bu
özelliğinden dolayı aile köpeği olarak da uyumludur. Bull
Terrier Bir zamanlar son derece vahşi bir köpekti. Ancak, modern
yetiştiriciler tarafından kibarlaştırılmıştır. Günümüzde
iyi huylu, sadık, nazik ve itaatkar bir köpektir. Büyük İsveç
Dağ Köpeği Gözleri çekici ve zeki bir izlenim verir. Sadık,
cesur, zeki, akıllı ve çocuk dostudur. C Cairn Terrier Yüzündeki
ifade tilki benzeridir. Canlı, neşeli, duygulu, sevimlidir. İlginç
bir özellik olarak Cairn Terrier, hile yapacak şekilde
eğitilebilir. Cao da Serra da Estrela Cao da Serra da Estrela, güçlü
omuzları ve iri bir başı olan dayanıklı bir köpektir. Zeki ve
sakin bakışlıdır. Efendisine karşı son derece uysal, fakat
yabancılara karşı kuşkucu ve çok vahşidir. Zeki, eğitilebilir,
savaşçı bir köpektir. İlk kez köpek alacaklar için uygun
değildir. Cesky Terrier Kısa bacaklı, fakat çevik ve güçlüdür.
Cesky Terrier iyi huylu, itaatkar, sadık, sabırlı ve cesur bir
köpektir. Chow Chow (çin Aslanı) Chow chow'un en belirgin iki
özelliği siyah dili ve ona sopa üzerinde yürüyormuş görüntüsü
veren neredeyse düz arka bacaklarıdır. Chow Chow yeterli egzersiz
imkanı sağlanırsa apartmanda yaşayabilir. Küçük bir bahçe de
yeterli olabilir. Sıcağa karşı duyarlıdır. Gerektiğinde
dışarda da yaşayabilir. Çatalburun Munis, sevecen ve itaatkar
köpekler. Sahiplerinin sözünden çıkmıyor, efendilikleri ile
biliniyorlar. Ama ortak bir dertleri var: Sanki tam ortadan ikiye
bölünmüş gibi duran, çirkin mi çirkin burunları. Bu yüzden de
onlara "çatalburun" deniyor. Bu kusurları aynı zamanda
en büyük avantajları. Bu sayede sanki iki burunları varmış gibi
daha iyi koku alıyorlar, çirkinlikleri onları diğer bütün
köpeklerden üstün kılıyor. Cao de Castro Laboreiro Gayretli,
sağlam ve sert bir köpektir. Bununla birlikte çevik ve soyludur,
çok cesur, uysal, sadık ve duyguludur. Havlamaları eşsizdir.
Boğuk bir baritonla başlar ve sonra tenorla bitirir. Cavalier King
Charles Spanieli Cavalier King Charles Spaniel, İngiltere Kralı II.
Charles'ın favorisi olan eski Toy Spaniellerin görüntüsüne sahip
yeni bir Toy Spaniel ırkıdır. Cavalier King Charles Spaniel canlı,
hareketli, coşkulu bir köpektir. Curly-Coated Retriever Duygulu,
sadık, kolay eğitilebilen ve iyi huylu bir köpektir. Bataklıkta
avlanabilir. Çin Shar-Pei Shar-Pei yeterli egzersiz imkanı
sağlandığında apartman dairesinde de mutlu olabilir. Ev içinde
orta derecede aktiftir. Yastıksı yüz derisi nedeniyle ısıya
karşı duyarlıdır. Gölge ve temiz serin su sürekli ulaşabileceği
bir yerde olmalıdır. Yeterli egzersiz sağlanırsa evde oldukça
sessizdir. D Dachshund (Sosis) üç ayrı türü vardır: Kısa
tüylü, uzun tüylü ve tel tüylü. Biz en eski ve ve diğer
türlerin de atası olan kısa tüylü olanı temel alacağız. En
sık görüleni kısa tüylü olanıdır. Bakışlarında enerjik ve
dostça bir ifade vardır. Cesur, inatçı, neşeli, duygulu,
kompkleksizdir. Doberman Pinscher Doberman kaslı ve son derece zarif
bir köpektir. Erkek ve dişiler arasında mizaç farkı vardır.
Dişiler, aileye karşı sakin, duyarlı ve duygulu, ancak
yabancılara karşı kuşkucudur. Erkek, son derece zeki, ancak
aceleci ve genellikle saldırgandır. Bu nedenle enerjik bir efendi
tarafından yönetilmesi gerekir. "Kötü doberman yoktur, kötü
doberman sahibi vardır!" sözü buradan gelir. Dalmaçyalı
Sakin, sadık, bağımsız ama evden hoşlanan, son derece duyarlı.
İnsana ihtiyaç duyar, aksi halde melankolik bir havaya bürünür.
çocuklarla oynamayı sever. Mükemmel bir belleği vardır.
Kendisine yapılan kötü muameleyi yıllar sonra bile
hatırlayabilir. Savunma için eğitilebilir. Koklayarak iz sürer.
Dev Schnauzer Standart Schnauzer'den daha güçlü ve heybetli bir
görünümü vardır. Sakin, istikrarlı, eğitilebilir bir köpektir.
çocuklara karşı bile çok sabırlıdır. Yılda iki kez tüyleri
kesilmelidir, kulağının kırpılması tercihe bağlıdır. Dogo
Arjantin Dogo Arjantin, atletik görünümlü, kaslı yapıda ve orta
boyutlarda bir ırktır. İyi bir bekçi köpeğidir. Ailesine bağlı
olan bu ırk oldukça akıllı ve oyuncudur. çocuklarla ve tüm aile
fertleri ile iyi anlaşır, öpülmekten ve kucaklanmaktan hoşlanır.
İyi bir eğitim ve sosyalleşme sürecinden geçmesi gerekir. E
Entlebucher Entlebucher çeşitli görevlere ve farklı ortamlara
gayet iyi uyum sağlayabilir. çalışırken yorulmaz ve daima
dikkatlidir. Sığırlara katı davranır, fakat çocuklarla arası
iyidir. Hareketli ortamlara alışkındır, ev dışında
yaşayabilir. Eskimo Köpeği Kurt benzeri boyuna göre çok iri ve
yapılı bir köpektir. Uysal, sadık, duygulu, yorulmaz bir cinstir,
fakat biraz ürkektir. Sert bir eğitim uygulanırsa daha da ürkek
olur. Efendisi, tam anlamıyla güvenini kazanmalıdır. İlgili
Aramalar: köpek türleri terrier cinsleri av köpeği cinsleri cins
köpekler köpeklerin özellikleri av köpekleri cinsleri en tatlı
köpek cinsleri saldırgan köpek cinsleri köpekler ve özellikleri
en sadık köpek cinsi
Smooth Fox Terrier, doğa tarafından pek çok saldırı silahıyla donatılmıştır: Güçlü çeneler, çok iyi gelişmiş dişler, hiddet, fiziksel güç ve en önemlisi cesaret. Sağlam yapılı, zarif bir köpektir. Fransız Bulldog Cesur, hareketli, dengeli, duygulu ve zekidir. Flat Coated Retriever İtaatkar, eğitilebilir, zeki, duygulu, çocuklara karşı sabırlı ve iyi huyludur. Fox Terrier (Wire) Wire Fox Terrier ve Smooth Fox Terrier arasındaki temel fark tüylerinin uzunluk ve renk olarak farklılığıdır. Bunlar dışında iki köpeğin de diğer özellikleri birbirine benzer. Fransız Mastiff çiftleşme yoluyla Fransız Mastiff'in saldırgan özellikleri başarıyla yumuşatılmış ve günümüzde ortaya nispeten hoşgörülü, duygulu ve sadık bir köpek ortaya çıkmıştır. G Glen of Imaal Terrier Glen of Imaal Terrieri, Gal Corgi'ye benzer, ancak tüyleri daha serttir. Güzel bir başı, neşeyle sallanan kuyruğuyla hoş bir köpektir. Grand Gascon Saintongeois Grand Gascon Saintongeois, çok iyi gelişmiş siyah burnu, uzun kulaklarıyla aristokrat görünümlü bir köpektir. Cüretli ve dirençlidir. Av alanı dışında çok duyguludur. çocuklarla iyi anlaşır, fakat apartman hayatına uygun bir köpek değildir. Dışarıda, geniş bir avlu veya arazide yaşamalıdır. Grönland Köpeği Son derece dayanıklı bir köpektir. Bütün kutup bölgeleri köpekleri gibi temel bir özellik olarak iyi huylu, sadık, canlı ve duyguludur. Genel olarak takım içinde iş gördüğü için, efendisiyle duygusal bir ilişki geliştirme fırsatı yoktur. Golden Retriever Hareketli, uysal, iyi huylu, duygulu ve sevimli bir köpektir. çocuklara, hatta bebeklere karşı çok sabırlı ve naziktir. Great Dane (Danua) Great Dane (Danua), asaleti dayanıklılıkla, gücü zerafetle birleştiren dev bir köpektir. Great Dane, yapısı gereği fazla degıskenlik göstermeyen bir köpektir, ancak koşullar gerektirdiğinde saldırganlaşabilir. Temel özellik olarak, yumuşak huylu, duygulu ve sabırlıdır. H Hanover Tazısı Orta büyüklükte, biraz alçak ama güçlü bir köpektir. İtaatkar, iyi huylu ve duyguludur. Doğayı sever, apartman hayatına uyum sağlayamaz, ancak ev dışında yaşayabilir. Hovawart Hovawart zeki, kararlı, itaatkar ve özellikle efendisine karşı duygulu bir köpektir. Erken yaşta eğitilmek istemez, çünkü bu yaşlarda sahip olduğu canlılığı ve neşeyi bir süre daha korumak ister. Hollanda Çoban Köpeği Hollanda çoban Köpeği itaatkar, uysal daima dikkatli, kendi bölgesine bağlı ve yaptığı işi coşkuyla yapan bir köpektir. Az bakım ister; yorgunluğa ve kötü hava koşullarına karşı dirençlidir. I İngiliz Bulldog Hala dövüşlerde kullanıldığı 19. yüzyıla kadar, saldırgan, yırtıcı ve kan dökücü bir hayvandı. öyle ki, Romalılar zinciri vurulmuş olsa bile bir bulldogun sokağa çıkarılmasını yasaklamışlardı. İrlandalı Terrier Wire Fox Terrier'e çok benzer, kuşkusuz ikisi arasında yakın bir ilişki vardır. Olağanüstü cesaretlerinden dolayı bir zamanlar "küçük yiğit" olarak anılırdı. Günümüzde nazik, eğitilebilir, vakur, duygulu bir köpektir. İtalyan Tazısı Canlı ve gayretlidir. Yırtıcı değildir. Az yemekle yetinebilir ve kulübede yaşayabilir. Duygularını pek göstermese de efendisinin kendisine daima ilgi göstermesini ve yanında olmasını ister. İngiliz Cocker Spaniel İngiliz Cocker Spaniel, dayanıklı, enerjik, mutlu ve sevgi dolu bir köpektir. Bu hayat dolu köpeğin arası çocuklarla mükemmeldir ancak yine de kızdırılmaktan hoşlanmaz. Yabancılara karşı dost canlısıdır. İrlandalı Kurt Tazısı İyi huylu, sabırlı, cömert, düşünceli ve zekidir. Tek bir kişiye bağlanma eğilimindedir. İsveç Geyik Avcısı Tilki benzeri, fakat iri bir köpektir. Tüyleriyle olduğundan daha cüsseli görünür. Dengeli, gururlu ve itaatkar bir köpektir. Evde yaşamaya uygun değildir. Bu cins köpekler sıcak iklimlerde egzamaya yakalanabilirler, dikkatli olunmalıdır. J Jack Russell Terrier Fox Terrier'e (tilki terrieri) benzer. Cesur, şen, fedakar ve itaatkar bir köpektir. Jack Russell Terrier yeterli egzersiz imkanı sağlandığında apartman hayatına da uyum sağlar. Ev içinde oldukça hareketlidir. Japon Chin Efendisine son derece bağlı, uysal, duygulu, zeki ama yabancılara karşı huysuz bir köpektir. Evde uyuması gerekir. İyi huylu, fakat kesin ısırma eğilimlidir. RocKmaNia 07-08-2008, 06:41 PM K Kangal Zeki, kolay eğitilen, çocuklara karşı sabırlı, azarlanmaya karşı duyarlı, sevilmek isteyen, yaşadığı yeri sahiplenen bir köpektir. Yabancılara karşı kuşkucudur, bu nedenle güvenli ve çitlerle çevrili bir alanda ya da koruyucusu olduğu sürüsüyle birlikte açıkta yaşamalıdır. King Charles Spaniel İngiliz Toy Spaniel küçük ve dayanıklı bir spaniel'dir. İngiliz Toy Spanieli kibar, oyuncu, sevgi dolu ancak bazen biraz çekingen bir ırktır. Karelya Ayı Köpeği Yüksekliğinden biraz daha uzun, sağlam yapılı bir köpektir. Son derece cesur, saldırgan ve efendisine karşı itaatkardır. Kars Çoban Köpeği Kars, Ardahan, Artvin, Erzurum, Ağrı, Iğdır bölgelerinde yetişen, saflığı tescil edilmiş, bölge şartlarına uyumlu, çok iyi koruyucu özelliğe sahip, uyumlu, zeki, akıllı ideal bir çoban köpeğidir. Kerry Blue Terrier Hırçın, fakat eğitilebilir ve duygulu bir köpektir. Aile üyeleriyle iyi arkadaşlık kurar, fakat biraz inatçı ve sinirli bir tabiatı olduğu unutulmamalıdır. Kyüshü Sağlam yapılı ve kaslıdır. çok sabırlı, zeki, eğitilebilir, sessiz, uysal, duygulu, iyi bir köpektir. Gerek gövdesi gerekse alışkanlıkları bakımından çok temiz bir hayvandır. Ev hayatına gayet iyi uyum sağlar. L Labrador Retriever Labrador Retriever, duygusal ve sabırlı bir köpektir. Oldukça zeki, sadık, itaat etmeye hevesli ve hareketlidir. özellikle de suda oynama bayılır. Lapponian Çoban Köpeği Enerjik, itaatkar, çalışkan bir köpektir. İçgüdüleri gereği doğal bir havlama eğilimi vardır. Ev dışında yaşabilir, açık alanlara alışmıştır. Lakeland Terrier Lakeland Terrier, güzel ve zarif bir köpektir. Duygulu, neşeli, hareketli, heyecanlı, inatçı, aktif ve ısrarcı bir tabiatı vardır. Diğer hayvanlara ve köpeklere karşı sinirli bir yapı gösterebilir. Lapphund Disiplinli, duygulu, çocuklara karşı sabırlı ve dikkatli bir köpektir. Yabancılara karşı kuşkucudur Lowchen Uysal, neşeli, duygulu, zeki bir ırktır. Evde uyuması gerekir. İyi huyludur. Bekçilik veya koruma eğitimi verilebilir. M Maltese Zeki, oyuncu, efendisine bağlıdır. Yabancı sesler duyduğu zaman dikkat kesilir. Evde uyuması gerekir, iyi huyludur. Minyatür Bull Terrier Minyatür Bull Terrier güçlü yapısı, kare şeklinde simetrik vücudu, aktif ve zeka dolu davranışlarıyla tamamen Bull Terrier'in küçük versiyonudur. Manchester Terrier Manchester Terrieri zeki, son derece canlı ve sadık bir köpektir. Minyatür Pinscher “Pinscher” sözcüğü Almanca ısırıcı anlamına gelir. Aslında uysal, fedakar, duygulu, aynı zamanda temiz ve zeki bir köpektir. N Napoliten Mastiff Ciddi, güçlü görünen bir ırk mensubudur. Başı büyüktür. Kaba ve hatta vahşi görünüşüne rağmen, barışçı ve dengeli bir köpektir. Efendisine ve aile dostlarına karşı yumuşak ve duyguludur. çok dayanıklı bir hayvandır ve fiziksel acılara büyük bir sabırla dayanır. Norsk Buhund Norsk Buhund cesur, itaatkar, enerjik, sadık ve çok çalışkandır. Norwich Terrier Norwich Terrieri, en küçük terrierlerden biridir. Aktif, cesur, duygulu, dengelidir. Sinirli ve hırçın bir köpek değildir. Newfoundland Newfoundland büyük bir köpektir. Güçlü, zarif, uyumlu, çevik ve dayanıklıdır. Dikkat çekici özellikleri olan bir köpektir. İyi, cesur, cömert, zeki ve insana yakın. Lord Byron bu cins hakkında şunları yazmıştır: "... Cesareti vahşilikten uzaktır. İnsana ait kusurları taşımaz, fakat onun tüm erdemlerine sahiptir." Aynı zamanda sabırlı bir köpektir. Yabancılara karşı iyi davranır ve efendisine karşı son derece dikkatlidir. Norveç Geyik Avcısı Sadık, duygulu, eğitilebilir, temiz, uysal ve zekidir O Old English Sheepdog Yürüyüşü esnek, tıknaz ve kaslı bir köpektir. Kuyruğu bobtail (kesik kuyruk) isminden de anlaşıldığı gibi kuyruksuzdur. İyi huyludur. Otterhound Cesur, neşeli, azimli, duyguludur. İnsana arkadaşlık eden bir köpek olarak değerlidir. RocKmaNia 07-08-2008, 06:45 PM P Pappilon Dengeli, itaatkar, sessiz bir köpektir. Petit Basset Griffon Vendien Cesur, inatçı, azimli bir köpektir. Aile içinde duygulu, sadık, uysal, sevimlidir. Pomeranyalı Canlı, neşeli, gururlu ve itaatkardır. Yabancılara havlama eğilimi vardır. Poodle (Standart Kaniş) İyi huylu, çok zeki, cesur, neşeli, duyarlı ve eğitilebilir bir köpektir. Pyrenees Mastiff Pyrenees Mastiff zarif bir güzelliği olan, sağlam, simetrik, güçlü bir köpektir. İri bir köpek olmasına rağmen öyle hafif adımlarla yürür ki, ayak izleri zor seçilir. Sessiz, arkadaş canlısı ve zekidir. Az yemekle yetinir. Petit Bleu de Gascogne Grand Blue de Gascogne cinsinin küçük kardeşidir. Daha küçük olduğu için hareket yeteneği fazladır ve görünüşü daha sağlamdır. Gururlu, cüretli, inatçı bir köpektir. Efendisine karşı iyi huylu ve duyguludur. Evde uyuması gerekir. İyi huylu. Koklayarak iz sürer. Picardy Çoban Köpeği Saldırgan bir köpek değildir. Ancak, düşmanlarına cesaretle karşı durur, yüzünde vahşi bir ifadeyle hırlar ve bu arada güçlü dişlerini gösterir. Enerjik, hoş ve azimli bir görünüşü vardır. Poodle (Minyatür Kaniş) İyi huylu, çok zeki, cesur, neşeli, duyarlı, eğitilebilir Pyrenees Çoban Köpeği Cesur, bazen fazla cüretli, neşeli ve zekidir. R Rafeiro do Alentejo Vurdumduymaz, uykulu, hatta yorgun görünüşüne karşılık çok çalışkandır. Güçlü bir yürüyüşçüdür. St.Bernard'ı andıran gövdesi ve bir ayınınkini andıran başı vardır. Rottweiler Rottweiler'ın iri ve güçlü bir bedeni vardır. Adaleli ve atletik olan bu ırk, geniş bir kafaya ve yuvarlak bir alına sahiptir. çeneler iyi gelişmiştir ve dişler makas ısırışı ile kapanır. Gözler ırkın iyi huy ve sadakatinin ifadesini yansıtır ve koyu renklidir. Dengeli, sakin, itaatkar, cesur ve kolay eğitilir. Yalnızca efendisi ve ailesi saldırıya uğradığı zaman sertleşir. Russian Spaniel Her zaman siyah-beyaz olan Rus Spanieli sağlam yapılı bir köpektir. Vücudu kalbe geniş bir alan sağlayan sağlam göğüs kafesi ile güçlü bir yapısı vardır. RocKmaNia 07-08-2008, 06:47 PM S Sakallı Collie Sakallı Collie, neşeli ve duyguludur. çocuklarla iyi anlaşır, iyi huylu bir köpektir. Schipperkee Coşkun, eğitilebilir, zeki, meraklı, yabancılara karşı kuşkucudur. Shih-Tzu Küçük ve dayanıklı bir köpektir. çift katmanlı uzun bir kürk yapısına sahiptir. Son derece vakur bir görünümü olan Shih-Tzu'nun burun üzerinden yukarı doğru büyüyen tüyleri ırka özgü yüz ifadesini ve "saç şeklini" oluşturur. Soft Coated Wheaten Terrier Zarif hareketli, güçlü bir köpektir. Cesur, aktif ve uyanıktır. Yetenekleri çok çeşitlidir Styrian Dağ Tazısı Ciddi ve zeki görünüşlü bir yüzü olan, orta büyüklükte bir köpektir. Av sırasında inatçı ve kaba olan bu köpek efendisine karşı iyi huylu ve duyguludur. Neşeli ve temiz bir köpektir. Ev dışında yaşayabilir. Sibirya Kurdu (Husky) Ota büyüklükte, canlı, dayanıklı, hoş görünüşlü ve hareketli bir köpektir. İnsanlara uyumlu ve duyguludur. İyi bir arkadaş olmakla birlikte son derece inatçıdır ve kolayca canı sıkılır. Sokö (Sokak Köpeği) çomar, melez bir ırktır. Diğer köpek ırkları gibi saf bir ırk değildir, yine de ortak özellikleri bir başlık altında toplanabilecek kadar benzer görünüş olmasa da, kişilik özellikleri sergileyebilir. Bu yüzden ve evimizdeki birçok köpeğin bu ırk başlığı altında toplanabileceği mantığına dayanarak Türk Sokak Köpeği diye adlandırdığımız çomar'ı köpek ırkları listemize aldık. Sussex Spanieli Normal zamanlarda sakin ve zeki, av sırasında coşkulu bir savaşçıdır. T Tatra Çoban Köpeği Tatra çoban Köpeği, zeki cesur, akıllı ve neşelidir. Sinirli değildir. çabuk heyecana kapılması, Tatra çoban köpeğinin köpek gösterilerinde elenmesine yol açar. Türk Tazısı Türkiye'nin özellikle Güney Bölgelerinde bulunan, çok uzun zamandan beri tavşan avlamak amacıyla yetiştirilen, diğer çoban Köpekleri ile Anadolu'nun kültürüne yerleşmiş ender köpek ırklarından biridir Trigg Tazısı İnce ve soylu vücut hatları olan güzel bir tazıdır. Güçlü ve emirlere karşı dikkatlidir. çocuklarla iyi anlaşır, fakat ev dışında yaşamaya uygundur. Hareketli bir köpektir. Tyrolean Tazısı Canlı, cesur, hoş, itaatkar bir köpektir. 30-39 cm yüksekliğinde daha küçük bir türü de vardır. V Valee Çoban Köpeği Belleği çok güçlüdür, yıllar öncesine ait bir dokunuşu ya da okşamayı hatırlar. Nazik, sakin, temiz ve çocuklarla uyum içinde yaşayabilen bir hayvandır. Güçlü, kaslı, iyi huyludur. Valee çoban Köpeği'nin, Bergamasco'nun aksine tüyleri taranabilir ve bu özelliği onu daha cazip hale getirir. Vizsla Zeki, eğitilebilir, dengeli, itaatkar ve duyguludur. W Weimaraner Canlı, neşeli, duygulu ve biraz inatçıdır. Wirehaired Pointing Griffon Canlı, zeki, hareketli ve duygulu bir köpektir Welsh Springer Spaniel Neşeli, duyarlı ve bağımsızdır. Güçlü, sağlam bir köpektir. Whippet Mutlu, duygulu, gururlu, zeki ve uysaldır Y Yorkshire Terrier Bütün terrierler gibi canlı, cesur, inatçı, efendisine karşı duygulu, yabancılara karşı kuşkucudur. öteki hayvanlarla pek anlaşamaz..
Smooth Fox Terrier, doğa tarafından pek çok saldırı silahıyla donatılmıştır: Güçlü çeneler, çok iyi gelişmiş dişler, hiddet, fiziksel güç ve en önemlisi cesaret. Sağlam yapılı, zarif bir köpektir. Fransız Bulldog Cesur, hareketli, dengeli, duygulu ve zekidir. Flat Coated Retriever İtaatkar, eğitilebilir, zeki, duygulu, çocuklara karşı sabırlı ve iyi huyludur. Fox Terrier (Wire) Wire Fox Terrier ve Smooth Fox Terrier arasındaki temel fark tüylerinin uzunluk ve renk olarak farklılığıdır. Bunlar dışında iki köpeğin de diğer özellikleri birbirine benzer. Fransız Mastiff çiftleşme yoluyla Fransız Mastiff'in saldırgan özellikleri başarıyla yumuşatılmış ve günümüzde ortaya nispeten hoşgörülü, duygulu ve sadık bir köpek ortaya çıkmıştır. G Glen of Imaal Terrier Glen of Imaal Terrieri, Gal Corgi'ye benzer, ancak tüyleri daha serttir. Güzel bir başı, neşeyle sallanan kuyruğuyla hoş bir köpektir. Grand Gascon Saintongeois Grand Gascon Saintongeois, çok iyi gelişmiş siyah burnu, uzun kulaklarıyla aristokrat görünümlü bir köpektir. Cüretli ve dirençlidir. Av alanı dışında çok duyguludur. çocuklarla iyi anlaşır, fakat apartman hayatına uygun bir köpek değildir. Dışarıda, geniş bir avlu veya arazide yaşamalıdır. Grönland Köpeği Son derece dayanıklı bir köpektir. Bütün kutup bölgeleri köpekleri gibi temel bir özellik olarak iyi huylu, sadık, canlı ve duyguludur. Genel olarak takım içinde iş gördüğü için, efendisiyle duygusal bir ilişki geliştirme fırsatı yoktur. Golden Retriever Hareketli, uysal, iyi huylu, duygulu ve sevimli bir köpektir. çocuklara, hatta bebeklere karşı çok sabırlı ve naziktir. Great Dane (Danua) Great Dane (Danua), asaleti dayanıklılıkla, gücü zerafetle birleştiren dev bir köpektir. Great Dane, yapısı gereği fazla degıskenlik göstermeyen bir köpektir, ancak koşullar gerektirdiğinde saldırganlaşabilir. Temel özellik olarak, yumuşak huylu, duygulu ve sabırlıdır. H Hanover Tazısı Orta büyüklükte, biraz alçak ama güçlü bir köpektir. İtaatkar, iyi huylu ve duyguludur. Doğayı sever, apartman hayatına uyum sağlayamaz, ancak ev dışında yaşayabilir. Hovawart Hovawart zeki, kararlı, itaatkar ve özellikle efendisine karşı duygulu bir köpektir. Erken yaşta eğitilmek istemez, çünkü bu yaşlarda sahip olduğu canlılığı ve neşeyi bir süre daha korumak ister. Hollanda Çoban Köpeği Hollanda çoban Köpeği itaatkar, uysal daima dikkatli, kendi bölgesine bağlı ve yaptığı işi coşkuyla yapan bir köpektir. Az bakım ister; yorgunluğa ve kötü hava koşullarına karşı dirençlidir. I İngiliz Bulldog Hala dövüşlerde kullanıldığı 19. yüzyıla kadar, saldırgan, yırtıcı ve kan dökücü bir hayvandı. öyle ki, Romalılar zinciri vurulmuş olsa bile bir bulldogun sokağa çıkarılmasını yasaklamışlardı. İrlandalı Terrier Wire Fox Terrier'e çok benzer, kuşkusuz ikisi arasında yakın bir ilişki vardır. Olağanüstü cesaretlerinden dolayı bir zamanlar "küçük yiğit" olarak anılırdı. Günümüzde nazik, eğitilebilir, vakur, duygulu bir köpektir. İtalyan Tazısı Canlı ve gayretlidir. Yırtıcı değildir. Az yemekle yetinebilir ve kulübede yaşayabilir. Duygularını pek göstermese de efendisinin kendisine daima ilgi göstermesini ve yanında olmasını ister. İngiliz Cocker Spaniel İngiliz Cocker Spaniel, dayanıklı, enerjik, mutlu ve sevgi dolu bir köpektir. Bu hayat dolu köpeğin arası çocuklarla mükemmeldir ancak yine de kızdırılmaktan hoşlanmaz. Yabancılara karşı dost canlısıdır. İrlandalı Kurt Tazısı İyi huylu, sabırlı, cömert, düşünceli ve zekidir. Tek bir kişiye bağlanma eğilimindedir. İsveç Geyik Avcısı Tilki benzeri, fakat iri bir köpektir. Tüyleriyle olduğundan daha cüsseli görünür. Dengeli, gururlu ve itaatkar bir köpektir. Evde yaşamaya uygun değildir. Bu cins köpekler sıcak iklimlerde egzamaya yakalanabilirler, dikkatli olunmalıdır. J Jack Russell Terrier Fox Terrier'e (tilki terrieri) benzer. Cesur, şen, fedakar ve itaatkar bir köpektir. Jack Russell Terrier yeterli egzersiz imkanı sağlandığında apartman hayatına da uyum sağlar. Ev içinde oldukça hareketlidir. Japon Chin Efendisine son derece bağlı, uysal, duygulu, zeki ama yabancılara karşı huysuz bir köpektir. Evde uyuması gerekir. İyi huylu, fakat kesin ısırma eğilimlidir. RocKmaNia 07-08-2008, 06:41 PM K Kangal Zeki, kolay eğitilen, çocuklara karşı sabırlı, azarlanmaya karşı duyarlı, sevilmek isteyen, yaşadığı yeri sahiplenen bir köpektir. Yabancılara karşı kuşkucudur, bu nedenle güvenli ve çitlerle çevrili bir alanda ya da koruyucusu olduğu sürüsüyle birlikte açıkta yaşamalıdır. King Charles Spaniel İngiliz Toy Spaniel küçük ve dayanıklı bir spaniel'dir. İngiliz Toy Spanieli kibar, oyuncu, sevgi dolu ancak bazen biraz çekingen bir ırktır. Karelya Ayı Köpeği Yüksekliğinden biraz daha uzun, sağlam yapılı bir köpektir. Son derece cesur, saldırgan ve efendisine karşı itaatkardır. Kars Çoban Köpeği Kars, Ardahan, Artvin, Erzurum, Ağrı, Iğdır bölgelerinde yetişen, saflığı tescil edilmiş, bölge şartlarına uyumlu, çok iyi koruyucu özelliğe sahip, uyumlu, zeki, akıllı ideal bir çoban köpeğidir. Kerry Blue Terrier Hırçın, fakat eğitilebilir ve duygulu bir köpektir. Aile üyeleriyle iyi arkadaşlık kurar, fakat biraz inatçı ve sinirli bir tabiatı olduğu unutulmamalıdır. Kyüshü Sağlam yapılı ve kaslıdır. çok sabırlı, zeki, eğitilebilir, sessiz, uysal, duygulu, iyi bir köpektir. Gerek gövdesi gerekse alışkanlıkları bakımından çok temiz bir hayvandır. Ev hayatına gayet iyi uyum sağlar. L Labrador Retriever Labrador Retriever, duygusal ve sabırlı bir köpektir. Oldukça zeki, sadık, itaat etmeye hevesli ve hareketlidir. özellikle de suda oynama bayılır. Lapponian Çoban Köpeği Enerjik, itaatkar, çalışkan bir köpektir. İçgüdüleri gereği doğal bir havlama eğilimi vardır. Ev dışında yaşabilir, açık alanlara alışmıştır. Lakeland Terrier Lakeland Terrier, güzel ve zarif bir köpektir. Duygulu, neşeli, hareketli, heyecanlı, inatçı, aktif ve ısrarcı bir tabiatı vardır. Diğer hayvanlara ve köpeklere karşı sinirli bir yapı gösterebilir. Lapphund Disiplinli, duygulu, çocuklara karşı sabırlı ve dikkatli bir köpektir. Yabancılara karşı kuşkucudur Lowchen Uysal, neşeli, duygulu, zeki bir ırktır. Evde uyuması gerekir. İyi huyludur. Bekçilik veya koruma eğitimi verilebilir. M Maltese Zeki, oyuncu, efendisine bağlıdır. Yabancı sesler duyduğu zaman dikkat kesilir. Evde uyuması gerekir, iyi huyludur. Minyatür Bull Terrier Minyatür Bull Terrier güçlü yapısı, kare şeklinde simetrik vücudu, aktif ve zeka dolu davranışlarıyla tamamen Bull Terrier'in küçük versiyonudur. Manchester Terrier Manchester Terrieri zeki, son derece canlı ve sadık bir köpektir. Minyatür Pinscher “Pinscher” sözcüğü Almanca ısırıcı anlamına gelir. Aslında uysal, fedakar, duygulu, aynı zamanda temiz ve zeki bir köpektir. N Napoliten Mastiff Ciddi, güçlü görünen bir ırk mensubudur. Başı büyüktür. Kaba ve hatta vahşi görünüşüne rağmen, barışçı ve dengeli bir köpektir. Efendisine ve aile dostlarına karşı yumuşak ve duyguludur. çok dayanıklı bir hayvandır ve fiziksel acılara büyük bir sabırla dayanır. Norsk Buhund Norsk Buhund cesur, itaatkar, enerjik, sadık ve çok çalışkandır. Norwich Terrier Norwich Terrieri, en küçük terrierlerden biridir. Aktif, cesur, duygulu, dengelidir. Sinirli ve hırçın bir köpek değildir. Newfoundland Newfoundland büyük bir köpektir. Güçlü, zarif, uyumlu, çevik ve dayanıklıdır. Dikkat çekici özellikleri olan bir köpektir. İyi, cesur, cömert, zeki ve insana yakın. Lord Byron bu cins hakkında şunları yazmıştır: "... Cesareti vahşilikten uzaktır. İnsana ait kusurları taşımaz, fakat onun tüm erdemlerine sahiptir." Aynı zamanda sabırlı bir köpektir. Yabancılara karşı iyi davranır ve efendisine karşı son derece dikkatlidir. Norveç Geyik Avcısı Sadık, duygulu, eğitilebilir, temiz, uysal ve zekidir O Old English Sheepdog Yürüyüşü esnek, tıknaz ve kaslı bir köpektir. Kuyruğu bobtail (kesik kuyruk) isminden de anlaşıldığı gibi kuyruksuzdur. İyi huyludur. Otterhound Cesur, neşeli, azimli, duyguludur. İnsana arkadaşlık eden bir köpek olarak değerlidir. RocKmaNia 07-08-2008, 06:45 PM P Pappilon Dengeli, itaatkar, sessiz bir köpektir. Petit Basset Griffon Vendien Cesur, inatçı, azimli bir köpektir. Aile içinde duygulu, sadık, uysal, sevimlidir. Pomeranyalı Canlı, neşeli, gururlu ve itaatkardır. Yabancılara havlama eğilimi vardır. Poodle (Standart Kaniş) İyi huylu, çok zeki, cesur, neşeli, duyarlı ve eğitilebilir bir köpektir. Pyrenees Mastiff Pyrenees Mastiff zarif bir güzelliği olan, sağlam, simetrik, güçlü bir köpektir. İri bir köpek olmasına rağmen öyle hafif adımlarla yürür ki, ayak izleri zor seçilir. Sessiz, arkadaş canlısı ve zekidir. Az yemekle yetinir. Petit Bleu de Gascogne Grand Blue de Gascogne cinsinin küçük kardeşidir. Daha küçük olduğu için hareket yeteneği fazladır ve görünüşü daha sağlamdır. Gururlu, cüretli, inatçı bir köpektir. Efendisine karşı iyi huylu ve duyguludur. Evde uyuması gerekir. İyi huylu. Koklayarak iz sürer. Picardy Çoban Köpeği Saldırgan bir köpek değildir. Ancak, düşmanlarına cesaretle karşı durur, yüzünde vahşi bir ifadeyle hırlar ve bu arada güçlü dişlerini gösterir. Enerjik, hoş ve azimli bir görünüşü vardır. Poodle (Minyatür Kaniş) İyi huylu, çok zeki, cesur, neşeli, duyarlı, eğitilebilir Pyrenees Çoban Köpeği Cesur, bazen fazla cüretli, neşeli ve zekidir. R Rafeiro do Alentejo Vurdumduymaz, uykulu, hatta yorgun görünüşüne karşılık çok çalışkandır. Güçlü bir yürüyüşçüdür. St.Bernard'ı andıran gövdesi ve bir ayınınkini andıran başı vardır. Rottweiler Rottweiler'ın iri ve güçlü bir bedeni vardır. Adaleli ve atletik olan bu ırk, geniş bir kafaya ve yuvarlak bir alına sahiptir. çeneler iyi gelişmiştir ve dişler makas ısırışı ile kapanır. Gözler ırkın iyi huy ve sadakatinin ifadesini yansıtır ve koyu renklidir. Dengeli, sakin, itaatkar, cesur ve kolay eğitilir. Yalnızca efendisi ve ailesi saldırıya uğradığı zaman sertleşir. Russian Spaniel Her zaman siyah-beyaz olan Rus Spanieli sağlam yapılı bir köpektir. Vücudu kalbe geniş bir alan sağlayan sağlam göğüs kafesi ile güçlü bir yapısı vardır. RocKmaNia 07-08-2008, 06:47 PM S Sakallı Collie Sakallı Collie, neşeli ve duyguludur. çocuklarla iyi anlaşır, iyi huylu bir köpektir. Schipperkee Coşkun, eğitilebilir, zeki, meraklı, yabancılara karşı kuşkucudur. Shih-Tzu Küçük ve dayanıklı bir köpektir. çift katmanlı uzun bir kürk yapısına sahiptir. Son derece vakur bir görünümü olan Shih-Tzu'nun burun üzerinden yukarı doğru büyüyen tüyleri ırka özgü yüz ifadesini ve "saç şeklini" oluşturur. Soft Coated Wheaten Terrier Zarif hareketli, güçlü bir köpektir. Cesur, aktif ve uyanıktır. Yetenekleri çok çeşitlidir Styrian Dağ Tazısı Ciddi ve zeki görünüşlü bir yüzü olan, orta büyüklükte bir köpektir. Av sırasında inatçı ve kaba olan bu köpek efendisine karşı iyi huylu ve duyguludur. Neşeli ve temiz bir köpektir. Ev dışında yaşayabilir. Sibirya Kurdu (Husky) Ota büyüklükte, canlı, dayanıklı, hoş görünüşlü ve hareketli bir köpektir. İnsanlara uyumlu ve duyguludur. İyi bir arkadaş olmakla birlikte son derece inatçıdır ve kolayca canı sıkılır. Sokö (Sokak Köpeği) çomar, melez bir ırktır. Diğer köpek ırkları gibi saf bir ırk değildir, yine de ortak özellikleri bir başlık altında toplanabilecek kadar benzer görünüş olmasa da, kişilik özellikleri sergileyebilir. Bu yüzden ve evimizdeki birçok köpeğin bu ırk başlığı altında toplanabileceği mantığına dayanarak Türk Sokak Köpeği diye adlandırdığımız çomar'ı köpek ırkları listemize aldık. Sussex Spanieli Normal zamanlarda sakin ve zeki, av sırasında coşkulu bir savaşçıdır. T Tatra Çoban Köpeği Tatra çoban Köpeği, zeki cesur, akıllı ve neşelidir. Sinirli değildir. çabuk heyecana kapılması, Tatra çoban köpeğinin köpek gösterilerinde elenmesine yol açar. Türk Tazısı Türkiye'nin özellikle Güney Bölgelerinde bulunan, çok uzun zamandan beri tavşan avlamak amacıyla yetiştirilen, diğer çoban Köpekleri ile Anadolu'nun kültürüne yerleşmiş ender köpek ırklarından biridir Trigg Tazısı İnce ve soylu vücut hatları olan güzel bir tazıdır. Güçlü ve emirlere karşı dikkatlidir. çocuklarla iyi anlaşır, fakat ev dışında yaşamaya uygundur. Hareketli bir köpektir. Tyrolean Tazısı Canlı, cesur, hoş, itaatkar bir köpektir. 30-39 cm yüksekliğinde daha küçük bir türü de vardır. V Valee Çoban Köpeği Belleği çok güçlüdür, yıllar öncesine ait bir dokunuşu ya da okşamayı hatırlar. Nazik, sakin, temiz ve çocuklarla uyum içinde yaşayabilen bir hayvandır. Güçlü, kaslı, iyi huyludur. Valee çoban Köpeği'nin, Bergamasco'nun aksine tüyleri taranabilir ve bu özelliği onu daha cazip hale getirir. Vizsla Zeki, eğitilebilir, dengeli, itaatkar ve duyguludur. W Weimaraner Canlı, neşeli, duygulu ve biraz inatçıdır. Wirehaired Pointing Griffon Canlı, zeki, hareketli ve duygulu bir köpektir Welsh Springer Spaniel Neşeli, duyarlı ve bağımsızdır. Güçlü, sağlam bir köpektir. Whippet Mutlu, duygulu, gururlu, zeki ve uysaldır Y Yorkshire Terrier Bütün terrierler gibi canlı, cesur, inatçı, efendisine karşı duygulu, yabancılara karşı kuşkucudur. öteki hayvanlarla pek anlaşamaz..
Apartmanda
Beslenebilecek Köpek Cinsleri Ve Özellikleri,
Apartman daireleri genelde bir çok köpeğin gereksinim duyduğundan daha az alana sahiplerdir. Bu köpeklerden bir çoğu çok az tüy döker ve neredeyse hiç havlamazlar.
Bir çok köpek tütü apartmanda bakılmaya adapte olmuştur. Bu köpeklerin az egzersiz ihtiyaçları vardır. Apartmanda yaşamaya müsait köpeklerin tamamı ufak türlerden oluşmaz, pek çok orta ve büyük türde apartmanda yaşayabilir.İşte Bu Köpekler ve Özellikleri;
Bichon Frise : Küçük tür bir köpektir ve yumuşak tüylere sahiptir. Sahibine tam anlamıyla tapar. Çok sessizdir ve bu yüzden de apartman yaşantısına uygun bir cinstir.
Sürekli neşeli ruh hali sizi içine çeker, oldukça zeki olmasından dolayı kolay eğitilebilir. Oldukça sosyal köpeklerdir ve evinizdeki diğer petlerle de iyi anlaşacaktır. Küçük köpeklerde çok görülen “baskın” tavır bu şirin köpekte de vardır ve eğer lider görüntüsü çizemezseniz evinizi ele geçirebilir. Enerjisini boşaltacak kadar yürüş, egzersiz yaparsa harika bir apartman arkadaşıdır. Yumuşacık tüylerini her gün taramak ve ayda bir banyo yaptırmak gerekebilir. Çok az tüy döktüklerinden alerjisi olanlar için de iyi bir tercihtir.
Chihuahua :“Oyuncak” diye tanımlanan ufak bir tür köpektir. Oldukça neşeli ve pozitif enerjili bir köpektir. Inatçı olduklarından güçlü bir lider ararlar.
“Küçük Köpek Sendromu” bu Chihuahua’lar içinde geçerlidir, bu nedenle yavruyken diğer köpeklerle sosyalleştirmek önemlidir. Oldukça zekidirler ve kolay eğitilirler. Liderlik gösterilmediği takdirde insanların üzerine zıplamak, çocukları sıkıştırmak gibi kötü alışkanlıklar edinebilirler. Apartmanda bir Chihuahua beslemek istiyorsanız günlük yürüyüşlerini aksatmamanız gerekmektedir.
Pug :Pug’lardaki “mutlu hal” dış görüntüsü kadar karakterine yansımıştır ve bulaşıcıdır. Çok oyuncu olan bu tür zekası sayesinde de kolayca eğitilebilir. Yine de, köpek eğitimi seanslarını kısa tutmazsanız kolayca sıkılabilirler.
“Küçük Köpek Sendromu” puglar için de geçerlidir ve güçlü bir lider profili ararlar. Bekçilik özellikleri gelişmiştir ama sessiz köpeklerdir bu da onları apartman yaşantısı için ideal kılar. Çocuklarla ve diğer petlerle iyi anlaşır. Çok fazla egzersiz ihtiyaçları yoktur, bahçesi olmayan alanlarda rahatlıkla bakılabilirler. Zaten kısa tüylerinden dolayı kapalı alanda kalmayı severler.
Poodle – Kaniş : Üç tip Poodle vardır. Oyuncak, minyatür ve standart.Poodlelar çok zekilerdir ve bu özellikleri onları kolay eğitilebilir köpekler listesinde üst sıralara taşır. Çok sosyal köpeklerdir ve insanların etrafında olmaya bayılırlar. Yaşam enerjileri yüksektir ve sizi gülümsetmeyi iyi bilirlerler.
Enerji seviyeleri yüksetir, bu nedenle düzenli olarak yürüyüş/egzersiz yapmazlarsa enerjilerini sizin istemediğiniz şekilde boşaltabilirler. Kanişler yeterli liderlik göremezlerse liderliği ele alırlar. Kapalı alanda yaşamaya iyi adapte olmuşlardır fakat açık alanda vakit geçirmekten de büyük zevk alırlar. Enerjilerini harcayacak aktiviteler olduğu sürece sakin köpeklerdir. Çok zeki olmaları onların mental olarak da uyarılmalarını gerektirir. Bunu eğitimle ve beceri gerektiren köpek oyuncakları ile sağlayabilirsiniz. Yetersiz mental ve fiziksel aktivite kötü huylar geliştirmelerine neden olabilir.
Bulldog : Bulldoglar’ın görenler sinirli bir yapıya sahip olduğuklarını düşündürebilir. Bu dış görüntü sizi yanıltmasın, en cana yakın köpek türlerinden biridir.
Yine de aralarından agresif olanlar çıkabilir. Bulldogların sabırlı karaketeri çocuklarla iyi anlaşmasını sağlar ve tahammül sınırları yüksektir. Harika bir bekçi köpeği olmalarının yanında zaman zaman çok da inatçı ve dik başlı olabilirler. Oldukça ısrarcıdırlar ve kolay kolay pes etmezler. İnsanlardan ilgi görmeye bayılırlar.
Dachshund : Dachshund’lar sevgi dolu aile köpekleridir. Yine de eğitim vermek sabır ister. Kötü huylar geliştirmesini engellemek için iyi bir lidere ihtiyaç duyar.
Eğer yeterli liderlik göremezse ayrılık endişesi, kemirme, havlama ve ısırma gibi davranış bozuklukları gelişebilir. Bunun yanında bazı objeleri ve bölgelerini aşırı sahiplenebilirler. Apartmanda beslenecek köpek arıyorsanız günlük rutin yürüyüşler bu tarz davranış bozukluklarını önemli ölçüde engelleyecektir.
Lhasa Apso : Bu şirin köpek çok cana yakındır ve oldukça neşelidir. Pozitif Köpek Eğitimi ile kolayca eğitilebilir ve sahiplerine çok sadıktırlar. Gelişmiş duyma duyuları sayesinde harika bir bekçi köpeği olabilirler.
Apartman yaşamına uygundurlar fakat günlük egzersiz ihtiyaçlarının karşılanması gerekir. Günlük yürüyüşler doğal içgüdülerini de uyaracaktır. Programlı bir egzersiz programına sahip Lhasa Apso köpeklerde nerdeyse hiç davranış bozukluğu görülmemektedir.
Shih Tzu : mutlu bir karaktere sahip şirin bir köpektir. Arkadaş canlısı olması arkadaş edinmesini kolaylaştırır. Duyuları gelişmiştir ve bu da onu harika bir bekçi köpeği yapar. İnsanların etrafında olmasına bayılır ve diğer hayvanlarla da iyi anlaşır. Düzenli ve sabırlı köpek eğitimi ile olumlu gelişmeler sağlayabilirsiniz.
Çoğu ufak köpekte olduğu gibi Shih Tzu da iyi bir lidere ihtiyaç duyar, eksikliğinde ise evi ele geçirebilir ve kötü huylar geliştirebilir. Sıcaklığa karşı duyarlılığından ötürü apartman yaşantısına çok uygun bir köpektir. Rutin günlük yürüyüşler mental ve fiziksel olarak uyarılmasını sağlar bu da davranış bozukluklarını engeller. Yeterli egzersiz yapmayan Shih Tzu, kötü alışkanlıklar geliştirse de bu onların iyi bir ev arkadaşı olmalarını engellemez.
Yorkshire Terrier : Yorkshire Terrierler enerji ve cesaret küpü gibidirler. Ufak boyutlarına bakmadan kendinden kat kat büyük köpeklere bile kafa tutabilirler.
Her ne kadar insanlara karşı çok sevecen olsa da güçlü bir lider ararlar. Bunu göremezlerse evi ele geçirirler ve agresif davranışlar sergileyebilirler. Yorkshire Terrier tam anlamıyla apartman köpeğidir. Soğuk havalara karşı duyarlı oluşları onları apartmanda yaşamak için ideal kılar. Apartman yaşantısına uygun olmasına rağmen günlük yürüyüşlerinin aksatılmaması gerekir. Apartman yaşantısına uygundur ve bahçe olmadan da idare edebilir.
İtalyan Greyhound :Bu ince yapılı ufak köpek sevgi dolu ve oldukça anlayışlıdır. Sahibini mutlu etmekten başka bir istediği yoktur ve bunu da çok iyi becerir.
Ses tonunuza ve vücut dilinize karşı çok hassastır ve sizin lider olup olmadığınızı kolaylıkla anlayabilir. Sosyal açıdan gelişmiş olsa da yabancılara karşı çekingen davranabilir. Yürüyüşlerinin düzenli yapılması her köpekte olduğu gibi İtalyan Tazısı için de geçerlidir. Soğuk havalara karşı dayanıksızdır. Amerikan Cocker Spaniel
Apartman daireleri genelde bir çok köpeğin gereksinim duyduğundan daha az alana sahiplerdir. Bu köpeklerden bir çoğu çok az tüy döker ve neredeyse hiç havlamazlar.
Bir çok köpek tütü apartmanda bakılmaya adapte olmuştur. Bu köpeklerin az egzersiz ihtiyaçları vardır. Apartmanda yaşamaya müsait köpeklerin tamamı ufak türlerden oluşmaz, pek çok orta ve büyük türde apartmanda yaşayabilir.İşte Bu Köpekler ve Özellikleri;
Bichon Frise : Küçük tür bir köpektir ve yumuşak tüylere sahiptir. Sahibine tam anlamıyla tapar. Çok sessizdir ve bu yüzden de apartman yaşantısına uygun bir cinstir.
Sürekli neşeli ruh hali sizi içine çeker, oldukça zeki olmasından dolayı kolay eğitilebilir. Oldukça sosyal köpeklerdir ve evinizdeki diğer petlerle de iyi anlaşacaktır. Küçük köpeklerde çok görülen “baskın” tavır bu şirin köpekte de vardır ve eğer lider görüntüsü çizemezseniz evinizi ele geçirebilir. Enerjisini boşaltacak kadar yürüş, egzersiz yaparsa harika bir apartman arkadaşıdır. Yumuşacık tüylerini her gün taramak ve ayda bir banyo yaptırmak gerekebilir. Çok az tüy döktüklerinden alerjisi olanlar için de iyi bir tercihtir.
Chihuahua :“Oyuncak” diye tanımlanan ufak bir tür köpektir. Oldukça neşeli ve pozitif enerjili bir köpektir. Inatçı olduklarından güçlü bir lider ararlar.
“Küçük Köpek Sendromu” bu Chihuahua’lar içinde geçerlidir, bu nedenle yavruyken diğer köpeklerle sosyalleştirmek önemlidir. Oldukça zekidirler ve kolay eğitilirler. Liderlik gösterilmediği takdirde insanların üzerine zıplamak, çocukları sıkıştırmak gibi kötü alışkanlıklar edinebilirler. Apartmanda bir Chihuahua beslemek istiyorsanız günlük yürüyüşlerini aksatmamanız gerekmektedir.
Pug :Pug’lardaki “mutlu hal” dış görüntüsü kadar karakterine yansımıştır ve bulaşıcıdır. Çok oyuncu olan bu tür zekası sayesinde de kolayca eğitilebilir. Yine de, köpek eğitimi seanslarını kısa tutmazsanız kolayca sıkılabilirler.
“Küçük Köpek Sendromu” puglar için de geçerlidir ve güçlü bir lider profili ararlar. Bekçilik özellikleri gelişmiştir ama sessiz köpeklerdir bu da onları apartman yaşantısı için ideal kılar. Çocuklarla ve diğer petlerle iyi anlaşır. Çok fazla egzersiz ihtiyaçları yoktur, bahçesi olmayan alanlarda rahatlıkla bakılabilirler. Zaten kısa tüylerinden dolayı kapalı alanda kalmayı severler.
Poodle – Kaniş : Üç tip Poodle vardır. Oyuncak, minyatür ve standart.Poodlelar çok zekilerdir ve bu özellikleri onları kolay eğitilebilir köpekler listesinde üst sıralara taşır. Çok sosyal köpeklerdir ve insanların etrafında olmaya bayılırlar. Yaşam enerjileri yüksektir ve sizi gülümsetmeyi iyi bilirlerler.
Enerji seviyeleri yüksetir, bu nedenle düzenli olarak yürüyüş/egzersiz yapmazlarsa enerjilerini sizin istemediğiniz şekilde boşaltabilirler. Kanişler yeterli liderlik göremezlerse liderliği ele alırlar. Kapalı alanda yaşamaya iyi adapte olmuşlardır fakat açık alanda vakit geçirmekten de büyük zevk alırlar. Enerjilerini harcayacak aktiviteler olduğu sürece sakin köpeklerdir. Çok zeki olmaları onların mental olarak da uyarılmalarını gerektirir. Bunu eğitimle ve beceri gerektiren köpek oyuncakları ile sağlayabilirsiniz. Yetersiz mental ve fiziksel aktivite kötü huylar geliştirmelerine neden olabilir.
Bulldog : Bulldoglar’ın görenler sinirli bir yapıya sahip olduğuklarını düşündürebilir. Bu dış görüntü sizi yanıltmasın, en cana yakın köpek türlerinden biridir.
Yine de aralarından agresif olanlar çıkabilir. Bulldogların sabırlı karaketeri çocuklarla iyi anlaşmasını sağlar ve tahammül sınırları yüksektir. Harika bir bekçi köpeği olmalarının yanında zaman zaman çok da inatçı ve dik başlı olabilirler. Oldukça ısrarcıdırlar ve kolay kolay pes etmezler. İnsanlardan ilgi görmeye bayılırlar.
Dachshund : Dachshund’lar sevgi dolu aile köpekleridir. Yine de eğitim vermek sabır ister. Kötü huylar geliştirmesini engellemek için iyi bir lidere ihtiyaç duyar.
Eğer yeterli liderlik göremezse ayrılık endişesi, kemirme, havlama ve ısırma gibi davranış bozuklukları gelişebilir. Bunun yanında bazı objeleri ve bölgelerini aşırı sahiplenebilirler. Apartmanda beslenecek köpek arıyorsanız günlük rutin yürüyüşler bu tarz davranış bozukluklarını önemli ölçüde engelleyecektir.
Lhasa Apso : Bu şirin köpek çok cana yakındır ve oldukça neşelidir. Pozitif Köpek Eğitimi ile kolayca eğitilebilir ve sahiplerine çok sadıktırlar. Gelişmiş duyma duyuları sayesinde harika bir bekçi köpeği olabilirler.
Apartman yaşamına uygundurlar fakat günlük egzersiz ihtiyaçlarının karşılanması gerekir. Günlük yürüyüşler doğal içgüdülerini de uyaracaktır. Programlı bir egzersiz programına sahip Lhasa Apso köpeklerde nerdeyse hiç davranış bozukluğu görülmemektedir.
Shih Tzu : mutlu bir karaktere sahip şirin bir köpektir. Arkadaş canlısı olması arkadaş edinmesini kolaylaştırır. Duyuları gelişmiştir ve bu da onu harika bir bekçi köpeği yapar. İnsanların etrafında olmasına bayılır ve diğer hayvanlarla da iyi anlaşır. Düzenli ve sabırlı köpek eğitimi ile olumlu gelişmeler sağlayabilirsiniz.
Çoğu ufak köpekte olduğu gibi Shih Tzu da iyi bir lidere ihtiyaç duyar, eksikliğinde ise evi ele geçirebilir ve kötü huylar geliştirebilir. Sıcaklığa karşı duyarlılığından ötürü apartman yaşantısına çok uygun bir köpektir. Rutin günlük yürüyüşler mental ve fiziksel olarak uyarılmasını sağlar bu da davranış bozukluklarını engeller. Yeterli egzersiz yapmayan Shih Tzu, kötü alışkanlıklar geliştirse de bu onların iyi bir ev arkadaşı olmalarını engellemez.
Yorkshire Terrier : Yorkshire Terrierler enerji ve cesaret küpü gibidirler. Ufak boyutlarına bakmadan kendinden kat kat büyük köpeklere bile kafa tutabilirler.
Her ne kadar insanlara karşı çok sevecen olsa da güçlü bir lider ararlar. Bunu göremezlerse evi ele geçirirler ve agresif davranışlar sergileyebilirler. Yorkshire Terrier tam anlamıyla apartman köpeğidir. Soğuk havalara karşı duyarlı oluşları onları apartmanda yaşamak için ideal kılar. Apartman yaşantısına uygun olmasına rağmen günlük yürüyüşlerinin aksatılmaması gerekir. Apartman yaşantısına uygundur ve bahçe olmadan da idare edebilir.
İtalyan Greyhound :Bu ince yapılı ufak köpek sevgi dolu ve oldukça anlayışlıdır. Sahibini mutlu etmekten başka bir istediği yoktur ve bunu da çok iyi becerir.
Ses tonunuza ve vücut dilinize karşı çok hassastır ve sizin lider olup olmadığınızı kolaylıkla anlayabilir. Sosyal açıdan gelişmiş olsa da yabancılara karşı çekingen davranabilir. Yürüyüşlerinin düzenli yapılması her köpekte olduğu gibi İtalyan Tazısı için de geçerlidir. Soğuk havalara karşı dayanıksızdır. Amerikan Cocker Spaniel
Temel
Özellikleri
Neşeli, uysal, çocuk dostu efendisine karşı saygılı ve iyi huylu bir köpektir. Apartman yaşamı için uygun bir ırktır. Tabi ki bahçeli bir ev tercih sebebidir.
Neler Yapar?
Hem avda hem de evde gözüpek ve dayanıklıdır. Neşeli, tatlı ve hassastır. çocuklarla çok iyi geçinir ve onlarla sanki çocuk olur. İnsanlara karşı saygılı ve hürmetkar olmasına rağmen eğer iyi eğitilmezse laf dinlemez, başına buyruk olur. Kuyruğunu devamlı sallayarak her zaman sevecen ve canayakın olduğunu belli eder.
Akıllı ve güvenilirdir. Genellikle tanıdık-yabancı ayırt etmeden insanların yanında her zaman mutludur. Başka köpeklerle birlikte eğitiliyorsa onlar havlarken dikkatleri dağılabilir. Fakat buna rağmen rahat ve iyi bir eğitim alır. Eğitimde garip davranışlardan ve laubalilikten kaçınılmalıdır. çünkü bu durumda kafası karışabilir ve istenen yanıtlar alınamayabilir sinirli davranışlar gösterebilir.
Neşeli, uysal, çocuk dostu efendisine karşı saygılı ve iyi huylu bir köpektir. Apartman yaşamı için uygun bir ırktır. Tabi ki bahçeli bir ev tercih sebebidir.
Neler Yapar?
Hem avda hem de evde gözüpek ve dayanıklıdır. Neşeli, tatlı ve hassastır. çocuklarla çok iyi geçinir ve onlarla sanki çocuk olur. İnsanlara karşı saygılı ve hürmetkar olmasına rağmen eğer iyi eğitilmezse laf dinlemez, başına buyruk olur. Kuyruğunu devamlı sallayarak her zaman sevecen ve canayakın olduğunu belli eder.
Akıllı ve güvenilirdir. Genellikle tanıdık-yabancı ayırt etmeden insanların yanında her zaman mutludur. Başka köpeklerle birlikte eğitiliyorsa onlar havlarken dikkatleri dağılabilir. Fakat buna rağmen rahat ve iyi bir eğitim alır. Eğitimde garip davranışlardan ve laubalilikten kaçınılmalıdır. çünkü bu durumda kafası karışabilir ve istenen yanıtlar alınamayabilir sinirli davranışlar gösterebilir.
Amerikan
Bulldog
Temel
Özellikleri
Amerikan Bulldog, İngiliz ırkdaşına göre daha çevik ve hareketlidir. Bazıları 2 metre veya daha fazla yükseğe sıçrayabilmektedirler. Koca bir başı, güçlü çeneleri, kaslı bir görüntüsü vardır. Bu iri cüsseye rağmen sanki ayaklarının üzerinde dans ediyor gibidir. Erkekler gözle görülür şekilde dişilerden güçlü ve kaslıdır.
American Bulldog eğer yeterince dolaştırılıp antrenman yaptırılabiliyorsa apartmanda yaşayabilir. Fakat bahçeli bir ev daha çok tercih edilir.
Kısa ve sert tüylü olduğu için bakımı kolaydır. Uygun bir tel fırça veya tarakla fırçalanabilir. çok sık yıkamaya gerek yoktur. Uzun tüylülere göre bakımı daha kolaydır.
Neler Yapar?
Genellikle insanlara karşı mahcup, sıkılgan ve sakin yapılıdır. çoğu zaman diğer köpeklere karşı da iyi huyludur. Saldırganlık konusunda American Stafford Terrier ve American Pitt Bull Terrier' e benzemez. American Bulldog cesur, azimli ve fakat düşmanca düşünceli değildir. Daima uyanık, kendine güvenen ve çocukları içtenlikle seven bir ırktır. Vahşi hayvanlar ve boğalar ile bile dövüşebilir. Hatta dövüşürken sanki ' timsah başlı ve piton vücutlu ' gibidir denir.
Eğitimde çok iyi söz dinler. Gerçekten yiğit, sadık ve sevecendir. Güçlü koruma içgüdüsü ve erken yaşta eğitim alabilme özelliği vardır. Diğer köpeklere ve yabancılara karşı sinirli olabilir. Ailesiyle birlikte olduğunda her zaman mutludur.
Amerikan Bulldog, İngiliz ırkdaşına göre daha çevik ve hareketlidir. Bazıları 2 metre veya daha fazla yükseğe sıçrayabilmektedirler. Koca bir başı, güçlü çeneleri, kaslı bir görüntüsü vardır. Bu iri cüsseye rağmen sanki ayaklarının üzerinde dans ediyor gibidir. Erkekler gözle görülür şekilde dişilerden güçlü ve kaslıdır.
American Bulldog eğer yeterince dolaştırılıp antrenman yaptırılabiliyorsa apartmanda yaşayabilir. Fakat bahçeli bir ev daha çok tercih edilir.
Kısa ve sert tüylü olduğu için bakımı kolaydır. Uygun bir tel fırça veya tarakla fırçalanabilir. çok sık yıkamaya gerek yoktur. Uzun tüylülere göre bakımı daha kolaydır.
Neler Yapar?
Genellikle insanlara karşı mahcup, sıkılgan ve sakin yapılıdır. çoğu zaman diğer köpeklere karşı da iyi huyludur. Saldırganlık konusunda American Stafford Terrier ve American Pitt Bull Terrier' e benzemez. American Bulldog cesur, azimli ve fakat düşmanca düşünceli değildir. Daima uyanık, kendine güvenen ve çocukları içtenlikle seven bir ırktır. Vahşi hayvanlar ve boğalar ile bile dövüşebilir. Hatta dövüşürken sanki ' timsah başlı ve piton vücutlu ' gibidir denir.
Eğitimde çok iyi söz dinler. Gerçekten yiğit, sadık ve sevecendir. Güçlü koruma içgüdüsü ve erken yaşta eğitim alabilme özelliği vardır. Diğer köpeklere ve yabancılara karşı sinirli olabilir. Ailesiyle birlikte olduğunda her zaman mutludur.
Alpine
Dachsbracke
Temel
Özellikleri
Alpine Dachsbracke, avda dik başlı ve hırçın, diğer zamanlarda sıcak ve duygulu bir köpektir. Ev içinde yaşamaya uygun değildir. Westphalia Dachsbracke'yle birlikte Dachsbracke ismiyle tek bir ırk olarak da sınıflandırılır.
Neler Yapar?
Yaban tavşanı, tilki, geyik ve yaban domuzu avına uygundur. Vurulan kuşları geri getirir. Sarp arazilerde gayet iyi çalışır, dağlarda çeviktir ve kolay kolay yorulmaz. Koku alma duyusu gelişmiştir. Avın kokusunu uzun mesafeden alabilir.
Alpine Dachsbracke, avda dik başlı ve hırçın, diğer zamanlarda sıcak ve duygulu bir köpektir. Ev içinde yaşamaya uygun değildir. Westphalia Dachsbracke'yle birlikte Dachsbracke ismiyle tek bir ırk olarak da sınıflandırılır.
Neler Yapar?
Yaban tavşanı, tilki, geyik ve yaban domuzu avına uygundur. Vurulan kuşları geri getirir. Sarp arazilerde gayet iyi çalışır, dağlarda çeviktir ve kolay kolay yorulmaz. Koku alma duyusu gelişmiştir. Avın kokusunu uzun mesafeden alabilir.
Alman
Spanieli
Temel
Özellikleri
Geniş yüzlü, sağlam yapılı, orta boyutlu bir köpektir. Efendisine karşı duygulu ve itaatkardır, ancak av alanında şiddetli, katı ve inatçı bir yapısı vardır. Avının gırtlağına atılır.
Neler Yapar?
En çetin arazilerde, özellikle tilki ve yaban tavşanı avında kullanılır. Karlarla kaplı, çamurlu ve sulak arazilerde avlanmanın üstesinden kolayca gelebilir.
Avın varlığını farkedince durur, oturur ve avcıyı uyarır. özellikle cesur ve dayanıklı bir köpektir.
Geniş yüzlü, sağlam yapılı, orta boyutlu bir köpektir. Efendisine karşı duygulu ve itaatkardır, ancak av alanında şiddetli, katı ve inatçı bir yapısı vardır. Avının gırtlağına atılır.
Neler Yapar?
En çetin arazilerde, özellikle tilki ve yaban tavşanı avında kullanılır. Karlarla kaplı, çamurlu ve sulak arazilerde avlanmanın üstesinden kolayca gelebilir.
Avın varlığını farkedince durur, oturur ve avcıyı uyarır. özellikle cesur ve dayanıklı bir köpektir.
Alman
Kısa Tüylü Pointer
Temel
Özellikleri
Coşkulu, eğitilebilir, atik, kararlı, zeki, neşeli, itaatkar, çocuk dostu.
Neler Yapar?
Kısa tüylü Alman Pointeri her türlü avın bulunmasında, avın izlenmesinde ve korunmasında kullanılır. Dağlarda, ormanlarda, bataklıklarda ve her türlü iklimde olağanüstü bir avlanma yeteneği sergiler. Bir ölçüde kırsal görünüşlü bir köpektir. İyi huylu olmasına rağmen apartman köpeği olarak yaşayamayacağı düşünülür. Bununla birlikte, av mevsimi sona erdikten sonra kendisine belirli bir hareket alanının sağlanması halinde her koşula uyum sağlayabilir.
Coşkulu, eğitilebilir, atik, kararlı, zeki, neşeli, itaatkar, çocuk dostu.
Neler Yapar?
Kısa tüylü Alman Pointeri her türlü avın bulunmasında, avın izlenmesinde ve korunmasında kullanılır. Dağlarda, ormanlarda, bataklıklarda ve her türlü iklimde olağanüstü bir avlanma yeteneği sergiler. Bir ölçüde kırsal görünüşlü bir köpektir. İyi huylu olmasına rağmen apartman köpeği olarak yaşayamayacağı düşünülür. Bununla birlikte, av mevsimi sona erdikten sonra kendisine belirli bir hareket alanının sağlanması halinde her koşula uyum sağlayabilir.
Alman
Av Terrieri
Temel
Özellikleri
Alman Av Terrieri cesur, saldırgan, inatçı ve sadece efendisine karşı itaatkardır. Eğitimi iyi almasına karşılık, kendisiyle iyi anlaşacak bir sahip ister.
Neler Yapar?
Sadece av köpeği olarak kalabilen birkaç terrierden biridir. Avı inine kadar izlemekte, suda bulmakta ve getirmekte kullanılmıştır.
Tehlikeli yaban domuzu dahil olamk üzere her türlü vahşi hayvana saldırmakta duraksamaz. Evleri ve arabaları korumakta başarılıdır. Efendisinden başka kimselere karşı hoşgörüsü yoktur.
Alman Av Terrieri cesur, saldırgan, inatçı ve sadece efendisine karşı itaatkardır. Eğitimi iyi almasına karşılık, kendisiyle iyi anlaşacak bir sahip ister.
Neler Yapar?
Sadece av köpeği olarak kalabilen birkaç terrierden biridir. Avı inine kadar izlemekte, suda bulmakta ve getirmekte kullanılmıştır.
Tehlikeli yaban domuzu dahil olamk üzere her türlü vahşi hayvana saldırmakta duraksamaz. Evleri ve arabaları korumakta başarılıdır. Efendisinden başka kimselere karşı hoşgörüsü yoktur.
Boxer
Temel
Özellikleri
Boxer "en güzel çirkin köpek" olarak da tanımlanmıştır. çok iyi huylu ve sadık bir köpektir. Kin duymaz, çocuklarla arası iyidir. Kolay eğitilir.
Boxer uzun ömürlü bir köpek değildir. Genellikle 10 yaşına kadar yaşayamaz. Romatizmaya yakalanabilir. Bu nedenle yağmurlu havalarda yürüyüşe çıkarılmamalıdır. Dişleri sık sık veteriner bakımı gerektirir.
Neler Yapar?
Boxer polis faaliyetlerinde, ayrıca bekçi köpeği, muhafız ve körler için rehber olarak kullanılır. Daha önemlisi sevimli ve canlı bir arkadaş olarak büyük değer taşır.
Hoşgörülü, oyuncu bir köpektir. Ancak yabancılara karşı kuşkucudur. Egzersizden hoşlanır, sık sık uzun yürüyüşlere çıkarılmalıdır.
Kökeni
Resmi, ilk kez bir Flaman dokumasında yer almıştır. Fakat, bu sanatçının hayal gücünden de kaynaklanmış olabilir, çünkü boxer cinsi o dönemler henüz mevcut değildi. Bu cins 1850'de Münih'de Bullenbeisser Mastiff'i ile Bulldog'un çiftleştirilmesiyle geliştirildi. Bu cinslerin ilki, ayı avında kullanıldı; ikincisiyse, boğalarla dövüşmek için. Atalarının vahşi içgüdülerinin bu geçmişten kaynaklandığı düşünülmektedir.
Bununla birlikte zeki köpek yetiştiriciler, hayvanın vahşi özelliklerini bir ölçüde gidermiş, köpeğin görünüşünü biraz yumuşatmışlardır. Bu cinsin vücut hatlarının ve karakterinin mükemmelliği, 1896'da tamamlanmış ve aynı yıl ilk boxer klubü kurulmuştur.
Boxer cinsi köpekler temel kökenleri ve karakteristik özellikleri aşağı yukarı aynı olmakla beraber kendi içlerinde birkaç cinse ayrılırlar. Bu farklılık en belirgin olarak tüy renklerinden gözlenebilir.
çizgili Boxer, temel rengi, Boxer'inkiyle aynıdır. Ancak, kaburgaları boyunca bütün vücudunu çevreleyen çizgileri vardır. Kişiliği ve diğer özellikleri aynıdır.
Kumral Boxer, Boxer ve çizgili Boxer'in kırmasını elde etme çabalarından doğmuştur. Yüzündeki siyah maske sadece burnunu örtmelidir, yoksa korkutucu bir görünüm verir. Kişiliği ve diğer özellikleri aynıdır.
Boxer "en güzel çirkin köpek" olarak da tanımlanmıştır. çok iyi huylu ve sadık bir köpektir. Kin duymaz, çocuklarla arası iyidir. Kolay eğitilir.
Boxer uzun ömürlü bir köpek değildir. Genellikle 10 yaşına kadar yaşayamaz. Romatizmaya yakalanabilir. Bu nedenle yağmurlu havalarda yürüyüşe çıkarılmamalıdır. Dişleri sık sık veteriner bakımı gerektirir.
Neler Yapar?
Boxer polis faaliyetlerinde, ayrıca bekçi köpeği, muhafız ve körler için rehber olarak kullanılır. Daha önemlisi sevimli ve canlı bir arkadaş olarak büyük değer taşır.
Hoşgörülü, oyuncu bir köpektir. Ancak yabancılara karşı kuşkucudur. Egzersizden hoşlanır, sık sık uzun yürüyüşlere çıkarılmalıdır.
Kökeni
Resmi, ilk kez bir Flaman dokumasında yer almıştır. Fakat, bu sanatçının hayal gücünden de kaynaklanmış olabilir, çünkü boxer cinsi o dönemler henüz mevcut değildi. Bu cins 1850'de Münih'de Bullenbeisser Mastiff'i ile Bulldog'un çiftleştirilmesiyle geliştirildi. Bu cinslerin ilki, ayı avında kullanıldı; ikincisiyse, boğalarla dövüşmek için. Atalarının vahşi içgüdülerinin bu geçmişten kaynaklandığı düşünülmektedir.
Bununla birlikte zeki köpek yetiştiriciler, hayvanın vahşi özelliklerini bir ölçüde gidermiş, köpeğin görünüşünü biraz yumuşatmışlardır. Bu cinsin vücut hatlarının ve karakterinin mükemmelliği, 1896'da tamamlanmış ve aynı yıl ilk boxer klubü kurulmuştur.
Boxer cinsi köpekler temel kökenleri ve karakteristik özellikleri aşağı yukarı aynı olmakla beraber kendi içlerinde birkaç cinse ayrılırlar. Bu farklılık en belirgin olarak tüy renklerinden gözlenebilir.
çizgili Boxer, temel rengi, Boxer'inkiyle aynıdır. Ancak, kaburgaları boyunca bütün vücudunu çevreleyen çizgileri vardır. Kişiliği ve diğer özellikleri aynıdır.
Kumral Boxer, Boxer ve çizgili Boxer'in kırmasını elde etme çabalarından doğmuştur. Yüzündeki siyah maske sadece burnunu örtmelidir, yoksa korkutucu bir görünüm verir. Kişiliği ve diğer özellikleri aynıdır.
BULLMASTİFF
Temel
Özellikleri
Yapısı güçlü, ama hantal olmayan bir köpektir. Neşeli, korkusuz, dengeli, itaatkar ve duyguludur. Ancak bu köpek enerjik bir efendinin emrinde olmalıdır.
Bullmastiff, yeterince egzersiz imkanı sağlandığında apartmanda da yaşayabilir. Ev içinde çok hareketli değildir ve küçük bir bahçe de ihtiyaçlarını karşılayabilir. Isı aşırılıklarına karşı hassastır.
Bu köpekler tembel olabileceklerinden düzenli egzersiz onları zinde tutacaktır. Kilo alma eğilimindedirler.
Kısa ve sert tüylerinin bakımı sadece haftalık fırçalama gerektirir. Büyük gövdesini taşıdığından tırnaklar düzenli kontrol edilmeli ve kısa tutulmalıdır.
Neler Yapar?
Bullmastiff zaman zaman inatçı olsa da iyi huylu ancak dikkatli bir bekçidir. Kışkırtılmadığı sürece sakin, korkusuz ve koruyucudur. Nedensiz saldırmasa da davetsiz misafiri yere yıkar ve onu zarar vermeden orda tutar. Aynı zamanda çocuklara karşı töleranslıdır.
Bu köpekler insan sevgisine gereksinim duyar. Bullmastiff aşırı derecede güçlü bir köpektir ve onun için disiplinli ve güçlü bir sahip idealdir. Güvenlik açısından sıkı bir itaat eğitimi şarttır. En azından tasmayı çekmeden yürümesi öğretilmelidir. İnsanlar ve diğer köpeklerle çok iyi sosyalleştirildiğinden emin olunmalıdır.
Bullmastiff diğer köpeklere karşı saldırgan ve insanlara karşı mesafelidir. Yavruyken birlikte büyütülürse diğer ev hayvanları ile arası iyidir. Bullmastiff, Mastiff'den daha agresif bir ırktır. Horlama ve salya akıtma eğilimi olabilir. Yavrular erişkin oluncaya kadar biraz sakardır.
Bu köpekler ses tonuna karşı çok duyarlıdır. Zor bir ırk değildir ancak disiplinli bir sahibe ihtiyaç duyar. Bullmastiff asla bir yere kapatılmamalıdır.
Tarihçesi
Bu ırk 19. yüzyılda Mastiff ile Bulldog melezlenerek elde edilmiştir. Bullmastiff büyük toprak sahiplerinin arazisindeki kaçak avcıları izlemek, bulmak ve zaptetmek amacıyla üretilmiştir. Sert ve tehdit edici olan bu köpeklere kaçak avcıları yakaladıklarında ısırmamaları öğretilirdi.
Bekçilerin bu köpeklere ihtiyaçları azaldıkça gece kamuflajına yardımcı olan koyu kaplan deseni rengin yerine sarımsı açık kahve olanlar popüler olmaya başladı.
Av sırasında koruyucu, ordu ve polis görevlerinde yardımcı ve Güney Afrika elmas şirketlerinde bekçi köpekliği yapmıştır. Günümüzün Bullmastiff'i güvenilir bir aile köpeği ve koruyucusudur. Avcı ve muhafız olarak çok değerlidir, ordu ve polis faaliyetlerinde yardımcı olur.
Yapısı güçlü, ama hantal olmayan bir köpektir. Neşeli, korkusuz, dengeli, itaatkar ve duyguludur. Ancak bu köpek enerjik bir efendinin emrinde olmalıdır.
Bullmastiff, yeterince egzersiz imkanı sağlandığında apartmanda da yaşayabilir. Ev içinde çok hareketli değildir ve küçük bir bahçe de ihtiyaçlarını karşılayabilir. Isı aşırılıklarına karşı hassastır.
Bu köpekler tembel olabileceklerinden düzenli egzersiz onları zinde tutacaktır. Kilo alma eğilimindedirler.
Kısa ve sert tüylerinin bakımı sadece haftalık fırçalama gerektirir. Büyük gövdesini taşıdığından tırnaklar düzenli kontrol edilmeli ve kısa tutulmalıdır.
Neler Yapar?
Bullmastiff zaman zaman inatçı olsa da iyi huylu ancak dikkatli bir bekçidir. Kışkırtılmadığı sürece sakin, korkusuz ve koruyucudur. Nedensiz saldırmasa da davetsiz misafiri yere yıkar ve onu zarar vermeden orda tutar. Aynı zamanda çocuklara karşı töleranslıdır.
Bu köpekler insan sevgisine gereksinim duyar. Bullmastiff aşırı derecede güçlü bir köpektir ve onun için disiplinli ve güçlü bir sahip idealdir. Güvenlik açısından sıkı bir itaat eğitimi şarttır. En azından tasmayı çekmeden yürümesi öğretilmelidir. İnsanlar ve diğer köpeklerle çok iyi sosyalleştirildiğinden emin olunmalıdır.
Bullmastiff diğer köpeklere karşı saldırgan ve insanlara karşı mesafelidir. Yavruyken birlikte büyütülürse diğer ev hayvanları ile arası iyidir. Bullmastiff, Mastiff'den daha agresif bir ırktır. Horlama ve salya akıtma eğilimi olabilir. Yavrular erişkin oluncaya kadar biraz sakardır.
Bu köpekler ses tonuna karşı çok duyarlıdır. Zor bir ırk değildir ancak disiplinli bir sahibe ihtiyaç duyar. Bullmastiff asla bir yere kapatılmamalıdır.
Tarihçesi
Bu ırk 19. yüzyılda Mastiff ile Bulldog melezlenerek elde edilmiştir. Bullmastiff büyük toprak sahiplerinin arazisindeki kaçak avcıları izlemek, bulmak ve zaptetmek amacıyla üretilmiştir. Sert ve tehdit edici olan bu köpeklere kaçak avcıları yakaladıklarında ısırmamaları öğretilirdi.
Bekçilerin bu köpeklere ihtiyaçları azaldıkça gece kamuflajına yardımcı olan koyu kaplan deseni rengin yerine sarımsı açık kahve olanlar popüler olmaya başladı.
Av sırasında koruyucu, ordu ve polis görevlerinde yardımcı ve Güney Afrika elmas şirketlerinde bekçi köpekliği yapmıştır. Günümüzün Bullmastiff'i güvenilir bir aile köpeği ve koruyucusudur. Avcı ve muhafız olarak çok değerlidir, ordu ve polis faaliyetlerinde yardımcı olur.
akbaş
Temel
Özellikleri
Akbaş; iri cüsseli, atletik yapılı, dururken ve hareket halinde son derece güzel ve zariftir. Anadolu'da kullanılan en eski koruma köpeklerinden birisidir.
Apartman hayatına uygun değildir. Hareket etmek ve mutlu olmak için geniş alanlara ihtiyaç duyar.
Neler Yapar?
Koyun, inek gibi çiflik hayvanlarına karşı iyi ve koruyucu, fakat kurt, ayı, çakal gibi yabani hayvanlara karşı çok saldırgandır. Genellikle yabancılara karşı saldırgan olduğu için bulunduğu evin veya bahçenin çevresi dış ortamı görmemesi için kapatılır. Aksi halde yürüyen ve hareket eden her şeye havlayabilir. Geceleri, gündüz vaktine göre daha fazla dikkatli ve bekçidirler. Günümüzde bekçi köpeği olmanın yanı sıra çoban köpeği olarak da kullnılmaktadır.
Akbaş; iri cüsseli, atletik yapılı, dururken ve hareket halinde son derece güzel ve zariftir. Anadolu'da kullanılan en eski koruma köpeklerinden birisidir.
Apartman hayatına uygun değildir. Hareket etmek ve mutlu olmak için geniş alanlara ihtiyaç duyar.
Neler Yapar?
Koyun, inek gibi çiflik hayvanlarına karşı iyi ve koruyucu, fakat kurt, ayı, çakal gibi yabani hayvanlara karşı çok saldırgandır. Genellikle yabancılara karşı saldırgan olduğu için bulunduğu evin veya bahçenin çevresi dış ortamı görmemesi için kapatılır. Aksi halde yürüyen ve hareket eden her şeye havlayabilir. Geceleri, gündüz vaktine göre daha fazla dikkatli ve bekçidirler. Günümüzde bekçi köpeği olmanın yanı sıra çoban köpeği olarak da kullnılmaktadır.
Amerikan
Pitbull Terrier
Temel
Özellikleri
Son derece cesur (çok eski savaş köpeklerinin torunudur.) ve çok canlı bir köpektir. Düşmanıyla öldüresiye savaşır. Ancak, asgari bir eğitimle yabancıların niyetini anlayabilecek kadar yetenekli, sakin, iyi huylu ve itaatkar bir köpek haline gelebilir.
Neler Yapar?
Mülk bekçisi olarak çok iyi sonuç vermiştir. İnsana eşlik eden köpek olarak da çok değerlidir. Savunma, muhafız köpek, bekçi ve koruma köpeği olarak da iyidir.
Son derece cesur (çok eski savaş köpeklerinin torunudur.) ve çok canlı bir köpektir. Düşmanıyla öldüresiye savaşır. Ancak, asgari bir eğitimle yabancıların niyetini anlayabilecek kadar yetenekli, sakin, iyi huylu ve itaatkar bir köpek haline gelebilir.
Neler Yapar?
Mülk bekçisi olarak çok iyi sonuç vermiştir. İnsana eşlik eden köpek olarak da çok değerlidir. Savunma, muhafız köpek, bekçi ve koruma köpeği olarak da iyidir.
Amerikan
Staffordshire Terrier
Temel Özellikleri
Amerikan Staffordshire Terrier'i çok kaslı, tıknaz ama çevik, boyutlarına göre aşırı güçlüdür. Geniş, güçlü bir kafası, kısa bir burnu ve çok güçlü bir çenesi vardır. Kulakları genelde kesiktir ki bu isteğe bağlıdır. Gözleri yuvarlak ve siyahtır. Dişleri makas gibi üst üste geçmelidir. Kürkü kalın, kısa, parlak tüylerden meydana gelir. Her renk olabilir. Kuyruğu ucuna doğru incelir ve en ucunda bir nokta halini alır. Kulakları diktir.
AKC tarafından "Amerikan Staffordshire Terrier" olarak sınıflandırılan bu ırk, UKC tarafından "Amerikan Pit Bull Terrier" olarak sınıflandırılır.
Amerikan Pit Bull Terrierleri düzenli olarak çok egzersize ihtiyaç duyarlar, ama diğer köpeklerle kavga etmesini önlemek için kalabalık ortamlarda dikkatli olunmalıdır.
Amerikan Staffordshire Terrier bir apartman dairesinde yeterince egzersiz yaptırıldığı sürece rahatça yaşayabilir. İç mekanlarda çok hareketli olduğu için yeterli egzersizle bahçeye gereksinim duymaz. Ilıman iklimleri sever.
Düz ve kısa tüylü kürkü kolayca taranır. Sert ve sık kıllı bir fırçayla düzenli olarak taranmalıdır. Bu ırk diğer köpekler gibi yılda 2 kez tüy değiştirir.
Neler Yapar?
Amerikan Staffordshire kavgacı Pit Bull Terrier ile asla karıştırılmamalıdır. Provoke edildiğinde cesur ve ısrarcı bir dövüşçü olsa da ve bu içgüdüsünün sıkı, müşfik bir eğitimle bastırılması gerekse de, onun insanlara karşı temel mizacı yumuşak huyluluk ve sevecenliktir.
Amerikan Staffordshire Terrier iyi huylu, eğlenceli, aşırı sadık ve ilgili bir aile köpeğidir. Büyüklerle de çocuklarla da çok iyi anlaşır. Hemen her zaman itaatkardır, sahibini mutlu etmekten başka bir şey istemez. çok cesur ve zeki bir bekçi köpeğidir, hayat doludur. Sahipleri ve bölgesi için aşırı korumacıdır, onların uğruna düşmanıyla ölene dek savaşır.
Bu ırk acıya karşı çok toleranslıdır. Gençken iyice sosyalleştirilmelidir aksi halde saldırgan olabilir. Diğer köpeklerle bir arada olduğunda mutlaka kontrol altında tutulmalıdır. Bu köpekleri ev hayatı için terbiye etmek biraz zor olabilir. Bekçilik konusunda inanılmaz başarılar gösteren bu köpekler, aynı zamanda arkadaş köpek olarak da itibar görür. Düzgün eğitildiği takdirde, çok iyi bir köpek olur.
Temel Özellikleri
Amerikan Staffordshire Terrier'i çok kaslı, tıknaz ama çevik, boyutlarına göre aşırı güçlüdür. Geniş, güçlü bir kafası, kısa bir burnu ve çok güçlü bir çenesi vardır. Kulakları genelde kesiktir ki bu isteğe bağlıdır. Gözleri yuvarlak ve siyahtır. Dişleri makas gibi üst üste geçmelidir. Kürkü kalın, kısa, parlak tüylerden meydana gelir. Her renk olabilir. Kuyruğu ucuna doğru incelir ve en ucunda bir nokta halini alır. Kulakları diktir.
AKC tarafından "Amerikan Staffordshire Terrier" olarak sınıflandırılan bu ırk, UKC tarafından "Amerikan Pit Bull Terrier" olarak sınıflandırılır.
Amerikan Pit Bull Terrierleri düzenli olarak çok egzersize ihtiyaç duyarlar, ama diğer köpeklerle kavga etmesini önlemek için kalabalık ortamlarda dikkatli olunmalıdır.
Amerikan Staffordshire Terrier bir apartman dairesinde yeterince egzersiz yaptırıldığı sürece rahatça yaşayabilir. İç mekanlarda çok hareketli olduğu için yeterli egzersizle bahçeye gereksinim duymaz. Ilıman iklimleri sever.
Düz ve kısa tüylü kürkü kolayca taranır. Sert ve sık kıllı bir fırçayla düzenli olarak taranmalıdır. Bu ırk diğer köpekler gibi yılda 2 kez tüy değiştirir.
Neler Yapar?
Amerikan Staffordshire kavgacı Pit Bull Terrier ile asla karıştırılmamalıdır. Provoke edildiğinde cesur ve ısrarcı bir dövüşçü olsa da ve bu içgüdüsünün sıkı, müşfik bir eğitimle bastırılması gerekse de, onun insanlara karşı temel mizacı yumuşak huyluluk ve sevecenliktir.
Amerikan Staffordshire Terrier iyi huylu, eğlenceli, aşırı sadık ve ilgili bir aile köpeğidir. Büyüklerle de çocuklarla da çok iyi anlaşır. Hemen her zaman itaatkardır, sahibini mutlu etmekten başka bir şey istemez. çok cesur ve zeki bir bekçi köpeğidir, hayat doludur. Sahipleri ve bölgesi için aşırı korumacıdır, onların uğruna düşmanıyla ölene dek savaşır.
Bu ırk acıya karşı çok toleranslıdır. Gençken iyice sosyalleştirilmelidir aksi halde saldırgan olabilir. Diğer köpeklerle bir arada olduğunda mutlaka kontrol altında tutulmalıdır. Bu köpekleri ev hayatı için terbiye etmek biraz zor olabilir. Bekçilik konusunda inanılmaz başarılar gösteren bu köpekler, aynı zamanda arkadaş köpek olarak da itibar görür. Düzgün eğitildiği takdirde, çok iyi bir köpek olur.
Amerikan
Pitbull Terrier
Kökeni: Bu savaşçı köpek 19. yüzyılda İngiltere’nin Staffordshire bölgesinde Bulldog ile çeşitli terrierlerin çiftleştirilmesiyle elde edilmiştir. ABD’ne getirilen bu cins burada onun ağırlığını arttıran ve başının daha güçlü hale gelmesini sağlayan Amerikalı yetiştiriciler tarafından mükemmelleştirilmiş ve şu anki durumunu almıştır.
Tanımı: Erkekler 44-46 cm, dişiler ise 40-42 cm yüksekliktedir. Ağırlıkları 17-20 kg kadardır. Güçlü, kaslı bir gövdesi vardır; aynı zamanda çok çeviktir. Kısa kuyrukludur; yatay duruşlu kalın, kısa, parlak tüyleri vardır. Her renk olabilir. Ancak erkeklerin %80′i beyazdır. Amerikan Köpek Kulübü tarafından American Staffordshira, İngiliz Köpek Kulübü tarafından ise Amerikan Pitbull Terrier olarak 2 grup olarak sınıflandırılmışlardır.
Kişiliği: Çok eski savaş köpeklerinin de genetik özelliklerini aldığından çok cesur ve çok canlı bir köpektir. Düşmanıyla öldüresiye savaşır. Ancak, asgari bir eğitimle yabancıların niyetini anlayabilmesini sağlayacak kadar yetenekli, sakin, iyi huylu ve itaatkar bir köpek haline gelebilir.
Özelliği: Mülk bekçisi olarak çok iyi sonuç vermiştir. İnsana eşlik eden köpek olarak da değerlidir. Sonuçta her şey pitbullunuzu nasıl eğittiğinize bağlıdır.
Kökeni: Bu savaşçı köpek 19. yüzyılda İngiltere’nin Staffordshire bölgesinde Bulldog ile çeşitli terrierlerin çiftleştirilmesiyle elde edilmiştir. ABD’ne getirilen bu cins burada onun ağırlığını arttıran ve başının daha güçlü hale gelmesini sağlayan Amerikalı yetiştiriciler tarafından mükemmelleştirilmiş ve şu anki durumunu almıştır.
Tanımı: Erkekler 44-46 cm, dişiler ise 40-42 cm yüksekliktedir. Ağırlıkları 17-20 kg kadardır. Güçlü, kaslı bir gövdesi vardır; aynı zamanda çok çeviktir. Kısa kuyrukludur; yatay duruşlu kalın, kısa, parlak tüyleri vardır. Her renk olabilir. Ancak erkeklerin %80′i beyazdır. Amerikan Köpek Kulübü tarafından American Staffordshira, İngiliz Köpek Kulübü tarafından ise Amerikan Pitbull Terrier olarak 2 grup olarak sınıflandırılmışlardır.
Kişiliği: Çok eski savaş köpeklerinin de genetik özelliklerini aldığından çok cesur ve çok canlı bir köpektir. Düşmanıyla öldüresiye savaşır. Ancak, asgari bir eğitimle yabancıların niyetini anlayabilmesini sağlayacak kadar yetenekli, sakin, iyi huylu ve itaatkar bir köpek haline gelebilir.
Özelliği: Mülk bekçisi olarak çok iyi sonuç vermiştir. İnsana eşlik eden köpek olarak da değerlidir. Sonuçta her şey pitbullunuzu nasıl eğittiğinize bağlıdır.
Labrador
Retriever
Temel Özellikleri
Labrador Retriever, duygusal ve sabırlı bir köpektir. Oldukça zeki, sadık, itaat etmeye hevesli ve hareketlidir. özellikle de suda oynama bayılır.
çocuklara karşı olmak üzere mükemmel bir karakteri vardır. İnsanlarla olmayı çok sever ve ailesinin parçası olduğunu hissetmeye gereksinimi vardır. Yavruyken çok iyi sosyalleştirilmezse yabancılarla bazıları mesafeli olabilir.
Bu köpekler bekçi köpekliği yapabilir; ama her ne kadar bazılarının koruma yaptığı bilinse de koruma köpeği değildir. Kendi başlarına çok bırakılırlarsa eşyalara zarar verici olabilirler. Labrador'a çok güçlü bir boynu olduğu için erken yaşta tasmasını çekmeden yürümesi öğretilmelidir.
Yarışma kanından gelenler av kanından gelenlerden genellikle daha ağır ve uysaldır. Av kanından gelenler daha enerjik ve hareketli olabilir. En iyi eşlik köpekleri genellikle bu iki kanın karışımıdır. Bu ırk oldukça popülerdir.
Labrador, Golden Retriever'dan biraz daha dominant ve bağımsızdır. Av, iz sürme, vurulan avı geri getirmek, bekçi köpekliği, narkotik, körler ve sakatlar için rehber köpek, arama & kurtarma, agility ve itaat yarışmalarında başarılıdır.
Neler Yapar?
Koku alma duyusu çok gelişmiştir. Efendisiyle uyum içinde çalışmayı bilir. Bataklık ve sulu arazilerde avı getirme konusunda mükemmeldir. Suya dalma alışkanlığını yüzyıllarca sürdürmüş, ağlarını toplayan balıkçılara yardımcı olmuştur. Soylu, sağlıklı ve dayanıklı bir köpektir.
Labrador Retriever çalışmayı seven enerjik bir köpektir. Bol egzersize gereksinimi vardır. Labrador obur olabilir bu nedenle diyetine ve egzersiz düzeyine dikkat edilmelidir.
Temel Özellikleri
Labrador Retriever, duygusal ve sabırlı bir köpektir. Oldukça zeki, sadık, itaat etmeye hevesli ve hareketlidir. özellikle de suda oynama bayılır.
çocuklara karşı olmak üzere mükemmel bir karakteri vardır. İnsanlarla olmayı çok sever ve ailesinin parçası olduğunu hissetmeye gereksinimi vardır. Yavruyken çok iyi sosyalleştirilmezse yabancılarla bazıları mesafeli olabilir.
Bu köpekler bekçi köpekliği yapabilir; ama her ne kadar bazılarının koruma yaptığı bilinse de koruma köpeği değildir. Kendi başlarına çok bırakılırlarsa eşyalara zarar verici olabilirler. Labrador'a çok güçlü bir boynu olduğu için erken yaşta tasmasını çekmeden yürümesi öğretilmelidir.
Yarışma kanından gelenler av kanından gelenlerden genellikle daha ağır ve uysaldır. Av kanından gelenler daha enerjik ve hareketli olabilir. En iyi eşlik köpekleri genellikle bu iki kanın karışımıdır. Bu ırk oldukça popülerdir.
Labrador, Golden Retriever'dan biraz daha dominant ve bağımsızdır. Av, iz sürme, vurulan avı geri getirmek, bekçi köpekliği, narkotik, körler ve sakatlar için rehber köpek, arama & kurtarma, agility ve itaat yarışmalarında başarılıdır.
Neler Yapar?
Koku alma duyusu çok gelişmiştir. Efendisiyle uyum içinde çalışmayı bilir. Bataklık ve sulu arazilerde avı getirme konusunda mükemmeldir. Suya dalma alışkanlığını yüzyıllarca sürdürmüş, ağlarını toplayan balıkçılara yardımcı olmuştur. Soylu, sağlıklı ve dayanıklı bir köpektir.
Labrador Retriever çalışmayı seven enerjik bir köpektir. Bol egzersize gereksinimi vardır. Labrador obur olabilir bu nedenle diyetine ve egzersiz düzeyine dikkat edilmelidir.
Hayvan
haklarını korumaya yönelik hazırlanan yeni yasa tasarısı,
hayvanseverlerin onayından geçmedi. Orman ve Su İşleri
Bakanlığı'nca hazırlanan yasanın Türkiye koşullarına uygun
olmadığı iddia ediliyor
1931
yılından bu yana 4 Ekim, Dünya Hayvanları Koruma Günü olarak
kutlanıyor. Bu özel gün nedeniyle yapılan etkinlikler bir haftaya
yayılıyor. Ülkemizde her yıl 4 Ekim'de gündeme yansıyan kareler
ise şöyle: Hayvana işkence ve tecavüz, barınaklarda açlık ve
pislik görüntüleri, toplu itlaflar, ormana atılan köpekler,
yunus parklarındaki dram, faytonlarda dövülerek çalıştırılan
atlar... Ne yazık ki hiç iyi haber yok. Türkiye'de, son 10 yılda
hayvan hakları konusunda epey aşama katedilmiş olsa da gerçekten
hayvan refahını sağlayacak, etkili adımlar bir türlü
atılamıyor. Konunun STK tarafı güçlenerek büyürken, yasal
kısmı ise yerinde sayıyor. Ülkemizin hayvanlarla ilgili ilk
yasası 2004 yılında AB (Avrupa Birliği) uyum süreci kapsamında
çıkarılan 5199 Sayılı Hayvanları Koruma Kanunu oldu. Tüm
hayvan dostları için sevindirici olan bu gelişme, yasa biraz
incelendikten sonra hüsrana neden oldu. Çünkü hazırlanan kanun
tasarısı birçok yönüyle hayvanları korumak için yeterli değil.
Hayvan aktivistleri, sekiz yıldır bu yasanın aksayan taraflarını
değiştirmek için meclise yeni yasa teklifleri sundu. Binlerce imza
toplandı, eylemler, protesto yürüyüşleri yapıldı. İşin içine
ünlüler girdi, yurtdışından hayvan korumacı dernekler dahil
oldu. 2011 Şubat ayında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile masaya
bile oturuldu. 5199 sayılı yasanın değiştirilmesi konusunda
hayvanseverler ve hükümet yetkilileri fikir birliğine
vardı.İKİNCİ
HAYAL KIRIKLIĞI Kamuoyundan
gelen yoğun tepkiler karşısında kayıtsız kalmayan hükümet
yetkilileri, sonunda hayvanları korumaya yönelik yeni bir yasa
hazırlamaya karar verdi. Orman ve Su İşleri Bakanlığı,
Hayvanları Koruma Kanunu'nda değişiklik yapılmasına ilişkin bir
tasarıyı meclise sundu. Tasarı, muhtemelen ekim ayında TBMM'de,
görüşülerek yasalaşacak. Ancak bu yeni tasarısı da
hayvanseverleri ikna etmiş değil. Hayvanseverler yeni tasarının,
hayvan hakları komisyonları, STK'lar, veteriner hekim odaları gibi
ilgili kuruluşlardan görüş ve bilgi alınmadan, Türkiye
gerçeklerinden uzak olarak hazırlandığı iddia ediliyor.YENİ
KANUN TASLAĞI NE DİYOR?
Doğa ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü yasa değişikliğiyle ilgili hayvanseverlerin eleştirilerini yanıtladı
1. 'Sokak hayvanı', kavramı, tamamen silinecek ve sahipsiz hayvanlar, onlar için ölüm kampları niteliğindeki doğal hayat parklarına sürgün edilecek. Cevap: Doğal hayat parkları; hayvan bakımevlerinde kısırlaştırılıp aşılandıktan sonra kayıt altına alınan sahipsiz hayvanların, hayvan bakımevlerinde yeterli yer olmadığı takdirde sahiplendirilinceye kadar bakılacağı; beslenme, barınma gibi ihtiyaçlarının karşılanacağı, mahalli idareler ve sivil toplum kuruluşlarınca işletilen bakımevleridir. Sahipsiz hayvanlar, belediyeler tarafından kısırlaştırılıp, aşılanarak işaretlenseler de tekrar alındıkları ortama bırakıldıklarında, sokakta oldukları süre içinde trafik kazası, açlık, susuzluk, hastalık, darp vb. olaylara maruz kalıp yaralanmakta veya ölmektedirler.
2. Yeni kanuna göre evde hayvan beslemek suç sayılacak. Cevap: Kanun taslağı ile meskende hayvan barındırılması tamamen yasaklanmamış olup, bakanlığımıza gelen şikayetler doğrultusunda, çevre ve insan sağlığı göz önünde bulundurularak, kanun taslağında meskende barındırılabilecek ev ve süs hayvanı, tür ve sayısının belirlenmesi ile ilgili düzenleme yapılmıştır.
3. Kanun taslağında öldürmek 'uyutma' tanımlamasıyla meşrulaştırılıyor. Cevap : Hazırlanan kanun taslağında sokak hayvanlarının uyutulması veya öldürülmesi ile ilgili herhangi bir madde bulunmamaktadır.
4. Kanun taslağı ile dövüşçü veya bahisçi hayvan sahipleri değil, tehlikeli hayvan ırkları cezalandırılıyor. Cevap: Kanun taslağı ile pitbull terrier, Japanese tosa, dogo argentino, fila brasileiro ve bunlar gibi tehlikeli köpek ırklarını ve melezlerini üretmek, sahiplenmek, ülkemize girişini, satışını ve reklamını yapmak, takas etmek, sergilemek ve hediye etmek yasaklanmış, bu yasağa uymayan hayvan sahiplerine iki yıla kadar hapis cezası öngörülmekte olup, mevcut hayvanların, geçici hayvan bakımevlerine teslim edilmesi zorunluluğu getirilmiştir.
5. Kanun taslağında yer alan hapis cezaları para cezasına döndürülebilecek mi? Cevap: Halen yürürlükte olan kanunda, hayvanlara işkence yapmak ve cinsel ilişkide bulunmak fiillerine idari para cezası uygulanmakta olup, yeni kanun taslağında hayvanlara işkence yaparak ölümüne sebebiyet vermek, suç kapsamına alınarak iki yıla kadar hapis cezası, hayvanlarla cinsel ilişkide bulunanlara da bir yıla kadar hapis cezası öngörülmektedir. Söz konusu cezalar Adalet Bakanlığı'nın görüşü doğrultusunda düzenlenmiştir.HAYVANSEVERLER NEDEN TEPKİLİ?
AVUKAT HÜLYA YALÇIN (İST. BAROSU HAYVAN HAKLARI KOMİSYONU YÖNETİM KURULU BAŞKANI)BİNLERCE SOKAK HAYVANI YOK EDİLECEK
"2004 yılından önce sadece insani ve merhamet duygularıyla korumaya çalıştığımız hayvanlar, bu yıl çıkan hayvanları koruma kanunu ile daha iyi korunacak diye düşünmüş ve dört elle sarılmıştık. Anılan 5199 Sayılı Kanun, hayvanları korumada yetersiz gibi görünüyor. Hazırlanan kanunun diğer tüm kanun ve uygulamalara karşı son derece zayıf kaldığını, zaman içinde yaşadığımız korkunç toplu öldürmeler, zehirlemeler, işkenceler karşısında çaresiz kala kala anladık. Bu nedenle daha insanca yaklaşım içeren düzenlemeler için çalışmalara başladık. Çünkü Türkiye, başta sokak köpekleri olmak üzere binlerce hayvanın yok edileceği bir sürecin başında. "Avrupa'da sokaklarda hayvan yok!" cümlesinin peşinden gidecek, hiçbir şeyi düşünmeden; Avrupa ne yaparsa onu yapan, pasif ve edilgen bir toplum olmadığımızı göstermek için böyle kötü bir noktaya gelmeseydik keşke."ÖZGÜN ÖZTÜRK (YAŞAM HAKKINA SAYGI DERNEĞİ BAŞKANI)ÜNLÜLER DE DESTEKLİYOR
"Biz bu tasarının geri çekilmesini ve oluşturulacak komisyonlarda hayvan hakları konusunda çalışmalarıyla kendini ispat etmiş tüm STK'lardan görüş alınmasını talep ediyoruz. Bu tasarı çıktığı takdirde Türkiye'de sokak hayvanlarının ve hayvan haklarının sonu gelir. Bu amaçla Türkiye'den ve dünyadan 38 sivil toplum örgütü ve aralarında Aydan Şener, Bennu Yıldırımlar, Ediz Hun, Erkan Can, Gani Müjde, Hazal Kaya, Olgun Şimşek, Oktay Kaynarca, Sumru Yavrucuk, Volkan Severcan, Yıldız Kenter gibi isimlerin, yanı sıra 68 bin kişi sessizkalmasucaortakolma. com üzerinde yayınlanan deklarasyona imza verdi. Deklarasyona, Aliağa Sokak Hayvanlarını Koruyanlar Derneği, Ankara Barosu Hayvan Hakları Komisyonu, Animal Protection Group Arbeitsgruppe für Tierrechte e.V. Almanya, Bontvoordieren, Hollanda, Dünya Yalnız Bizim Değil Platformu (DYBD), Hayvan Hakları Aktivistleri Derneği (Hayvist), Yedikule Hayvan Dostları Derneği de imza attı."AVUKAT AHMET KEMAL ŞENPOLAT (HAYVAN HAKLARI FEDERASYONU (HAYTAP) ÜYESİ)HAYVANSEVER MEMUR İSTİYORUZ
"Bugüne kadar mevcut hayvan bakımevleri zaten iyi yönetilemediği halde,'Sokakta sahipsiz hayvanları toplayacağız, hayvanat bahçelerinin açılması için teşvik edeceğiz,' diye Meclis'e teklifte bulunuldu. Dolaylı olarak hayvanların ölümü için davetiye çıkarılıyor gibi. Bir bakanlık düşünün ki, yunus parklarının açılmaması ile ilgili olarak yasada tek bir teklif vermiyor, televizyonlar üzerinde eğitim programlarının artırılması için yasa teklifi veremiyor. Petshoplardaki üretim için laf olsun cezalarını savunuyor. Hayvanlar için uğraşanların hayvansever, doğasever kişiler olması gerek. Avrupa ve Amerika özentisi içinde olmayan insanlar lazım. Onların derdi hayvanların azalması bizim, derdimiz insanların çoğalması..."İNGİLTERE'DE 100 BİN KÖPEK ÖLDÜRÜLDÜ
AB Veteriner Hekim Platformu tarafından yapılan bir açıklamaya göre AB ülkelerindeki hayvanların durumu şöyle: "AB yasalarında barınaklar ve sokak köpekleri konusunda kesin hükümler yoktur. Hayvanların refahları ön planda tutulurken, bulaşıcı hastalıklar gündeme geldiğinde öldürme dahil her türlü tedbirin alınması desteklenir. Her ülke kendi koşullarına uygun önlemler alır. Bu nedenle AB ülkelerinde barınak anlayışı ve sahipsiz hayvanlara yapılan uygulamalar, ülkeden ülkeye değişmektedir. İtalya'da bine yakın barınakta 640 bin köpek, 1290 kedi yaşatılmaktadır. Almanya'da binden fazla hayvan koruma derneği ve barınağı olup hiçbir barınakta hayvan öldürülmemektedir. Bunun yanı sıra, İngiltere'de sahipleri tarafından aranmayan başıboş hayvanları kısa bir süre bekletip öldüren barınaklar da, bu uygulamaya karşı çıkan barınaklar da vardır. İngiltere'de 2003 yılında yapılan bir araştırmaya göre, bu şekilde öldürülen köpeklerin sayısı 100 bin civarında. Sokak köpeği kavramı İtalya, Yunanistan gibi Avrupa ülkelerinde de vardır. Bunların neredeyse tamamı evlerinden atılan hayvanlardır."YARIN EYLEM VAR
Hükümet, 5199 Sayılı Hayvanları Koruma Kanunu'nu değiştirmeye hazırlanırken, hayvanseverler ve hayvan hakları savunucuları da 30 Eylül Pazar günü saat 14:00'da Türkiye'nin dört bir yanında, ölüm yasasına hayır demek için eylem yapmaya hazırlanıyor. Eylem aynı anda Antalya, Bodrum, Bursa, Çanakkale, Eskişehir, Giresun, İzmir, Tekirdağ, Trabzon ve İstanbul'da eşzamanlı yapılacak.
Doğa ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü yasa değişikliğiyle ilgili hayvanseverlerin eleştirilerini yanıtladı
1. 'Sokak hayvanı', kavramı, tamamen silinecek ve sahipsiz hayvanlar, onlar için ölüm kampları niteliğindeki doğal hayat parklarına sürgün edilecek. Cevap: Doğal hayat parkları; hayvan bakımevlerinde kısırlaştırılıp aşılandıktan sonra kayıt altına alınan sahipsiz hayvanların, hayvan bakımevlerinde yeterli yer olmadığı takdirde sahiplendirilinceye kadar bakılacağı; beslenme, barınma gibi ihtiyaçlarının karşılanacağı, mahalli idareler ve sivil toplum kuruluşlarınca işletilen bakımevleridir. Sahipsiz hayvanlar, belediyeler tarafından kısırlaştırılıp, aşılanarak işaretlenseler de tekrar alındıkları ortama bırakıldıklarında, sokakta oldukları süre içinde trafik kazası, açlık, susuzluk, hastalık, darp vb. olaylara maruz kalıp yaralanmakta veya ölmektedirler.
2. Yeni kanuna göre evde hayvan beslemek suç sayılacak. Cevap: Kanun taslağı ile meskende hayvan barındırılması tamamen yasaklanmamış olup, bakanlığımıza gelen şikayetler doğrultusunda, çevre ve insan sağlığı göz önünde bulundurularak, kanun taslağında meskende barındırılabilecek ev ve süs hayvanı, tür ve sayısının belirlenmesi ile ilgili düzenleme yapılmıştır.
3. Kanun taslağında öldürmek 'uyutma' tanımlamasıyla meşrulaştırılıyor. Cevap : Hazırlanan kanun taslağında sokak hayvanlarının uyutulması veya öldürülmesi ile ilgili herhangi bir madde bulunmamaktadır.
4. Kanun taslağı ile dövüşçü veya bahisçi hayvan sahipleri değil, tehlikeli hayvan ırkları cezalandırılıyor. Cevap: Kanun taslağı ile pitbull terrier, Japanese tosa, dogo argentino, fila brasileiro ve bunlar gibi tehlikeli köpek ırklarını ve melezlerini üretmek, sahiplenmek, ülkemize girişini, satışını ve reklamını yapmak, takas etmek, sergilemek ve hediye etmek yasaklanmış, bu yasağa uymayan hayvan sahiplerine iki yıla kadar hapis cezası öngörülmekte olup, mevcut hayvanların, geçici hayvan bakımevlerine teslim edilmesi zorunluluğu getirilmiştir.
5. Kanun taslağında yer alan hapis cezaları para cezasına döndürülebilecek mi? Cevap: Halen yürürlükte olan kanunda, hayvanlara işkence yapmak ve cinsel ilişkide bulunmak fiillerine idari para cezası uygulanmakta olup, yeni kanun taslağında hayvanlara işkence yaparak ölümüne sebebiyet vermek, suç kapsamına alınarak iki yıla kadar hapis cezası, hayvanlarla cinsel ilişkide bulunanlara da bir yıla kadar hapis cezası öngörülmektedir. Söz konusu cezalar Adalet Bakanlığı'nın görüşü doğrultusunda düzenlenmiştir.HAYVANSEVERLER NEDEN TEPKİLİ?
AVUKAT HÜLYA YALÇIN (İST. BAROSU HAYVAN HAKLARI KOMİSYONU YÖNETİM KURULU BAŞKANI)BİNLERCE SOKAK HAYVANI YOK EDİLECEK
"2004 yılından önce sadece insani ve merhamet duygularıyla korumaya çalıştığımız hayvanlar, bu yıl çıkan hayvanları koruma kanunu ile daha iyi korunacak diye düşünmüş ve dört elle sarılmıştık. Anılan 5199 Sayılı Kanun, hayvanları korumada yetersiz gibi görünüyor. Hazırlanan kanunun diğer tüm kanun ve uygulamalara karşı son derece zayıf kaldığını, zaman içinde yaşadığımız korkunç toplu öldürmeler, zehirlemeler, işkenceler karşısında çaresiz kala kala anladık. Bu nedenle daha insanca yaklaşım içeren düzenlemeler için çalışmalara başladık. Çünkü Türkiye, başta sokak köpekleri olmak üzere binlerce hayvanın yok edileceği bir sürecin başında. "Avrupa'da sokaklarda hayvan yok!" cümlesinin peşinden gidecek, hiçbir şeyi düşünmeden; Avrupa ne yaparsa onu yapan, pasif ve edilgen bir toplum olmadığımızı göstermek için böyle kötü bir noktaya gelmeseydik keşke."ÖZGÜN ÖZTÜRK (YAŞAM HAKKINA SAYGI DERNEĞİ BAŞKANI)ÜNLÜLER DE DESTEKLİYOR
"Biz bu tasarının geri çekilmesini ve oluşturulacak komisyonlarda hayvan hakları konusunda çalışmalarıyla kendini ispat etmiş tüm STK'lardan görüş alınmasını talep ediyoruz. Bu tasarı çıktığı takdirde Türkiye'de sokak hayvanlarının ve hayvan haklarının sonu gelir. Bu amaçla Türkiye'den ve dünyadan 38 sivil toplum örgütü ve aralarında Aydan Şener, Bennu Yıldırımlar, Ediz Hun, Erkan Can, Gani Müjde, Hazal Kaya, Olgun Şimşek, Oktay Kaynarca, Sumru Yavrucuk, Volkan Severcan, Yıldız Kenter gibi isimlerin, yanı sıra 68 bin kişi sessizkalmasucaortakolma. com üzerinde yayınlanan deklarasyona imza verdi. Deklarasyona, Aliağa Sokak Hayvanlarını Koruyanlar Derneği, Ankara Barosu Hayvan Hakları Komisyonu, Animal Protection Group Arbeitsgruppe für Tierrechte e.V. Almanya, Bontvoordieren, Hollanda, Dünya Yalnız Bizim Değil Platformu (DYBD), Hayvan Hakları Aktivistleri Derneği (Hayvist), Yedikule Hayvan Dostları Derneği de imza attı."AVUKAT AHMET KEMAL ŞENPOLAT (HAYVAN HAKLARI FEDERASYONU (HAYTAP) ÜYESİ)HAYVANSEVER MEMUR İSTİYORUZ
"Bugüne kadar mevcut hayvan bakımevleri zaten iyi yönetilemediği halde,'Sokakta sahipsiz hayvanları toplayacağız, hayvanat bahçelerinin açılması için teşvik edeceğiz,' diye Meclis'e teklifte bulunuldu. Dolaylı olarak hayvanların ölümü için davetiye çıkarılıyor gibi. Bir bakanlık düşünün ki, yunus parklarının açılmaması ile ilgili olarak yasada tek bir teklif vermiyor, televizyonlar üzerinde eğitim programlarının artırılması için yasa teklifi veremiyor. Petshoplardaki üretim için laf olsun cezalarını savunuyor. Hayvanlar için uğraşanların hayvansever, doğasever kişiler olması gerek. Avrupa ve Amerika özentisi içinde olmayan insanlar lazım. Onların derdi hayvanların azalması bizim, derdimiz insanların çoğalması..."İNGİLTERE'DE 100 BİN KÖPEK ÖLDÜRÜLDÜ
AB Veteriner Hekim Platformu tarafından yapılan bir açıklamaya göre AB ülkelerindeki hayvanların durumu şöyle: "AB yasalarında barınaklar ve sokak köpekleri konusunda kesin hükümler yoktur. Hayvanların refahları ön planda tutulurken, bulaşıcı hastalıklar gündeme geldiğinde öldürme dahil her türlü tedbirin alınması desteklenir. Her ülke kendi koşullarına uygun önlemler alır. Bu nedenle AB ülkelerinde barınak anlayışı ve sahipsiz hayvanlara yapılan uygulamalar, ülkeden ülkeye değişmektedir. İtalya'da bine yakın barınakta 640 bin köpek, 1290 kedi yaşatılmaktadır. Almanya'da binden fazla hayvan koruma derneği ve barınağı olup hiçbir barınakta hayvan öldürülmemektedir. Bunun yanı sıra, İngiltere'de sahipleri tarafından aranmayan başıboş hayvanları kısa bir süre bekletip öldüren barınaklar da, bu uygulamaya karşı çıkan barınaklar da vardır. İngiltere'de 2003 yılında yapılan bir araştırmaya göre, bu şekilde öldürülen köpeklerin sayısı 100 bin civarında. Sokak köpeği kavramı İtalya, Yunanistan gibi Avrupa ülkelerinde de vardır. Bunların neredeyse tamamı evlerinden atılan hayvanlardır."YARIN EYLEM VAR
Hükümet, 5199 Sayılı Hayvanları Koruma Kanunu'nu değiştirmeye hazırlanırken, hayvanseverler ve hayvan hakları savunucuları da 30 Eylül Pazar günü saat 14:00'da Türkiye'nin dört bir yanında, ölüm yasasına hayır demek için eylem yapmaya hazırlanıyor. Eylem aynı anda Antalya, Bodrum, Bursa, Çanakkale, Eskişehir, Giresun, İzmir, Tekirdağ, Trabzon ve İstanbul'da eşzamanlı yapılacak.
Türkiye
Cumhuriyeti Başbakanlığına,
STK
lar, Veteriner Hekimler Oda ve Fakülteleri, Baro Hayvan Hakları
Komisyonları gibi ilgili kuruluşlardan "görüş ve bilgi"
alınmadan, Orman Su İşleri Bakanlığı yetkililerince, Türkiye
gerçeklerinden uzak olarak hazırlanmış "5199 Sayılı
Hayvanları Koruma Kanunu Değişiklik Teklifi" bakanlar
kurulunda imzalanarak TBMM ye gönderilmiştir.
Bu
tasarıda on milyonlarca kedi ve köpeğin öldürülmesine ortam
hazırlayan maddeleri öncelikle sunuyoruz:
1.Bu
kanun teklifine konan "m)
Sahipli ve sahipsiz hayvanları belediye sınırları içinde veya
dışında başıboş bırakmak YASAKTIR" maddesi
ile, çok açık bir şekilde dışarda HİÇ KEDİ-KÖPEK kalmaması
hükme bağlanmıştır. Türkiye de 35 bin koy var. Bu köylerde
hayvancılık ile uğraşan vatandaşların davarlarını güden on
binlerce KOPEK var. Bu yasa teklifini hazırlayanlar "Belediye
sınırları içinde ve dışında başıboş sahipli ve sahipsiz..."
ibaresini koymakla, köylünün davarını güden köpekleri de
"toplama" kapsamına almışlardır. Sokaklarda, köylerde,
çiftliklerde, beldelerde, yaylalarda "milyonlarca kedi ve
kopek" var. Belediyelerin bunları "canlı olarak"
toplama ekipleri yok, toplanan hayvanlara bakim ve tedavi imkanları
yok. Dolayısıyla, kedi ve kopeklerin hepsi TOPLAMA adı altında
ÖLDÜRÜLECEKTİR.
2.
Ayrica "MADDE
3... kapasitesi mevcut hayvan sayısını karşılayamadığında,
hayvan bakımevinde rehabilite edilen sahipsiz hayvanlar,
sahiplendirilinceye kadar doğal hayat parklarında
barındırılır" ibaresi
ile kedi ve köpeklerin bu ölüm parklarına doldurulmaları
amaçlanmıştır.
2004
yılında cikan mevcut kanunda hükme bağlamış olmasına rağmen,
binlerce belediye "Kısırlaştırma" yapmadığı gibi bir
"bakım evi" bile kurmamıştır. Belediyeler, bakım
evinde ki 50-100 hayvana dahi bakici ve veteriner veremez ve onları
açlık ve susuzluğa mahkum ederken, "milyonlarca" hayvan
topladığında,"on binlerce bakıcıyı, binlerce veteriner
hekimi" istihdam etmeyeceği ve bir günlük yemekleri bile
trilyonlar tutan milyonlarca kedi-köpeğin besleme maliyetini
karşılamayacağı için, milyar dolarları bulacak binlerce
parkların yapılması ve bakım maliyeti hiç bir şekilde
karşılanmayacağı için, kolay yol olan "öldürme"
seçilecektir.
3. Geçici
MADDE 3- ....uyarınca
tehlikeli köpek sahiplenenlerin dışında; tehlikeli köpek
bulunduranlar, bu
maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren üç ay içinde
köpeklerini bakımevlerine teslim etmek, bakımevleri de bu
hayvanları öncelikle almak zorundadır.” ibaresi
yasa teklifine konmuş. Şehirlerin %90 inda hala daha bakım evi
yokken bu hayvanlar HANGİ bakımevine konacaktır? Bu hayvanların
da öldürüleceği açıktır.
4. "Meskende
barındırılabilecek ev ve süs hayvanı tür ve sayısı,
barındırılacak hayvanların etolojik ihtiyaçları, mekânsal
şartlar ile çevre ve insan sağlığı göz önünde bulundurularak
Bakanlıkça çıkarılan yönetmelikle belirlenir." maddesi
ile evlerde hayvan beslenmesini sınırlama ve hatta yasaklama
yetkisi "kayıtsız şartsız" bakanlığa verilmiştir. Bu
madde ile evlerde de hayvan beslenmesi yasaklar içine alınma kapısı
açılmıştır.
Yasanın
bu şekilde KEDI ve KÖPEKLERİ yok etmeye yönelik hazırlanmasına,
bürokratlarca dayanak olarak Avrupa Ülkelerinde sokakta "kedi
ve köpek" olmaması olarak gösterilmektedir. Doğrudur, çünkü
Avrupa Ülkelerinde devlet kurumları görevlerini yapıyorlar. AB
Ülkelerinde üretim kontrol altındadır, halbuki yurdumuz kaçak
üretim çiftliği cenneti halindedir. AB Ülkelerinde sahipli
hayvanların üretimi de kontrol altındadır, kimse hayvanını
doğurtup 10 tanesini götürüp şehir merkezine bırakamaz, büyük
cezası vardır. Halbuki ülkemizde herkes köpeğini istediği gibi
üretir, bakamayınca terk eder, yavrularını şehirler bırakır.
AB Ülkelerine ithalat kontrol altındadır, halbuki ülkemiz
sınırlarından valizlerle on binlerce kedi ve köpek sürekli
olarak girmektedir. Örnek olarak Eminönü'nde ki petshoplar kaçak
ithalat ve üretimin merkezi halinde, kurumların gözü önünde
serbest satış yaparlar. Yani AB ülkelerini sadece "öldürmeleri"
ile örnek gösteren bakanlık, kurumların denetim ve önleme
görevlerini ne yazık ki görmezden gelmektedir.
Tespit
ve gerekçeli taleplerimiz,
Sorunu ülke çapında çözmek için hayvanlara iliskin düzenlemeler ve uygulamalar, tek bir kurum altında toplanmalıdır. Sahipsiz hayvanlar kısırlaştırılıp rehabilite edildikten sonra, sakat, mağdur ve muhtaç olanlar, piknik alanı türünde bahçelerden oluşan doğalarına uygun koşullarda yapılmış, korunaklı kalıcı bakım evlerine konmalı, sağlıklı hayvanlar alındıkları yere bırakılmalıdır. Sokaklarda ki kedi ve köpeklerin tamamen toplanması, ekolojik dengeyi alt üst edecek, sonra fareler ve haşereler kontrol edilemez sayıda artacaktır. Hayvanların üremelerine ve ithal edilmelerine ilişkin tedbirler olmadığı için, bir süre sonra sokaklar yeniden sahipsiz hayvanlarla dolacak, bir yandan üretilirken öte yandan öldürüleceklerdir.
Sorunu ülke çapında çözmek için hayvanlara iliskin düzenlemeler ve uygulamalar, tek bir kurum altında toplanmalıdır. Sahipsiz hayvanlar kısırlaştırılıp rehabilite edildikten sonra, sakat, mağdur ve muhtaç olanlar, piknik alanı türünde bahçelerden oluşan doğalarına uygun koşullarda yapılmış, korunaklı kalıcı bakım evlerine konmalı, sağlıklı hayvanlar alındıkları yere bırakılmalıdır. Sokaklarda ki kedi ve köpeklerin tamamen toplanması, ekolojik dengeyi alt üst edecek, sonra fareler ve haşereler kontrol edilemez sayıda artacaktır. Hayvanların üremelerine ve ithal edilmelerine ilişkin tedbirler olmadığı için, bir süre sonra sokaklar yeniden sahipsiz hayvanlarla dolacak, bir yandan üretilirken öte yandan öldürüleceklerdir.
Hiç
bir hayvan türü tehlikeli olarak tanımlanmamalı, onların
yaşamları da tıpkı diğer hayvanlar gibi güvence altına
alınmalı, ceza ve yaptırımlar hayvana değil onları bu şekilde
eğiten sahiplerine uygulanmalıdır.
Sahipli
hayvanların meskenlerde ve özel mülkiyette beslenmesine hiç bir
şekilde kısıtlama getirilmemelidir. Zaten sakıncalı durumlarda
mahkemeler gerekli kararları hızla alabilmektedirler.
Petshop’larda
hayvan satışı yasaklanmalıdır. Hayvan üretimi ve ithalatı da
yasaklanarak sahipsiz hayvanlarının sahiplendirilmesi
sağlanmalıdır.
Hayvanlarla
ilgili her türlü ticari faaliyet ve eğlence için kullanılmaları
(hayvanat bahçeleri, sirkler, yunus parkları, geleneksel yöresel
dövüşler) engellenmelidir.
Yaban
hayvanları için doğal yaşam alanları ve rehabilitasyon
merkezleri oluşturulmalıdır.
Yasa
teklifiyle getirilen “hayvana işkence ve tecavüz eden kişiye
hapis cezası” düzenlemesinin para cezasına çevrilmeyecek hale
getirilmelidir.
Deney
yapilmasini onaylayan hukumler yasada yer almamalıdır.
"Uyutma"
kelimesi ile yumuşatılmaya çalışılan "öldürme"
yasada yer almamalıdır.
Ülkemizde
ki on milyonlarca kedi ve köpeğin öldürülmesini adeta teşvik
ederek ortam hazırlayan bu katliam yasasının tarihe bir insanlık
suçu olarak geçmemesi için, TBMM üyelerinin ve tüm yetkililerin
yapılan hatayı görmeleri ve taleplerimizi dikkate alarak,
Baroların Hayvan Hakları Komisyonları, Veteriner Hekim Oda ve
Fakülte Yetkilileri, Sivil Toplum Kuruluşlarının da katılımı
ile yasa maddelerini yeniden düzenlenmesini talep ediyoruz.
Saygılarımızla...
Bu
Yasada metin başka türlü gerekmedikçe;
“Bakan” İçişlerinden
sorumlu Bakanı anlatır.
“Başıboş
Köpek” başıboş dolaşan veya boynundan bağlı bulunup da
bir şahıs tarafından tutulmayan, herhangi bir bölgede veya
kendisini besleyen sahibinin kaldığı bir yerde bulunmayan köpek
demektir. Ancak, çoban veya avcı ile birlikte dolaşan veya ona
refakat eden ve devamlı bakıma tabi tutulduğuna dair Veteriner
Dairesince çıkarılmış belgesi olan ve sahibinin yanında
bulunan bir köpek işbu yorumun kapsamına girmez.
“Sığır”
at, katır, eşek, keçi, koyun ve domuzu da kapsar:
“Köpek”
dişi köpekleri de kapsar ancak, sütten kesilmemiş bir köpek
yavrusunu kapsamaz;
“Sahip”
köpeklerle ilgili olarak, köpeği muhafaza eden herhangi bir
kişiyi kapsar:
“Saptanmış” yetkili
makam tarafından Resmi Gazetede bir bildiri yayımlamak yolu ile
saptamayı anlatır:
“Yetkili
Kişi” bu Yasa kuralları uyarınca yetki kullanmak ve görev
yapmak için yetkili makamca atanmış herhangi bir kişiyi
anlatır:
“Yetkili
Makam” şunları anlatır:-
(a)
herhangi bir belediye sınırı içinde o belediyenin Meclisi
veya o Belediye Meclisi tarafından ilgili amaç için atanmış
veya yetkilendirilmiş herhangi bir kişi;
(b)
herhangi bir kalkınma bölgesinde Köyler (İdare ve Kalkınma)
Yasası gereğince o bölge için kurulmuş Encümen veya o
Encümen tarafından ilgili amaç için atanmış veya
yetkilendirilmiş herhangi bir kişi ; (*)
(c)
öteki tüm yerlerde mahalle veya köyün muhtarı.
|
Bu
Yasa kuralları Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetindeki her yerde
uygulanır.
|
(1)
Birinci Cetvelde gösterilen biçimde, yetkili makamdan ruhsat
almayan herhangi bir kişi muhafazasında köpek bulunduramaz.
(2)
Ruhsatlar, verildikleri yılın 31 Aralık günü sona ererler.
(3)
Ruhsatlar için yetkili makam Bütçesine veya gelir kalemine,
İkinci Cetvelde gösterilen ücretler ödenir.
Bu
ücretler, Bakanlıkça hazırlanıp Bakanlar Kurulunca
onaylanacak ve Resmi Gazete’de yayımlanacak bir tüzükle her
yıl Devlet Planlama Örgütünce açıklanan yıllık enflasyon
oranını aşmamak koşuluyla on katına kadar artırılabilir.
(4)
Yetkili makam, ruhsat verilen kişilerin adı, adresi ve mesleğini
ve köpeklerin sayı ile cinsini gösteren bir sicil tutar.
(5)
Bu madde uyarınca verilmiş herhangi bir ruhsatın sahibi olan
kişi, ruhsat verilmiş olan köpeğini başka herhangi bir kişiye
satar veya terk ederse, o ruhsat, köpek sahibi ve öteki kişinin
ortaklaşa başvurusu üzerine ruhsatın üstüne öteki kişinin
adının yazılması yolu ile sona ermemiş süresi için öteki
kişiye devredebilir. Böyle bir devir için hiçbir ücret
alınmaz.
|
(1)Yetkili
makam, aşağıdaki herhangi bir sebepten ötürü herhangi bir
kişiye muhafazasında köpek bulundurma ruhsatı vermeyi
reddedebilir veya bu amaçla verilmiş olan herhangi bir ruhsatı
iptal edebilir;
(a)
köpeğin halka, sığır veya evcil hayvanlara tehlikeli olduğu
veya kamuyu rahatsız edici olduğunun gösterilmesi,
(b)
ruhsat için başvuran kişinin Bölüm 47, Hayvanlara Zulüm
Yasası veya onu değiştiren veya onun yerine konan herhangi
bir Yasaya riayetsizlik suçundan mahkum edilmiş olması ;
(c)
köpeğin kamu sağlığına tehlikeli olan koşullar altında
muhafaza edilmesi
(2)
Muhafazasında köpek bulundurmak için kendisine ruhsat
verilmeyen veya ruhsatı iptal edilen herhangi bir kişi köpeğinin
saptanmış biçimde elden çıkarılması veya yok edilmesi için
derhal köpeğini yetkili makama teslim eder ; teslim etmekte
kusur ederse köpek yakalanarak elden çıkarılmak veya yok
edilmek için yakalanabilir ve el konabilir.
Ancak,
ruhsat verilmesinin reddedildiği tarihten veya ruhsatın iptal
edildiği tarihten başlayarak yedi gün içinde, veya kaymakama
itiraz edilmişse, Kaymakam yetkili makamın ruhsat verilmesini
reddeden veya ruhsatı iptal eden kararını onaylayan bir karar
alana kadar, köpek elden çıkarılamaz veya yok edilemez.
(3)
(a) yetkili makamın ruhsat vermeyi reddetmesinden: veya;
(b) ruhsatın iptal
edilmesinden kendisini mağdur sayan herhangi bir kişi, red veya
iptal etme tarihinden başlayarak yedi gün içinde yazılı
olarak Kaymakama itiraz edebilir. Kaymakama itiraz edenler, söz
konusu süre içinde itirazın bir suretini yetkili makama tebliğ
etmelidirler.
(4)
Kaymakamın itiraz ile ilgili kararı kesindir.
|
(1)
Yetkili makam, ruhsat verilmiş olan köpeğe takılmak için
ruhsat sahibine ücretsiz olarak, bir nişan verir.
(2)
Yukarıdaki (1)’inci fıkra kuralları gereğince verilen bir
nişanın kaybolduğunun veya yok edildiğinin yetkili makam
nezdinde kanıtlanması halinde yetkili makam iki yüz Türk
Lirası (**) ödenmesi üzerine ruhsat sahibine nişanın bir
sureti verilir.
(3)
Ruhsat sahibi, nişan verilmiş olan köpeği ruhsatın
geçerliliği sırasında muhafazasında bulundurmaktan vazgeçerse
veya köpek ölürse, nişanı yetkili makama iade eder.
(4)
Her ruhsat sahibi, ruhsatının yetkili makamın yetkilendirdiği
herhangi bir kişi veya Polis Örgütünün herhangi bir mensubu
tarafından kontrol için istenmesi halinde, makul olan bir süre
içinde ruhsatını ibraz eder.
|
(1) (a)
muhafazasında ruhsatsız köpek bulunduran;
(b)
bu Yasanın herhangi bir maddesine aykırı olarak muhafazasında
köpek bulunduran;
(c)
köpeklerin bu Yasa uyarınca kaydı ve kontrolü konusunda
yetkili makama karşı hileli bir fiilde bulunma niyetiyle veya
hile olasılığı bulunan herhangi bir davranışta bulunan;
(d)
boynundan bağlı olmayan ve kontrol altında bulunmayan döllenme
zamanındaki dişi bir köpeği belediye sınırları veya
kalkınma bölgesi (*) içinde herhangi bir kamu yolunda veya
kamuya açık herhangi bir yerde veya dişi köpeğin muhafaza
edilmekte olduğu veya ilgili zamanda kalmasına izin verilen
binadan başka bir binada bulunduran veya bulundurmasına izin
veren,
(e)
sahibi bulunduğu veya muhafazasında bulundurduğu bir köpeğin
bir kamu yolunda veya genel bir yerde, herhangi bir şahsı
rahatsız edecek tarzda hareket etmesine müsaade veya tahammül
eden,
(f)
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetindeki herhangi bir bölge veya
yerde köpeğine veya ilgili zamanda sorumlu olduğu herhangi bir
köpeğe, civardaki binalarda sakin veya oturan kimseleri
rahatsız edecek şekilde örme yolu yüksek, devamlı veya
tekrarlanan ses çıkarmasına rıza ve müsamaha gösteren veya
müsaade eden,
(g)
1 Mart 1970 tarihini takip eden ilk altı ay içerisinde, herhangi
bir köpek sahibi üç ayda bir olmak koşuluyla
iki defa ve daha sonrada veteriner servislerinin tayin
edeceği zamanlarda, köpeğini muayene ettirip sertifika almayan
ve yetkili makama ruhsat almak için müracaat ettiğinde bu
sertifikayı ibraz etmeyen;
(h)
Dişi köpeklerin yavrulanması halinde durumu en geç yedi gün
içinde yetkili makama bildirmeyen herhangi bir kişi, bu Yasaya
aykırı davranıştan dolayı bir suç işlemiş olur ve iki yüz
bin Türk Lirasına (**) kadar
para
cezasına çarptırılabilir.
|
Hayvan
Hakları'yla ilgili, Meclis'e sunulan yeni yasanın geri çekilmesi
için ve tepki göstermek adına, hayvan hakları savunucuları
tarafından 30 Eylül'de düzenlenecek eyleme hayvanseverlerden
olumlu tepkiler geldi. Hayvanseverler, 'gerekli
izinlerin alınarak' bu
eylemin eş zamanlı tüm illerde yapılması için paylaşımlarda
bulundu. Siz de kendi şehrinizde, 30 Eylül 2012 Pazar günü
14:00'de toplanarak tüm Türkiye genelinde sesinizi
duyurabilirsiniz. Bu haberi, hayvansever dostlarınızla
paylaşarak ÖLÜM
YASASI'NA HAYIR eylemini
duyurarak, sessiz canların hayatta kalmalarına destek
olabilirsiniz.
Not:
YENİ YASAYA GÖRE, ''40 CM. ÜSTÜ 20 KG. ÜZERİ TÜM KÖPEKLER
TEHLİKELİ OLARAK SINIFLANDIRILACAK" ve otomatikman
toplatılacak! Sokaklarda yaşamaya çalışan hayvanlar da
toplanacak ve doğal yaşam parkı adı altındaki ÖLÜM KAMPLARINA
ATILACAK!
Not:
Sizler de hangi şehirde nerede toplanacaksanız lütfen bu habere
yorum yazın, biz de yayınlayalım. Ayrıca, tepki göstermek adına
tüm eylemlere SİYAH renkli tişört giyilerek
gidilecektir.
ÖNEMLİ
NOT:
"Eş
zamanlı eylemlere katılacak guruplara duyurudur: Hangi
guruptan , kurumdan , dernekten olursa olsun, kişisel katılım
olarak eylem planlandığından kesinlikle logo pankart ve giyimlerde
gurup , kurum ve derneklerin adının yada logosunun geçtiği hiçbir
şey kullanılmayacaktır. Bu konu es geçilir ve insanlar bu konuya
dikkat etmezse, basın ve yayında tek yürek, tek güç çizgisi
kaybolur ve çıkacak tartışmalarla eylem olumsuz sonuçlanır ve
bu hatanın affı yoktur. Sonuç, kamuoyu gözünde fiyasko
olacaktır. Yine aynı şekilde ısrarla köpekleriyle gelmek
isteyenlerin baskısıyla karşılaşıyoruz, orada herhangi bir
köpekli olayda tüm hayvanların ipini çekmiş olacağınız
düşüncesiyle, köpeklerinizi getirmeyin. Benim köpeğim sakin
diyerek binlerce insan arasında dar sokakta köpeklerin stress
altında kalmalarına neden olmayın. Basın orada olacağı için
yanlışlıkla köpeğin kuyruğuna dahi bassanız, köpek bunun
etkisiyle saldırsa bile basın gözünde işte vahşi köpekler
saldırıyor durumuna girmeyin".
Haydi
duyarlı hayvanseverler! Sessiz kalmayın, suça ortak olmayın! Tek
suçu yaşamak olan canlara, özgürlüklerini kaybettirmeyin!
Zaman
zaman gazetelerde çıkan “pitbull şuna saldırdı, şunu
yaraladı” türü haberlerden sonra hep aynı tartışma yaşanır;
Pitbull beslemek suç mu değil mi?
24
Haziran 2004’te çıkarılan Hayvanları Koruma Kanunu’nun 14.
maddesinde yer alan; “pit bull terrier, Japanese tosa gibi tehlike
arz eden hayvanları üretmek; sahiplendirilmesini, ülkemize
girişini, satışını ve reklamını yapmak; sergilemek ve hediye
etmek yasaktır” ibaresi her geçen gün insanların kafalarını
karıştırmaya devam ediyor. pit bull’u olan suçlu mudur?
Suçluysa bunun cezası nedir? Peki ya pit bull’unu 2004’ten önce
aldıysa? Şimdi bu pit bull’lar ne olacak? Yasadaki “gibi”
bize neyi anlatmak istiyor? Madem kanunda satışı yasak deniyor o
zaman Eminönü’nde, internet üzerinden ve pet marketlerden
yapılan satışlara nasıl izin veriliyor? İnsanlar kafalarındaki
bütün bu yanıtsız soruların yanı sıra her gün medyada yer
alan yeni bir pit bull vahşeti haberiyle irkiliyorlar. Gelin bu pit
bull “canavarını” yakından tanıyalım ve yasadaki yerini
öğrenelim.
Pit
bull’u tanıyalım
Pit
bull terrier, 19. yüzyılda İngiltere’nin Staffordshire
bölgesinde bulldog ile çeşitli terrierlerin çiftleştirilmeleriyle
elde edilen bir tür. ABD’ye getirilen bu cins burada ağırlığını
arttıran ve başının daha güçlü hale gelmesini sağlayan
yöntemlerle şu andaki durumuna getirildi. Pitbull erkekleri 44–46
cm, dişileri 40–42 cm yüksekliğinde oluyor ve ağırlıkları
17–20 kg arasında değişiyor. Güçlü, kaslı bir gövdeye sahip
bu hayvanlar aynı zamanda çok da çevik olarak biliniyorlar.
Amerikan Köpek Kulübü tarafından American Staffordshire, İngiliz
köpek kulübü tarafından ise Amerikan pit bull terrier olarak
sınıflandırılan pit bull’lar düşmanlarıyla öldüresiye
savaşan bir tür. Ancak, asgari bir eğitimle yabancıların
niyetini anlayabilmesini sağlayacak kadar yetenekli, sakin, iyi
huylu ve itaatkâr bir köpek haline getirilebildikleri gibi çok da
iyi bekçi köpeği olabiliyorlar. Sonuçta her şeyin pitbullunuzu
nasıl eğittiğinize bağlı olduğu söyleniyor.
Pit
bull’un medyanın insanların kafasında yarattığı sahte bir
canavar olduğunu söyleyen Avukat Ahmet Kemal Şenpolat, pit bull’un
diğer bütün köpekler gibi çok iyi bir ev köpeği olabileceğini
dile getiriyor. “Önemli olan hayvanlara küçüklüğünde nasıl
eğitim verdiğinizdir” diyen Şenpolat, medyanın pit bull vahşeti
haberleriyle pit bull’u bir güç, bir silah olarak kullanmak
amacıyla alan kişi sayısını arttırdığına ve köpeklerin bu
tür insanların elinde yanlış yetiştirildiğine inanıyor.
Yasadaki
“gibi” ne ifade ediyor?
Pit
bull ve Japanese tosa dışındaki bir takım köpekleri ifade eden
“gibi” acaba hangi köpekleri kapsıyor ve o köpeklerin
tehlikeli olduğuna kim tarafından karar veriliyor? Türkiye’deki
yasada ucu açık bırakılan bu ifade her an her köpeği tehlikeli
sayabilecek konumda iken, değişik Avrupa ülkelerinde tehlikeli
olarak kabul edilen köpeklerin listesi hayli uzun; Pit bull,
doberman, presa canario, rottweiller, dogo of Bordeaux, bullmastiff,
Neapolitan mastiff, Staffordshire bull terrier, tosa inu, fila
brasilerio, dogo Argentina, İspanyol mastiffi, vasco, pastor
mallorquin, bouvier of flanders (Belçika çoban köpeği), husky,
chow chow, Alman çoban köpeği, danua, malamut, presa mallorquin,
Tibet mastifi, Airedale Terrier, Akita İnu, İsviçre dağ köpeği,
alano, samoyed, dev schnauzer, komondor, majorero, mastiff, pator de
beauce, soxer, St. Bernard, cane corso, bull terrier, Pirene dağ
köpeği, bergamosco, briard, Kafkas çoban Köpeği, Merama çoban
köpeği ve siyah Rus terrieri.
Bir
başka deyişle “gibi” ifadesiyle sadece medyadaki haberler
dolayısıyla popüler hale getirilen pit bull’u değil, sevimli
olarak gördüğümüz, evlerimizde baktığımız Husky ve St.
Bernard gibi köpekler de anlaşılabiliyor.
“Sorun Pitbull’da değil onları dövüştürenlerde” başlıklı haberimizi okumak için tıklayın
“Sorun Pitbull’da değil onları dövüştürenlerde” başlıklı haberimizi okumak için tıklayın
Yasa’nın
şifresi…
Yasanın
çıkış tarihinden önce pit bull sahibi olanların elindeki
köpekleri kısırlaştırmaları ve belediyelere kaydettirmeleri
gerektiğini söyleyen Avukat Ahmet Kemal Şenpolat, bugüne kadar
kaydettiren birini tanımadığını, hatta belediyede çalışanların
bu hayvanı tanıyıp tanımadıklarını, böyle bir yasadan
haberleri olup olmadığını merak ettiğini dile getiriyor.
Yasaların uygulanabilmesi için öncelikle insanların, çalışanların
bu konuda bilinçlendirilmesi ve katılımlarının sağlanması
gerektiğini söyleyen Şenpolat, insanlar tarafından benimsenmeyen
yasaların askıda kalacağına dikkat çekiyor. Hayvanları Koruma
Kanunu’nun Ceza Kanunu yerine Kabahatler Kanunu’nda yer
almasından dolayı cezaların paraya çevrileceğini hatırlatan
Şenpolat, bu kanunun toptan değiştirilmesi gerektiğini ve Ceza
Kanunu kapsamına alınması gerektiğini ifade ediyor. Kanunda yasak
olmasına rağmen Eminönü, pet marketler ve internet sitelerinde
pit bull satışının aleni bir şekilde devam ettiğini
hatırlattığımız Şenpolat, “Hayvan satışında ciddi bir rant
dönüyor, bu yüzden bunları durdurmak için gerçekçi çözümler
ve cezalar üretilmeli” diyor.
Sonuç
olarak yasada aksi yazmasına rağmen fiilen pit bull satışı
sürüyor. Besleme ve satış konusunda fiilen herhangi bir engel
bulunmuyor. Bu tür köpeklerin satışını ve bulundurulmasını
engelleyecek herhangi bir birim de mevcut değil.
Bu
yasa senden ne istiyor?
*
Pit bull bulundurmanın bir kabahat olduğunu bilmeni, gerekirse
kabahatinin bedelini ödemeni ve devlet bütçesine gereken katkıyı
sağlamanı istiyor.
*
Pit bull’un tipini tarif edemeyecek, yasadan haberi olmayan
belediye çalışanlarına köpeğini kaydettirmeni istiyor.
*
Yasak olduğu kanunda belirtilmesine karşın internet sitelerinde,
Eminönü’de, pet marketlerde pit bull satan insanlara uymamanı
temenni ediyor.
- Açıkçası bu yasa senden, AB yolunda atılacak göstermelik yasa adımlarına göz yummanı istiyor.
İstanbul’un
Kadıköy ilçesinde belediye meclisine verilen teklif kabul
edilirse, ilçedeki petshoplarda kedi ve köpek satışı
yapılamayacak.
Kadıköy
Belediyesi bir ilke imza attı. Petshoplarda kedi ve köpek
satışının engellenmesi için ilçe meclisine teklif
verildi.Teklif onaylanırsa 1 Nisan'dan itibaren ilçede petshoplarda kedi ve köpek satılamayacak. Teklifin olumsuz koşullar ve hayvanların sokağa atılmasını önlemek için verildiği bildirildi.
Mucize
Köpek; Ona Bazıları Dog-Tor Diyor
Avustalya'nın Melbourne şehrinde bir çocuk hastanesinin koridorlarında çocuk hastaların tedavisine destek sağlayan, hastanenin önemli personellerinden biri olan Ralf, bir dev Schnauzer.
Kanserli böbreği alınan 2 yaşındaki Claire'nin annesi, operasyondan sonraki 5 gün içinde bebeğinin kapıdan giren ralf'i görünce kendi başına ayağa kalktığını ve yalpalayarak ralfe doğru yürüdüğünü anlatırken, kelimelerin yetmeyeceği kadar inanılmaz olduğunu söylüyor.
Ralf hastalarla kısa yürüyüşler yapıyor, yorucu kemoterapi seansları boyunca hastanın yanında oturuyor, onlara refakat ediyor.
Avustalya'nın Melbourne şehrinde bir çocuk hastanesinin koridorlarında çocuk hastaların tedavisine destek sağlayan, hastanenin önemli personellerinden biri olan Ralf, bir dev Schnauzer.
Kanserli böbreği alınan 2 yaşındaki Claire'nin annesi, operasyondan sonraki 5 gün içinde bebeğinin kapıdan giren ralf'i görünce kendi başına ayağa kalktığını ve yalpalayarak ralfe doğru yürüdüğünü anlatırken, kelimelerin yetmeyeceği kadar inanılmaz olduğunu söylüyor.
Ralf hastalarla kısa yürüyüşler yapıyor, yorucu kemoterapi seansları boyunca hastanın yanında oturuyor, onlara refakat ediyor.
Hayvanlara
yapılan kötü muamele ve cezaların etkisiz kalması nedeniyle,
toplum vicdanın bu yasanın çıktığı zamandan beri yaralandığı
bir gerçektir. Mevcut 5199 sayılı yasanın hükümleri etkisiz
kalmıştır. Kanunun, her şeyden önce adının değiştirilmesi
gerekmektedir. Çünkü, asıl olan, tüm canlıların, hukuken
“haklarının” olduğunu kabul etmektir. Hak, hukuk düzeni
tarafından korunan menfaat demektir. Bu çalışma ve kanun
teklifi ile onların haklarının güvence altına alınması ve
yasanın özellikle KABAHATLER HUKUKU kapsamından çıkması
amaçlanmaktadır.
Yasanın
özü savunmasız tüm canlıların doğasından kaynaklanan
yaşamsal, bedensel ve özgürlük haklarının korunarak yasal
teminat altına alınmasıdır. Bu sebeple yasanın adındaki koruma
ifadesinin korunması, yasanın adına hayvan hakları ifadesi
eklenmesi yasanın tüm ruhunu yansıtacak bir ada sahip olmasını
sağlayacaktır.
Öncelikle
hayvanların yaşam hakları yasada kendisini bulmalı , bu hakkı
tanımlaması ve yasanın adının da “Hayvan Haklarını
Koruma Kanunu” şeklinde yeniden düzenlenmelidir Hak olmadan
hukukun tesis edilmesinin imkânsızlığı göz önüne alındığında
asıl olanın tüm canlıların yaşamdan kaynaklanan doğal hakları
olduğunun da kabul edilmesi gerçeğidir. Dolayısıyla
Hayvanları Koruma Kanununun isminin, “HAYVAN HAKLARINI
KANUNU” olarak değiştirilmesi gerekmektedir. Tüm kanunun
ruhu, her bir maddeye ve düşünülen gerekçeye nüfuz etmelidir.
Onların HAKLARININ var olduğunu kabul ederek, kanun değişikliğini
ele almamız, tüm kanunu bu bakış açısı ile kabul etmemiz
gerekir. Aslında, bu değişiklik hayvan hakları konusunda reform
niteliğindeki “zihniyet değişikliğinin” de ilk adımı
olacaktır. Zaten 15 Ekim 1978 tarihine Paris’te UNESCO binasında
kabul edilen beyannanme, EVRENSEL HAYVAN HAKLARI BEYANNAMESİ’dir.
Tabii
ki burada bahsedilen hak , insanların sahip olmuş olduğu hak ve
fiil ehliyetine yaklaşan ya da onunla eşit olan bir hak değildir.
Ancak hayvanların eşya ya da mal olarak kabul edilmediği tüm
uluslararası literatürde ve doktrinde büyük çoğunlukla kabul
edilmektedir.
Tüm
hayvanların haklarının var olduğunun kabul edilmesi ile kanunu
uygulayacak olan merciiler de olaya haklar açısından yaklaşacak
ve “hukuken zedelenen bir hakkın korunması” bakış açısı
ile, kanun, yorumlanacaktır.
Unutulmaması
gereken husus; burada savunulan hakkın, bir kısım hayvan
severlerin hakkının değil, hayvanların hakkı olduğudur.
Alman Medeni Kanununun 90. maddesine de eklendiği ve kabul edildiği
üzere, “hayvanlar bir eşya ya da mal değildir.”
Hatta
bu kanun ile, hayvan severlere karşı bile hayvanların haklarının
savunulacağı esası kabul edilmelidir.
BİRİNCİ
KISIM
GENEL
HÜKÜMLER
BİRİNCİ
BÖLÜM
Amaç,
Kapsam, Tanımlar ve İlkeler
Amaç
MADDE
1. - Bu
Kanunun amacı; hayvanların rahat yaşamlarını ve hayvanlara iyi
ve uygun muamele edilmesini temin etmek, hayvanların acı, ıstırap
ve eziyet çekmelerine karşı en iyi şekilde korunmalarını, her
türlü mağduriyetlerinin önlenmesini sağlamak ve
doğal yaşamlarından kaynaklanan ekolojik ve etolojik haklarını
güvence altına almaktır.
GEREKÇE:
Hayvanların
etolojik ve ekolojik ihtiyaçlarının var olmadığı bir ortamda,
hayvan haklarının olamayacağı açık ve nettir. Bu sebeple, yasa
maddesi değiştirilerek kanunun ruhuna uygun olarak amacı
genişletilmiştir.
Kapsam
MADDE
2 – (Değişik Madde) Bu
Kanun, amaç maddesi doğrultusunda yapılacak düzenlemeleri,
alınacak önlemleri, sağlanacak eşgüdümü, denetim, sınırlama
ve yükümlülükler ile hayvanlara
ve onların doğal yaşam alanlarına karşı işlenen suçlar
ve tabi
olunacak cezai hükümleri kapsar.
GEREKÇE
:
Kanunun
yayınlandığı 24.06.2004 tarihinden bu yana kanunun ilgili
maddelerindeki cezai hükümlerin Kabahatler Kanunu cezai hükümleri
niteliğinde olması, kanunun hayvanlara karşı işlenen suçlarda
caydırıcı niteliğinin olamamasının başlıca sebebidir. Bu
nedenle kapsam maddesinde suç ifadesine yer verilmiş ve hayvanların
yaşamalarının ana öğesi olan yaşam alanlarına karşı işlenen
suçlar da kapsama dahil edilmiştir.
Bu
kanunun temel işlevi ve temas etmek istediği husus, hayvanların
haklarının olduğu kadar hayvanlara karşı bu haklara uyulmaması,
haklarına tecavüz edilmesi, istismar edilmeleri karşısında,
cebir ve şiddete maruz kalmaları nedeniyle, yani onlara karşı
( artık kabahat değil) suç işlenmesi durumunda, bu kanunun
getireceği yaptırımları da belirlemek olmalıdır. Sadece
onları korumak için yapılacak eşgüdüm ve denetim yeterli
değildir. Bu kanunun asıl amacı, bu yükümlülükleri yerine
getirmeyen ve hayvan haklarına tecavüz eden kişilere karşı
caydırıcı tedbirler koyabilmek, ciddi yaptırımlar
düzenleyebilmek olmalıdır. Kanun içeriğinde Suçtan bahsetmemek
ve cezaların sadece idari para cezası olarak kalması
nedeniyle hiç de caydırıcı özellik taşımaması, kanunun ruhuna
aykırı düşer ve kanunun büyük eksikliğidir.
Bir
diğer deyişle, bu kanun ve ilgili diğer mevzuat uyarınca, hayvan
haklarına ilişkin olarak, gerekli yükümlülüklerini yerine
getirmeyenlerin, denetimleri usulüne uygun yapmayanların, işbirliği
sağlamayanların, hayvanların haklarına tecavüz eden ya da bu
haklarını istismar edenlerin, gerçek ya da tüzel kişi olsun,
hayvanlara karşı suç işlemiş olduklarını kabul etmek
gerekir. Bu kanun içeriğinden de bellidir. Mevcut durum,
kanun tekniği bakımından, bu cümle ile açıklanmaktadır.
Kanunun
kapsamını ve amacını açıklayan 2. maddede de; “hayvanlara
karşı işlenen suçlar” kısmının
belirtilmesi, özellikle gereklidir. Kanun her ne kadar KABAHATLER
KANUNU hükümlerine tabi olsa da, bu yasa değişikliği teklifi ile
öncelikle bu kanunun kabahatler kapsamından çıkarılıp SUÇLAR
kapsamı altında değerlendirilmesi arzu edilmektedir. Toplumdaki
genel beklenti de, hayvanlara karşı işlenen fiillerin kabahat
değil bilakis suç olarak değerlendirilmesi, ve en azından bu
fiili işleyen kişinin sabıkasına bu suçun işlenmesi
yönündedir.
Zaten
Kanunun mevcut kapsamı da; sadece sınırlama, denetim ve
yükümlülükler olmayıp aynı zamanda hayvan haklarına karşı
işlenen suçları da içermektir.
Tanımlar
MADDE
3. - Bu
Kanunda geçen terimlerden;
a)
Yaşama ortamı: Bir hayvanın veya hayvan topluluğunun doğal
olarak yaşadığı yeri,
b)
Etoloji: Bir hayvan türünün doğuştan gelen, kendine özgü
davranışlarını inceleyen bilim dalını,
c)
Ekosistem: Canlıların kendi aralarında ve cansız çevreleriyle
ilişkilerini bir düzen içinde yürüttükleri biyolojik, fiziksel
ve kimkanunl sistemi,
d)
Tür: Birbirleriyle çiftleşebilen ve üreme yeteneğine sahip
verimli döller verebilen populasyonları,
e)
Evcil hayvan: İnsan tarafından kültüre alınmış ve
eğitilmiş hayvanları,
f)
Sahipsiz hayvan: Barınacak yeri olmayan veya sahibinin ya da
koruyucusunun ev ve arazisinin sınırları dışında bulunan ve
herhangi bir sahip veya koruyucunun kontrolü ya da doğrudan
denetimi altında bulunmayan evcil hayvanları,
g)
Güçten Düşmüş Hayvan: (Değişik
Fıkra) Bulaşıcı
ve salgın hayvan hastalıkları haricinde, yaşlanma, sakatlanma,
yaralanma ve hastalanma gibi çeşitli nedenlerle doğal
hareket yeteneğini kaybetmiş bütün hayvanları,
GEREKÇE
:
Güçten
düşmüş hayvan, sadece binek ve yük hayvanı olarak
algılanmamalıdır. Evde beslenen her çeşit süs hayvanı ya da
evcil hayvan da doğanın kaçınılmaz bir gerçeği olarak güçten
düşebilir. Kaldı ki, bu kanunun md 5/son fıkrasına göre, bu
hayvanları barındıkları yerlerden tahliye etmek ya da
tahliyeye zorlamak suçtur.
Dolayısıyla,
yaşlanma ya da sakatlanmanın, doğanın bir gerçeği olduğunu
kabul etmek, bunun sadece binek ve yük hayvanları için
geçerli olamayacağını aslında tüm hayvanların başına
gelebilecek çok doğal bir olgu olduğunu temel prensip olarak kabul
etmek gerekir.
Bu
nedenle, işbu cümlenin de eklenmesi, tüm hayvanların yaşam boyu
hakları olduğunu da kabul etmekle eş değerdir. Kanunun
yapılma tekniğinin de kendi içindeki diğer maddeler ile
uyumlu olması gerekir.
h)Yabani
hayvan: Doğada serbest yaşayan evcilleştirilmemiş ve kültüre
alınmamış omurgalı ve omurgasız hayvanları,
ı)
Ev ve süs hayvanı: İnsan tarafından özellikle evde, işyerlerinde
ya da arazisinde özel zevk ve refakat amacıyla muhafaza edilen veya
edilmesi tasarlanan bakımı ve sorumluluğu sahiplerince üstlenilen
her türlü hayvanı,
j)
Kontrollü hayvan: Bir kişi, kuruluş, kurum ya da tüzel kişilik
tarafından sahiplenilen, bakımı, aşıları, periyodik sağlık
kontrolleri yapılan işaretlenmiş kayıt altındaki ev ve süs
hayvanlarını,
k)
Hayvan Bakımevi: (Değişik
Fıkra) Hayvanların
aşılama, kısırlaştırma, tedavi ve bakımlarının,
rehabilitasyon süresince yapıldığı, beslenme, barınma gibi
ihtiyaçlarının sağlandığı, rehabilitasyon merkezini, Bakıma
muhtaç, sahipsiz ve güçten düşmüş, doğası dışı agresif ve
saldırgan tavırlar gösteren hayvanların
rehabilite edildiği ve
bu süre içerisinde ihtiyaçlarının karşılandığı merkezi,
GEREKÇE
:
5199
sayılı kanunun tanımlar bölümünde, “HAYVAN BAKIMEVİ”
tanımlanmamasına rağmen, bu kavramın ileriki madde
değişikliklerinde de bu şekliyle geçtiği görülecektir. Bu
kanunun uygulama yönetmeliği de barınak yerine hayvan bakımevi
kavramı üzerinde durur. Uygulamada hayvan bakımevleri birer sağlık
ocağı, veterinerlik ofisi, klinik hatta rehabilitasyon merkezi
olarak çalışması gerekirken, bu merkezler, maalesef insanlar
tarafından terkedilmiş bir çok sağlıklı kedi ve köpeğin
bulunduğu, “hayvan barınağı” adı altında çok kötü
şartların mevcut olduğu ve adeta bu hayvanların yaşamaya mahkum
edildiği, mekanlar haline dönüşmüştür.
Halbuki,
hayvan bakımevine gelen tüm hayvanların tedavilerinin yapıldığı
birer küçük hastane olması, asıldır. Barınak olarak
algılanıldığında, hem buraya gelen yardıma ve bakıma muhtaç
hayvanlar gerekli faydayı göremeyecek hem de insanlar barınaklara
sahipli köpeklerini bırakmak konusunda teşvik edilecektir.
Bakımevi müessesinin yardıma muhtaç hayvanlar için uzun yıllar
hizmet etmesi gereken yerler olması düşünülürken “barınak”
kavramının kesinlikle en kısa zamanda kaldırılması ve pratik
hayata bu şekliyle geçirilmemesi asıldır. Barınak kavramı, bu
haliyle kaldığı sürece, geçici hayvan severlik hissine kapılan
insanlar tarafından da “ nasıl olsa Devlet onlara bakar
“zihniyetiyle, hayvanların terki teşvik edilecektir.
Çünkü
barınaklar, aşırı yoğunluktan ve var olma amacının dışında
kullanılmaktan; adeta birer ölüm kampı, hayvanların adeta
zorlukla yaşamaya mahkum edildiği, zorla nefes aldıkları,
gözlerden ırak birer işkence merkezi haline gelmiştir.
Dolayısıyla,
“Hayvan bakımevi” kavramının, kanuna tanım olarak intikali,
hayvan haklarının korunduğu merkezler olması açısından
zorunludur.
Hayvan
bakımevi adı altındaki merkezler sahipsiz ve güçten düşmüş
hayvanların yaşamsal ihtiyaçlarının karşılandığı, tıbbi
yardım alabildikleri, çevreye uyumsuz bireylerin diğerlerine zarar
vermesinin engellenerek rehabilite edildikleri, yapılabiliyorsa
sahiplendirildikleri merkezlerdir. Oysa , sağlam hayvanlar dahi bu
barınak adı verilen ölüm kamplarında ölüme mahkum
edilmektedir.
Sonuç
olarak kanunun ruhuna uygun olarak hayvan bakımevleri, sadece bakıma
muhtaç sahipsiz ve güçten düşmüş hayvanların bakımevi olarak
biçimlendirilmelidir.
l)
Deney: Herhangi
bir hayvanın, etik kuruldan izin alındıktan sonra, bilimsel
amaçla, bu
kanunun çıkarılış amacına ters düşmeyecek şekilde
kullanılmasını
m)
Deney hayvanı: Deneyde kullanılan ya da kullanılacak olan hayvanı,
n)
Kesim hayvanı: Gıda amaçlı kesimi yapılan hayvanları,
o)
Bakanlık: Çevre ve Orman Bakanlığını,
(Ek
Fıkra)
p)
İşaretleme: Hayvanların
yaşamı ve davranışları üzerine olumsuz etkisi olmayan,
Veteriner Hekim kontrolü altında, kulak küpesi, mikroçip
(elektronik hücre) gibi materyallerin uygulanmasıyla, hayvanları
kimliklendirme ve kayıt altına alma yöntemini,
GEREKÇE
:
Teknolojinin
getirdiği olanaklar sayesinde, hayvanların hem sağlığının
korunması hem sahibinin belirlenmesi hem de barınaklarda insanların
sahip oldukları hayvanları kaybetmemesi adına ve daha da önemlisi
insan ve doğa sağlığı açısından yapılması gereken tıbbi
tedavi ve aşılarının zamanında yapılması ve denetlenmesi
açısından, tüm hayvanların çok basit bir yöntemle
işaretlenmesi, asıldır. Bu pratik olarak tüm hayvanların,
gerekli tedaviyi, ne zaman, nasıl aldıkları hususu dışında,
hangi hayvanın kimin sorumluluğunda olduğuna dair de çok kuvvetli
kanıttır. Böylelikle, ülke genelindeki her tür sahipli hayvan
kayıt altına alınmış olacaktır. Ayrıca, bu kişiler annenin
veya yavrularının sağlığını tehlikeye atmamak için gerekli
anatomik, fizyolojik ve davranış karakteristikleri ile ilgili
önlemleri almakla da yükümlü olmalıdır.
Ayrıca,
uygulanan işaretleme işlemi hayvana acı vermemelidir. Hayvanlara
acı, eziyet ve ıstırap çektirecek her türlü uygulamadan
kaçınmak, bu kanunun özünün gereğidir. Bu nedenle, hayvanları
kimliklendirip kayıt altına alırken daha az acı verecek bir
yöntem olan microchip yöntemine radikal bir geçiş yapmak gerekir.
(Ek
Fıkra)
r) Müşahede
Merkezi : Veteriner Hekim raporu doğrultusunda, hastalıktan
şüpheli ya da hasta hayvanın, geçici süre ile gözetim altında
tutulduğu yerdir.
GEREKÇE
:
Özellikle
salgın hastalıklar çıkması halinde ilk müdahelenin yapıldığı
ya da güçten düşmüş ve bakıma muhtaç hayvanların
tedavilerinin gerçekleştiği, özellikle bu kanunun 6. maddesinde
belirtilen kısırlaştırmalarının, il hayvanları koruma
kurulunun denetiminde yapıldığı veterinerlik hizmet
merkezlerinin, olması gerekmektedir. Herhangi bir bulaşıcı
hastalık bulunduran ya da bulundurması muhtemel olan diğer
hayvanlara ve insanlara bulaştırma tehlikesi bulunduğu süreç
içerisinde ihtiyaçlarının karşılandığı ve diğer
hayvanlardan ayrı tutulduğu yerlere ihtiyaç bulunmaktadır. Bu
yerlerde söz konusu hayvanlar geçici olarak barındırılmalıdır.
Hayvan sağlığının, müşahede merkezleri olmadan
ve bilimsel veterinerlik hizmeti alınmadan sağlanması
mümkün değildir. Hatta insanlara bulaşıcı hastalıkların
geçmesinin engellenmesinde de, ilk kararı alacak ve hayvanları
gerekirse uzunca bir süre karantina altında tutacak, bu süre
içinde bakımlarını sağlayacak veteriner hekimlerden ve yeterli
personelden oluşacak merkezlerin olması, kanun koyucu tarafından
belirtilmiş ancak tanımlar kısmında bu husus unutulmuştur. O
nedenle, “müşahede merkezi” kavramının, tanımlar
kısmına eklenmesini, uygun görüyoruz. Bu merkezin çalışma
esasları, Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikte ayrıntılı
olarak belirtilecektir.
(Ek
Fıkra)
s)
Hayvan : Bitkilerden farklı olarak, duygu ve hareket yeteneği olan,
hissetme yetisine sahip, kendilerine ait yaşamları olan, korunmaya
ihtiyaç duyan canlıların tamamı,
GEREKÇE
:
Bir
varlık, haklarını savunmaya ne denli az muktedirse, bunu
onun adına yapmak için üzerimize düşen sorumluluk o denli
büyüktür. Bu anlamda onların savunmasız olduğunu
düşündüğümüz andan itibaren korunmaları gerekliliği de
ortaya çıkar. Bu kanunun hazırlanış gayelerinden en önemlisi
hayvanların insanlar tarafından gördükleri eziyetlerin önüne
geçebilmek ve zaten var olan haklarını savunurken hayvanlar adına
onların sesi olabilmektir. Kanuna hayvan tanımını getirirken
hissetme yetisi, kendine ait bir yaşamı ve korunmaya olan
ihtiyacını göz önünde bulundurmak gereklidir.
(Ek
Fıkra)
ş)
Eşitlik ilkesi : Farklı gruplardaki hayvanların, doğalarının
gerektirdiği şekilde çıkarlarının aynı derecede önemsenmesini,
GEREKÇE
:
Eşitlik
ilkesine göre temel unsur, söz konusu varlığın çıkarları her
ne ise bu çıkarların göz önünde bulundurulmasıdır. Temel
eşitlik ilkesi, eşit muameleyi değil eşit önemsenmeyi gerekli
kılar. Hissetme yetisi başkalarının menfaatlerini göz önünde
bulundurma konusunda savunulacak en önemli unsurdur.
(Ek
Fıkra)
t) Koşullu
etik körlük : Mesleki ödüller almak için hayvan
deneylerinin doğurduğu etik meselelerin göz ardı edilmesini,
(Ek
Fıkra)
u)
Sahipsiz hayvan : Barınacak
yeri olmayan veya sahibinin ya da koruyucusunun ev ve/veya arazisinin
sınırları dışında bulunan ve herhangi bir sahip veya
koruyucunun kontrolü ya da doğrudan denetimi altında bulunmayan
hayvanları,
(Ek
Fıkra)
ü)
Serbest Veteriner Hekim: 18.3.1954 tarihli ve 6343 sayılı Veteriner
Hekimliği Mesleğinin İcrasına Türk Veteriner Hekimleri Birliği
ile Odaların Teşekkül Tarzına ve Göreceği İşlere Dair Kanun
uyarınca mesleğini icra eden ve bu Kanunun 5 inci maddesinde
sıralanan görev ve yetkileri kullanan ve sermayeden ziyade şahsi
mesaiye, ilim veya mesleki bilgiye veya ihtisasa dayanan ve ticarî
mahiyette olmayan hekimlik hizmetlerini, işverene tâbi olmaksızın
şahsi sorumluluk altında kendi nam ve hesabına yapan bu yasanın
tatbikinde görevlendirilen, 23/7/1965 tarihli ve 657 sayılı Devlet
Memurları Kanununa tâbi olmaksızın çalışan, mevzuatlar
çerçevesinde mesleğini serbest olarak icra etme yetkisine sahip
veteriner hekimi,
(Ek
Fıkra)
v)
Sorumlu Veteriner Hekim: Belediye bakımevlerinde, yasalarla
belirlenmiş hizmetleri ve sorumlulukları yerine getirecek olan kamu
veteriner hekimini,
(Ek
Fıkra)
y)
Yerel Hayvan Koruma Görevlisi: Özellikle kedi ve köpekler gibi
sahipsiz hayvanların kendi mekânlarında, bulundukları bölge ve
mahallerde yaşam sorumluluğunu üstlenen ve il hayvan koruma
kurulunca yetkilendirilen gönüllü kişileri,
ifade
eder.
İLKELER
( Başlık Değişikliği ) HAKLAR :
GEREKÇE
:
Kanunun
adında yapmış olduğumuz açıklamaları, burada aynen belirtmenin
faydalı olduğunu düşünüyoruz. Hukukta, ilkelerden çok,
“haklar” önemlidir. Dolayısıyla, ilkelerden çok hayvanların
haklarının sayılması, bu haklara uymamanın yaptırımları
ve bu hakların, kanun koyucu ve uygulayıcılar tarafından kabul
edilmesi, esastır. Madde başlığındaki “ilkeler” teriminin
kaldırılarak, “HAKLAR” şeklinde değiştirilmesi gerektiğini,
düşünüyoruz.
MADDE 4.
–(Değişik Madde) Hayvanların
korunmasına ve rahat yaşamalarına ilişkin temel haklar şunlardır:
a)(Değişik
Fıkra) Bütün
hayvanlar eşit doğar ve bu Kanun hükümleri çerçevesinde yaşama
hakkına ve
insanlar tarafından işkence, eziyet ve kötü muamele görmeme
hakkına sahiptir. Hayvanlar
eşya ya da mal değildir.
GEREKÇE
:
Bu
maddede eksik kalan en önemli cümle, hayvanların yaşam haklarının
olmaması ve onlar için en büyük tehlikeyi arz eden ve bu kanun
kapsamında da defalarca yaptırımları ile belirlenen, insanların
taksirle ya da çoğu zaman bilerek ve isteyerek işledikleri suç
unsuru teşkil eden müessir fiillere, maruz kalmalarıdır. Bu kötü
niyetli davranışların en başında, insanlar tarafından
hayvanların işkence, eziyet ve kötü muamele
görmeleri gelmektedir.
Hayvanlar,
işkenceye maruz kalsalar da, eziyet görseler de, sakat bırakılsalar
da, sadist hareketlere maruz kalsalar da, tecavüz edilip organları
parçalansa da, üzerine benzin dökülüp yakılsa da, bütün
bunlara rağmen yaşamı bir şekilde her nasılsa devam eden
bu hayvanların, yaşam hakları da bir şekilde devam
etmektedir. Kanun metninde eksik kalan “yaşam hakkının” bu ek
cümle ile tamamlanması gerekir.
1990
yılında, Alman Medeni Kanununun 90. maddesinin son fıkrasında
yapılan değişiklikle, hayvanların bir eşya olmadığı, sonradan
eklenmiştir. Bir çok kanunumuzun temel aldığı İsviçre ve Alman
Medeni Kanunundaki bu değişikliğin, bizim hayvan hakları yasasına
da özellikle dercedilmesi gerekmektedir.
b) Tüm evcil hayvanlar,
türüne özgü hayat şartları içinde yaşama özgürlüğüne
sahiptir. Sahipsiz hayvanların da, sahipli hayvanlar
gibi yaşamları desteklenmelidir.
GEREKÇE
:
İnsanların
yaşayan tüm canlılara karşı, çektikleri acıyı hafifletmek ya
da engellemek gibi ahlaki bir yükümlülüğü vardır. Acı çeken
bir canlının acısını önemsememek, hiçbir ahlaka sığmaz.
Burada söz konusu olan evcil ya da süs hayvanı değil ayırım
yapmaksızın bütün hayvanlardır . Bu sebeple kapsam
genişletilerek tüm hayvanlar olarak değiştirilmiştir.
c) (Değişik
Fıkra) Hayvanların haklarının korunması,
gözetilmesi, bakımı ve kötü muamelelerden uzak tutulması için
gerekli önlemler alınmalıdır.
GEREKÇE
:
Değişiklikle
“hak” kelimesinin girmesi ile madde metni , kanunun adına ve
ruhuna uygun hale getirilmiştir. Suç
işlendiğinde ya da gerekli önleyici kolluk görevinin yerine
getirilmesi gerektiğinde, ilgili kurumlar ya da kamu
idareleri, “görev alanlarına girmediği” gerekçesi ile konuyla
ilgilenmemektedirler. Sorumluluğun ve denetimin, kanunla açık
bırakıldığı durumlarda, ya da ihtilaf halinde, ilgili ve
yetkili idari bir makam, başvurulacak bir merkez ya da bu merkezin
denetlediği kurumlar belirli olmamakta, sorumluluk
paylaşılmamaktadır.
Dolayısıyla,
kanun koyucunun bu önemli görevi, öncelikle o bölgenin en büyük
mülki amirine vermesi kabul edilmelidir. Zaten Türkiye Cumhuriyeti
Devleti’nin bir kanunu olan 5199 sayılı kanunun da, uygulanmasını
ve korunmasını sağlamak, bu konu ile ilgili gerekli denetimleri
yapmak, öncelikle o bölgedeki en büyük mülki amirin
sorumluluğunu ve denetimini gerektiriyor olmalıdır. Öte yandan,
5199 sayılı Kanunun 18. maddesinde de açıklandığı üzere,
mülki amirlere, görevlerinin yapılmasında en büyük desteği,
gönüllü kişiler verecektir. Yoksa, tek başına mülki amirlerin,
bu görevin altından kalkması, zaten beklenemez.
Dolayısıyla,
bu ek cümlenin, muhakkak kanunun bu kısmına eklenmesi, gerekli
detaylı düzenlemelerin ise yönetmelikte belirlenmesi gerekir.
d) (Değişik
Fıkra) Hiçbir
maddi kazanç ve menfaat amacı gütmeksizin, sadece insani ve
vicdani sorumluluklarla, sahipsiz ve güçten düşmüş hayvanları
koruyan, sorumluluğu altına alan veya buna talip olan ve
bu Kanunda öngörülen koşulları taşıyan gerçek ve tüzel
kişilerin teşviki ve bu kapsamda koruma,
barındırma, bakim, aşılama ve kısırlaştırılma gibi
faaliyetlerinin desteklenmesi için bölge yerel yönetimi
ile eşgüdüm
sağlanması esastır.
GEREKÇE
:
Hayvanların
haklarının korunması açısından, ülkemizde çalışan bir çok
gönüllü, gerçek ve tüzel kişi bulunmaktadır. Bu görevin
tamamıyla Devletin kurumlarına ya da idarecilerine bırakılması,
beklenemez. Devletin ilgili kurumlarının tek başına böyle ağır
bir yükün altından kalkması da beklenemez. Tüm dünyada bu çeşit
çalışmalarda, gönüllüler yerel yönetimlerle işbirliği
yaparlar. Nitekim kanun koyucu, 5199 sayılı Kanunun 18. maddesinde
buna değinmiştir.
Gönüllü
kurumlar ve kişiler olmadan tam anlamıyla ne eş güdüm
sağlanabilir ne de sorunlar çözümlenebilir. Yerel idari makamlar
ile gönüllü gerçek ve tüzel kişilerin işbirliği içinde
çalışması, maddi desteğin tam olarak sağlanması, problemlere
bilimsel ve akılcı çözümlerin üretilmesi, ne gönüllülerin ne
de Devletin tek başına yapabileceği bir iştir. Dolayısıyla,
birlikte yapılacak çalışmalar, karşılaşılacak sorunların
asgariye indirilmesini sağlayacak, kısırlaştırma, aşılama,
itlafın önüne geçme gibi durumlarda, gönüllülere, Devlet
kurumlarının şart olan tam desteği sağlanacaktır. Nitekim,
uygulamada da, bu konuda, gönüllülerle işbirliği sağlayan
bölgeler başarılı olmuş, bu konuda önyargılı olan,
gönüllülerin desteğini istemeyen ya da sadece Devletin bir şeyler
yapmaya çalıştığı ve gönüllülerin çalışmalara yardım
etmediği bölgeler, ilerleme kaydedememiştir. Bu maddeye eklenecek
bu fıkra, aslında 5199 sayılı Kanunun 18. maddesini teyit eder
nitelikte olacak ve kanun içinde uyum olmasını sağlayacaktır.
e)
Nesli yok olma tehlikesi altında bulunan tür ve bunların yaşama
ortamlarının korunması esastır.
f)
Yabani hayvanların yaşama ortamlarından koparılmaması, doğada
serbestçe yaşayan bir hayvanın yakalanıp özgürlükten yoksun
bırakılmaması esastır.
g)
Hayvanların korunması ve rahat yaşamalarının sağlanmasında;
insanlarla diğer hayvanların hijyen, sağlık ve güvenlikleri de
dikkate alınmalıdır.
h)
Hayvanların türüne özgü şartlarda bakılması, beslenmesi,
barındırılma ve taşınması esastır.
ı)
Hayvanları taşıyan ve taşıtanlar onları türüne ve özelliğine
uygun ortam ve şartlarda taşımalı, taşıma sırasında beslemeli
ve bakımını yapmalıdırlar.
j)
Yerel yönetimlerin, gönüllü kuruluşlarla işbirliği içerisinde,
sahipsiz ve güçten düşmüş hayvanların korunması için hayvan
bakımevleri ve hastaneler kurarak onların bakımlarını ve
tedavilerini sağlamaları ve eğitim çalışmaları yapmaları
esastır.
k)
Kontrolsüz üremeyi önlemek amacıyla, toplu yaşanan yerlerde
beslenen ve barındırılan kedi ve köpeklerin sahiplerince
kısırlaştırılması esastır. Bununla birlikte, söz konusu
hayvanlarını yavrulatmak isteyenler, doğacak yavruları belediyece
kayıt altına aldırarak bakmakla ve/veya dağıtımını yapmakla
yükümlüdür.
İKİNCİ
KISIM
KORUMA
TEDBIRLERI
BİRİNCİ
BÖLÜM
HAYVANLARIN
SAHIPLENILMESI, BAKIMI VE KORUNMASI
Hayvanların
sahiplenilmesi ve bakımı
MADDE
5. - Bir
hayvanı, bakımının gerektirdiği yaygın eğitim programına
katılarak sahiplenen veya ona bakan kişi, hayvanı barındırmak,
hayvanın türüne ve üreme yöntemine uygun olan etolojik
ihtiyaçlarını temin etmek, sağlığına dikkat etmek, insan,
hayvan ve çevre sağlığı açısından gerekli tüm önlemleri
almakla yükümlüdür. (Ek
Cümle) Sahiplenilen tüm hayvanlar işaretlenerek boynunda isim,
adres ve hangi belediyeye kayıtlı olduğunu gösterir numarası
olacaktır. Sokaklardan rehabilitasyon, tedavi ya da kısırlaştırma
amacı için bakımevine alınan ya da terk edilen tüm hayvanlar,
belediye demir başına, belediyenin sahipli hayvanı olarak
kaydedilecektir. Hiç kimse, bir evcil hayvanın
bakımı ve sahiplenilmesi
ile ilgili gerekli eğitim programına katılıp geçerli sertifika almadan,
her hangi bir evcil hayvan edinemez.
Evcil hayvan sahiplenme ve bakım eğitimi ile sertifika
verilmesi, Bakanlıkça düzenlenecek
bir yönetmelikle belirlenir. Bu fıkra hükmü için
5 yıllık geçiş süresi mevcuttur.
GEREKÇE
:
Ülkemizde,
maalesef, her isteyen, her hangi bir yeterliğe sahip olmadan,
ülkedeki “ ilkel barınak” gerçeklerini ve terkedilen hayvan
sayısını bilmeden geçici bir hevesle, çok kolay hayvan sahibi
olabilmektedir. Ev hayvanları üzerinde yaratılan talep sonucu
oluşan ticari ekonomik hacim, genellikle geçici bir hevesle “pet
shop”lardan alınan ya da yurda ekonomik düzeyi düşük yabancı
turistler tarafından kaçak olarak sokulan hayvanlardan temin
edilmektedir.
Kısa
bir süre sonra, bu heveslerini satın alarak tatmin eden insanlar,
bu defa, bu hayvanları, hayvan koruma derneklerine, barınaklara ya
da rahat barınabilsinler diye ılıman iklimi olan bölgelere
rahatlıkla terk edebilmekte, arkasından doğabilecek sağlık
sorunlarını, çevre ve hijyen problemlerini, hayvanların trafik
kazaları sonucu sakat kalmalarını, barınakların kapasitesinin
dolmasını ve bunlara maddi desteğin zaten az olması nedeniyle
gerekli bakımlarının sağlanamaması gerçeğini, bu durumun
gelebileceği vahim boyutu öngörememektedirler.
Bu
problemi yaratan bazı hayvan severler, bu bilince sahip
değildirler. Evcil hayvan sahiplenmenin eğitimini almadan ve bu
eğitimin gerektirdiği sorumluluğu taşıyamayan, bir kimsenin,
evcil hayvan sahiplenmemesi gerekmektedir. Verilen eğitim sonucu
yeterli görülenlere bu belgenin verilmesi halinde bir derecede
olsa, bu korkunç ticaretin, kontrolsüz hayvan üretiminin ve kaçak
ithalatın önüne geçilebilecek, hayvanların haklarının
korunması o derece rahat olacak, hayvanlar üzerinden ticari
istismar kısmen de olsa zaman içinde
azalacaktır. Bu fıkranın uygulanabilmesi için 5 yıllık geçiş süresi öngörülmüştür.
Öte
yandan, barınak adı verilen yerlerde tutulan tüm sahipsiz
hayvanlar, bu yerlere geldikten sonra kayıt altına alınıp
belediye adına kayıtları yapıldıktan sonra, artık İdari
makamlar, barınaklar içinde gizli itlaf yapamayacak ya da bu
hayvanların gelişigüzel bakımsızlıktan ölmesi halinde
sorumluluktan kurtulamayacaklardır.
Hayvan
sahipleri, sahip oldukları hayvanlardan kaynaklanan çevre
kirliliğini ve insanlara verilebilecek zarar ve rahatsızlıkları
önleyici tedbirleri almakla yükümlü olup; zamanında ve yeterli
seviyede tedbir alınmamasından kaynaklanan zararları tazmin etmek
zorundadırlar.
Ev
ve süs hayvanı satan kişiler, bu hayvanların bakımı ve
korunması ile ilgili olarak yerel yönetimler tarafından düzenlenen
eğitim programlarına katılarak sertifika almakla yükümlüdürler.
Ev
ve süs hayvanı ve kontrollü hayvanları bulundurma ve sahiplenme
şartları, hayvan bakımı konularında verilecek eğitim ile ilgili
usul ve esaslar ile sahiplenilerek bakılan hayvanların çevreye
verecekleri zarar ve rahatsızlıkları önleyici tedbirler, Çevre
Bakanlığı Tarım
ve Köyişleri Bakanlığı ile eşgüdüm sağlanmak suretiyle,
İçişleri Bakanlığı ve ilgili kuruluşların görüşü alınarak
Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.
Ticarî
amaç güdülmeden bilhassa ev ve bahçesi içerisinde bakılan ev ve
süs hayvanları sahiplerinin borcundan dolayı haczedilemezler.
Ev
ve süs hayvanlarının üretimini ve ticaretini yapanlar, hayvanları
sahiplenen ve onu üretmek için seçenler annenin ve
yavrularının sağlığını tehlikeye atmamak için gerekli
anatomik, fizyolojik ve davranış karakteristikleri ile ilgili
önlemleri almakla yükümlüdür. Üretilecek
hayvanların üremelerinde, gerek annenin sağlığını gerekse
yavruların sağlığını tehdit edecek hastalığın bulunup
bulunmadığına dair her üreme dönemi öncesinde alınmış bir
veteriner hekim sağlık raporunun bulunması zorunludur.
GEREKÇE
:
Genetik
bozuklukların, yavrulara geçmesi neticesinde yeni doğan birçok
hayvan acı çekmekte ve uyutulmak zorunda kalınmaktadır. Halbuki
veteriner hekimlerce yapılacak tetkiklerle, bunların önüne geçmek
mümkündür. Bunun dışında, ticari kazanç hırsıyla, hayvanın
sağlık durumunun uygun olup olmadığına bakılmaksızın, yeterli
ara verilmeden, sık sık doğum yaptırılarak hayvanların bitip
tükenmesine ve hatta ölümüne sebebiyet verilmesine engel olmak
istenmiş bu nedenle bu düzenleme yapılmıştır.
Ev
ve süs hayvanları ile kontrollü hayvanlardan, doğal yaşama
ortamlarına tekrar uyum sağlayamayacak durumda olanlar terk
edilemez; beslenemeyeceği ve iklimine uyum sağlayamayacağı ortama
bırakılamaz. Ancak, yeniden sahiplendirme yapılabilir ya da hayvan
bakımevlerine teslim edilebilir.
(Değişik
Fıkra) Ev
ve süs hayvanları ile kontrollü hayvanlardan, doğal yaşama
ortamlarına tekrar uyum sağlayamayacak durumda olanlar terk
edilemez, terk
edilmeye zorlanamaz; beslenemeyeceği
ve iklimine uyum sağlayamayacağı ortama bırakılamaz. Ancak,
yeniden sahiplendirme yapılabilir ya da hayvan bakımevlerine teslim
edilebilir. Sahiplendirmeler,
kayıt altına alınır, kayıtlar, en büyük mülki amirliğin
denetimi altında tutulur.
Rahatsızlık
verdiği mahkeme kanalıyla kanıtlanmadıkça, evcil hayvanlar;
apartman ya da site yönetim planına ya da başka mevzuatlara
dayanılarak, yaşadığı yerden tahliye edilemez.
GEREKÇE
:
5199
sayılı Kanun ile getirilen bu madde, hayvan severlerin hakkını
savunuyormuş gibi görünse de aslında bakıma muhtaç, terk
edilmesi halinde doğal ortamında yaşamayacak hayvanların
haklarını belirtmektedir.
Uygulamada,
maalesef, toplu yaşam mekanlarında, bireyler arasında çok farklı
konularda çıkan ihtilaflar, mahkemelerde bu konuda hiçbir kusuru
olmayan hayvanların neden olduğu gerekçesine kadar gelip
dayanmaktadır. Örneğin; ömrünün sonuna gelmiş yaşlı bir ev
hayvanının yaşadığı ortamdan tahliyesine, dışarı
bırakıldıklarında toplu olarak zehirlenmelerine, belediyeler
tarafından zorla toplanarak barınak adı verilen işkence
merkezlerine götürülmesine neden olmaktadır. Apartman yönetim
planlarındaki mutlak yasak, yasadan daha üstün tutulmaktadır.
Halbuki
doğal yaşama ortamını, zaten insan yüzünden terketmek zorunda
kalan evcilleşmiş ve bir şekilde barınmaya başlamış
hayvanların daha sonradan tekrar sokaklara, barınaklara salınması,
hukuken korunamaz.
5199
sayılı Kanun, bunu ilke olarak sağlamıştır. Fakat
uygulamada, değişik konularda ihtilaflı olan kimselerin, sırf
hayvan sahibini ızrar etmek için hayvanları, mahkeme kararı
alarak evden tahliyeye zorladıkları görülmektedir. Aradaki
ihtilaf başka bir konudan doğmuş olsa bile, suçlu hayvanlar
gösterilmektedir.
Oysa
burada hakkı zedelenen, istismara uğrayan belki bakıma muhtaç ya
da sakat, diyete ihtiyacı olan, böbrek hastalığı olan bir
hayvandır. Bunun yıllar sonra tekrar sokağa atılmasını, bu
kanun himaye etmez. Öte yandan, Türkiye, 15.7.2003 tarihli “EV
HAYVANLARININ KORUNMASINA DAİR AVRUPA SÖZLEŞMESİNİN
ONAYLANMASININ UYGUN BULUNDUĞU HAKKINDA KANUNU”, TBMM de kabul
etmiş ve bu kanun Cumhurbaşkanın da onayı ile Resmi Gazete’de
yayınlanmıştır.
Diğer
deyişle, 1982 Anayasasının 90. maddesine göre, uluslararası
sözleşmeler, kanun hükmündedir. Türkiye, zaten ev hayvanlarının
korunmasını, kanun ile kabul etmiştir. Bunun aksine
olarak özellikle bakıma muhtaç, doğaya uyum sağlaması
beklenemeyecek hayvanların tahliyesi yönünde onları terk etmeye
zorlamak, kanunlara aykırıdır. Kaldı ki 5199 sayılı Kanun da,
böyle bir işlem yapan, hayvanlarını terkeden kişilere de ceza
yaptırımı getirmiştir. Kanunun kendi içinde ve diğer kanunlar
arasında uyum içinde olması, hukuk tekniği açısından gerek
şarttır.
Hele
özel sözleşmeler ile bu kanunun aksine sözleşmeler yapmak ve
bunların geçerliğini kanunlardan öncelikli olarak görmek, hukuka
tamamıyle aykırıdır. Bu nedenle, ilgili cümlenin, kanuna
özellikle eklenmesi, bu maddenin lafzından öte ruhunu da belirtmek
açısından, kanunu uygulayacak olan mercilere, kanun gerekçesini
okurken de yol gösterecektir.
Öte
yandan, tüm sahiplendirmelerin, micro-chip yöntemi ile kayıt
altına alınması gereklidir. Böylece tüm hayvanların kontrollü
olarak üremesi, hastalıklarının ve sahiplerinin takip edilmesi
açısından büyük kolaylık sağlanacaktır. Uzun vadede, sahipsiz
hayvan dahi sokaklarda kalmayacaktır. Bunun denetiminin, en büyük
mülki amir denetimi altında olması gerekir. Yıllar önce apartman
yönetim planlarına koyulmuş ev hayvanı beslenemez yasak hükmü
ile rahatsızlık vermeyen ev hayvanları da mahkeme kararı ile
tahliye edilmeye çalışılmaktadır. Uyuşmazlık komşular
arasında başka konulardan kaynaklansa , hatta hayvan hiç
rahatsızlık vermese bile hayvan beslemek bahane edilerek tahliye
yolu açılmaktadır.
Bu
yasak hüküm sonucu ev ve süs hayvanları sokaklara ve
barınaklara terke zorlanmakta ya da hayvan sahipleri mecburen
bu yolla evlerini terk etmeye mecbur kalmaktadır. Oysa rahatsızlık
vermedği bilirkişi raporu ya da mahkeme kararı ile tespit edilen
bir hayvanın durup dururken böyle bir yasak madde nedeniyle tahliye
edilmesi bahanesi olmamalıdır. Durum mahkeme tarafından tespit
edilmelidir.
Sahipsiz
ve güçten düşmüş hayvanların korunması
MADDE
6. (Değişik Fıkra) Sahipsiz
ya da güçten düşmüş hayvanların, bu
kanun ve yönetmelikleri çerçevesinde açıklanmış
zorunlu durumlar
dışında, öldürülmeleri yasaktır.
(Ek
Fıkra) Mahiyeti
itibarı ile salgın ve öldürücü nitelikte olan bir hastalığa
yakalanmış olduğu, illerde üç veteriner hekim raporu, ilçelerde
ise belediye veteriner hekim ve varsa serbest veteriner
hekim/hekimler raporları ile tespit edilen hayvanlar, hayvan
bakımevlerinde tecrit, gözlem ve tedavi altına alınır. Kuduz ya
da benzeri salgın hastalık olduğundan şüphelenilen ölü
hayvanlar, teşhis için otopsiye gönderilir. Temasta bulunduğu
düşünülen diğer hayvanlar, gözlem altında tutulur. Müşahede
sonucunda ölenler, usulüne uygun hijyenik şartlarda imha edilir.
Tedavi edilenler ve gözlem sonunda sağlıklı olduğu anlaşılanlar,
masrafları sahiplerine ait olmak üzere aşılanarak iade edilirler.
Sahipsiz olanlara, aynı işlemler ücretsiz olarak yapılır,
sağlıklı olanlar, tedavi ve koruma altına alınırlar.
Tedaviye
cevap vermeyen, hayati fonksiyonları geri dönüşümsüz bir
şekilde bozulan veya dayanılmaz derecede ızdırabı olduğu
belgelenen hayvanlar, illerde üç veteriner hekim raporu, ilçelerde
ise belediye veteriner hekim raporu ile tespit edilen hayvanlar,
veteriner hekim tarafından uygun dozda anestezi verilmek suretiyle
acısız bir şekilde uyuşturularak iğne ile öldürülür. Her tür
nedenle ölen veya öldürülen hayvan için öldürme işlemi bir
tutanakla tespit edilerek, ilgili bilgi ve belgelerle birlikte en az
beş yıl saklanır.
Bir
ilçede, 3285 sayılı yasa kapsamında belirtilen bir hastalık
görüldüğü takdirde derhal o bölgeden sorumlu olan belediye
veteriner işleri müdürü ve belediye başkanı hakkında, Türk
Ceza Kanunu uyarınca gerekli tedbirleri zamanında almadığı
ve/veya toplum sağlığını tehdit eden hastalığın yayılmasına
neden olduğu için görev ihmali nedeni ile haklarında soruşturma,
savcılık tarafından re’sen açılır.
GEREKÇE
:
3285
sayılı Hayvan Sağlığı ve Zabıtası Kanunu’na göre belediye,
bir bölgede kuduz şüphesi durumunda, o şehir veya kasaba
sınırları içerisindeki tüm hayvanları koşulsuz olarak öldürme
yetkisine sahiptir. Bu kanun maddesi, çevrede bulunan
sahipli-sahipsiz tüm hayvanları kapsaması dolayısıyla, büyük
bir tehlike içermektedir. Bu kanunda yer alan "herhangi bir
şüpheyle belediye sınırları içindeki hayvanların itlafı",
tüm belediye sınırlarının artık iç içe olması dolayısıyla
uygulamada çok büyük bir alanda, bir anda büyük bir itlafa
dönüşebilmektedir. Bu madde, iptal edilmelidir. Bir canlının,
sahipsiz veya güçten düşmüş olması, onun ölüm nedeni olamaz,
olmamalıdır. Müşahede merkezleri ve barınaklar, mutlaka
kurulmalı ve bu durumdaki canlılar, orada koruma ve bakım altına
alınmalıdır.
Ayrıca
3285 sayılı Kanunun, özellikle 18, 34 ve 36. maddeleri,
hayvanların yaşam hakkını açıkça ihlal etmektedir ve 5199
sayılı Kanunun ruhu ile çelişmektedir. Hem hayvan haklarını
tanımak daha sonradan da tek bir cümle ile istisna oluşturarak ve
bu istisnayı da çok geniş kapsamlı olarak tutarak onları topluca
katletmek, yaşam hakkının savunulması ile tezat
oluşturmaktadır. Ekli gerekçe maddesi, böyle bir durumda
oluşabilecek olasılığı, ortadan kaldırmaya yöneliktir.
Kolay
yöntem, toplu itlaf ya da şüphe halinde sorundan kurtulma yerine
bilimsel olarak olayı çözümlemek hayvan başına çözmek ve
tesbit etmeye yöneliktir.
3285
sayılı Hayvan Sağlığı Zabıtası Kanununun 18.
maddesinde; hasta veya hastalarla temasta bulunan hayvanlardan
öldürülmesi gerekenlerin zabıta görevlileri tarafından
öldürülerek imha edilmesi esas alınmıştır. Bu maddede de
‘şüpheli’ kavramı açıklanmamıştır ve uygulamada da
belirsizlik yaratmakta, toplu itlaf gerçekleştiğinde gerek ülke
içinde gerek dışında ülke ve yerel yöneticiler aleyhinde
tepkiler oluşmaktadır.
Hayvanların
öldürülme kararı, tamamen bu konuda eğitimsiz ve sorunu bir an
önce çözmek için yok etme yoluna başvuran belediye görevlilerine
ya da özel şirket yöneticilerinin inisyatifine bırakılmıştır.
Sokak hayvanlarından kurtuluş yolu için 3285 sayılı yasanın
ilgili maddelerine yaslanılmaktadır. ‘Hastalık’
kelimesi, çok geniş bir anlam içermektedir, bu ifade, ‘tehlikeli
ve bulaşıcı hastalık’ şeklinde değiştirilmelidir. ‘Hasta
hayvanla temas’ yeterli bir itlaf sebebi olarak algılanmamalı,
hastalıkla temasta bulunan hayvanların hasta olup olmadıkları,
yetkili bir veteriner hekim tarafından belirlenmeli ve
belgelenmelidir. Sadece “şüphe” üzerine hayvanlar öldürülemez.
Ayrıca ‘Hastalık’ kavramının açıklanması gerekmekte,
tedavisi mümkün hastalıkları kapsamak yerine öldürücü ve
bulaşıcı hastalıklar diye ayrıca belirtilmelidir. Derhal
öldürmek yerine şüpheli hayvanların önce karantina altına
alınması öngörülmelidir.
3285
sayılı Hayvan Sağlığı Zabıtası Kanununun 34.
maddesinde, yine ‘hastalıktan şüpheli’ ve ‘hasta hayvanla
temas’ ifadeleri, belirsiz bir biçimde kullanılmıştır. Hayvanın
öldürülmesine sebep olabilecek hastalıklar arasında ‘uyuz’
gibi tedavisi son derece kolay ve masrafsız olan bir hastalığa da
yer verilmemelidir. Bu kabul edilemez ve yine bilimsel hiçbir tabana
dayanmayan şüphe üzerine hayvan öldürülemez.
Bulaşıcı
hastalıklardan tedavisi mümkün olanlar, ayrı tutulmalı ve tedavi
yoluna gidilmeli, öldürülüp imha edilmeleri, öngörülmemelidir.
3285
sayılı Kanunda “kuduzdan ve -benzeri salgın hastalıktan-
şüpheli” kavramı son derece kapalı kullanılmakta, herhangi bir
kanıt aranmamaktadır. Bunların yanı sıra, yerleşim yerlerinin
sınırları, hiçbir yerde açıkça belirlenmiş değildir.
Dolayısıyla bir yerde baş gösteren herhangi bir kuduz şüphesi
dahi, kolaylıkla son yaşadığımız kuş gribi salgınında olduğu
üzere geniş çapta bir katliama dönüşebilecektir. Ne yazık ki
uygulamada buna defalarca şahit olunmuştur.
3285
sayılı Kanunun 36. maddesi, itlaf hakkını kayıtsız şartsız
belediyelerin eline veren çok tehlikeli bir maddedir. “Sahipsiz
hayvan kuduza ( ve diğer salgın hastalıklara) karşı, önlem
olarak her koşulda öldürülür” sonucuna varılmaktadır. Bu
maddeye göre, en ufak bir kuduz şüphesinde dahi zabıta
memurlarının civardaki sahipli-sahipsiz hayvanları öldürme hakkı
doğmaktadır. Başıboş olduğuna kanaat getirilen her hayvan,
sahipli olup olmadığına bakılmaksızın, imha edilebilmektedir.
Halbuki 2005 yılında yürürlüğe giren TCK’ nın 151/2 maddesi,
sahipli hayvanın öldürülmesi halinde 4 aydan 3 yıla kadar hapis
cezası düzenlemektedir. 15.7.2003 tarihli “EV HAYVANLARININ
KORUNMASINA DAİR AVRUPA SÖZLEŞMESİNİN ONAYLANMASININ UYGUN
BULUNDUĞU HAKKINDA KANUN” da, bu uyumsuzluk için başka bir
kanun örneğidir. Yine kanunlar arasında koordinasyonsuzluk ve
ihtilaf vardır. Bu maddenin de yeni düzenlemelere uyumlandırılması
gerekmektedir. Mevcut yürürlükteki kanunlar arasındaki
uyumsuzluk, uygulayıcıyı da tereddüte düşürür.
Gerekirse, daha önceden yürürlüğe girmiş bulunan 3285
sayılı yasanın, bahsedilen maddelerinde bu yasa ile ilgili olarak
aynı anda benzer değişiklikler de yapılmalıdır.
Güçten
düşmüş hayvanlar ticarî ve gösteri amaçlı veya herhangi bir
şekilde binicilik ve taşımacılık amacıyla çalıştırılamaz.
Sahipsiz
hayvanların korunması, bakılması ve gözetimi için yürürlükteki
mevzuat hükümleri çerçevesinde, yerel yönetimler yetki ve
sorumluluklarına ilişkin düzenlemeler ile çevreye olabilecek
olumsuz etkilerini gidermeye yönelik tedbirler, Çevre
Bakanlığı Tarım
ve Köyişleri Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı ile eşgüdüm
sağlanarak, diğer ilgili kuruluşların da görüşü alınmak
suretiyle Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.
Sahipsiz
veya güçten düşmüş hayvanların en hızlı şekilde yerel
yönetimlerce kurulan veya izin verilen hayvan bakımevlerine
götürülmesi zorunludur. Bu hayvanların öncelikle söz konusu
merkezlerde oluşturulacak müşahede yerlerinde tutulması sağlanır.
Müşahede yerlerinde kısırlaştırılan, aşılanan ve rehabilite
edilen hayvanların kaydedildikten sonra öncelikle alındıkları
ortama bırakılmaları esastır.
Sahipsiz
veya güçten düşmüş hayvanların toplatılması ve hayvan
bakımevlerinin çalışma usul ve esasları, ilgili kurum ve
kuruluşların görüşleri alınarak Bakanlıkça çıkarılacak
yönetmelikle belirlenir. Hayvan bakımevleri ve hastanelerin
kurulması amacıyla Hazineye ait araziler öncelikle tahsis edilir.
Amacı dışında kullanıldığı tespit edilen arazilerin tahsisi
iptal edilir.
Hiçbir
kazanç ve menfaat sağlamamak kaydıyla sadece insanî ve vicdanî
amaçlarla sahipsiz ve güçten düşmüş hayvanlara bakan veya
bakmak isteyen ve bu Kanunda öngörülen şartları taşıyan gerçek
ve tüzel kişilere; belediyeler, orman idareleri, Maliye Bakanlığı,
Özelleştirme İdaresi Başkanlığı tarafından, mülkiyeti
idarelerde kalmak koşuluyla arazi ve buna ait binalar ve demirbaşlar
tahsis edilebilir. Tahsis edilen arazilerin üzerinde amaca uygun
tesisler ilgili Bakanlığın/İdarenin izni ile yapılır. (Ek
Cümle) Bu
araziler hiçbir şekilde amacı dışında kullanılamaz.
GEREKÇE
:
Daha
sonradan tahsis edilen bu arazilerin, amacı dışında
kullanılmaması gerekmektedir. Hayvan bakımevi olarak özgülenen
bu yerlerin, öncelikle bu amaç için hizmet etmesi ve hizmetinin bu
koşullarla devam etmesi asıldır. Başka amaçlar için görünürde
bakımevi – barınak-müşahede merkezi olarak tahsis edilen
yerlerin, başka amaç için kullanılmaması gerekir.
İKİNCİ
BÖLÜM
HAYVANLARA
MÜDAHALELER
Cerrahi müdahaleler
MADDE
7. - Hayvanlara
tıbbî ve cerrahi müdahaleler sadece veteriner hekimler tarafından
yapılır.
Kontrolsüz
üremenin önlenmesi için, hayvanlara acı vermeden kısırlaştırma
müdahaleleri yapılır.
Yasak müdahaleler
MADDE
8. - Bir
hayvan neslini yok edecek her türlü müdahale yasaktır.
(Değişik
Fıkra) Hayvanların,
yaşadıkları sürece, tıbbi amaçlar ve
kendi sağlık sorunlarının gerektirdiği tedavi amaçlı durumlar
dışında organ
veya dokularının tümü ya da bir bölümü, çıkarılıp
alınamaz, tahrip edilemez veya
ticari amaçlı olarak kullanılamaz.
Veteriner
hekimlikte uygulamanın türüne göre Standart klinik şartları
sağlanmadan hayvanlara müdahale edilemez. Veteriner hekimlik
mesleğinin icrasına, Veteriner klinik hizmetlerinin verildiği
müesseselere ticari bir amaç işleyiş ve görünüm verilemez.
GEREKÇE
:
Veteriner
hekimlik mesleği insan ve hayvan sağlığının korunmasını hedef
almış, ticari olmayan bir meslektir. Ancak zaman zaman bu mesleğin
saygın kimliğini ticari kazançlara alet etmek isteyen ya da
isteyebilecek kötü niyetli kişiler olabilir. Veteriner hekimlik
mesleğinin icra kuralları ile uzaktan yakından ilişkisi olmayan,
kaçak, hasta hayvan satışı, hayvanların olumsuz koşullarda
barındırılması, hayvanlara zarar verecek ürünlerin hayvanlara
yedirilmesi veya uygulanmasına, aracılık edilen ortamlar
oluşabilmekte, hayvanlar bu sebeple hastalanmakta, kötü şartlara
maruz kalmakta ve acı çekmektedirler. Kanunun amacına uygun olarak
bu madde eklenmiştir.
Bir
hayvanın, kendi sağlık nedeni, tıbbi müdaheleyi gerektiriyorsa,
bu yasak kapsamına girmemelidir. Yanlış ve eksik bir anlamaya yer
vermemek için bu cümlenin eklenmesini uygun görüyoruz.
(Değişik
Fıkra) Her
türlü hayvanın dış
görünüşünü değiştirmeye yönelik veya diğer tedavi edici
olmayan kuyruk ve kulak kesilmesi, ses tellerinin alınması ve
tırnak ve dişlerinin sökülmesine yönelik cerrahi müdahale
yapılması yasaktır. Ancak; fiziksel
ve yaş durumunun uygunluğu, veteriner hekim tarafından tespit
edilen sahipsiz hayvanlara, acı vermeden kısırlaştırma
müdahalesi yapılabilir.
Bir
hayvana tıbbî amaçlar dışında, onun türüne ve etolojik
özelliklerine aykırı hale getirecek şekilde ve dozda hormon ve
ilaç vermek, çeşitli maddelerle doping yapmak, hayvanların
türlerine has davranış ve fizikî özelliklerini yapay yöntemlerle
değiştirmek yasaktır.
GEREKÇE
:
Kısırlaştırma,
özellikle hayvan nüfusunun kontrol altına alınabilmesi ve onların
yaşam kalitelerinin daha iyi olabilmesi açısından şarttır.
Zaten bu kanun da bunu teşvik etmektedir. Dolayısıyla, yasak
işlemler kapsamında, özellikle “kısırlaştırma” istisna
tutulmalıdır.
Hayvan
deneyleri
MADDE
9. - Hayvanlar,
bilimsel olmayan teşhis, tedavi ve hayvanın
en temel hakkı olan yaşam hakkına aykırılık teşkil eden ve acı
veren deneylerde kullanılamazlar.
Hayvanlar,
sonucu ölüme varabileceği bilinen ya da sonucu ölüme varmasa
bile onlara acı verecek ve yaralanmalarına neden olacak bilimsel
olmayan tedavilerde ve deneylerde kullanılamazlar. Hayvanlar
üzerinde, organlarının eksik olacağı veya türüne göre farklı
olacağı ve bu suretle ağrı, acı ve bedensel zararların ortaya
çıkmasına sebep olacak deneylerin yapılmasıyasaktır. Deneylerin
Veteriner Hekimin kontrol ve sorumluluğunda, gözetim altında
yapılması esastır.
GEREKÇE:
Hayvan,
deney hayvanı olsa dahi yaşam hakkının korunması açısından,
acı çekmemesi, büyük önem arzeder. Bu kanun maddesi, deney
hayvanlarına acı verecek uygulamaların önüne geçilmesi amacıyla
düzenlenmiştir.
Veteriner
hekimler, hayvanların, hastalıkları ve tedavileriyle birlikte
onlara ait etolojik özelliklerin lisansüstü eğitimini,
hayvanların bu alanda, çektikleri acıyı ve ızdırabı, bilimsel
olarak en iyi değerlendirebilecek eğitimi alan bir meslek grubudur.
Ayrıca hekimlik ünvanı, hayatı önemsemeyi gerektirdiğinden,
deneylerin veteriner hekim kontrol ve sorumluluğu altına verilerek,
hayvanların korunması amaçlanmıştır.
Tıbbî
ve bilimsel deneylerin uygulanması ve deneylerin hayvanları
koruyacak şekilde yapılması ve deneylerde kullanılacak
hayvanların uygun biçimde bakılması ve barındırılması
esastır.
Hayvanlara
büyük acı, ızdırap, korku veren tıbbî, ticarî ve bilimsel
deneylerin yerine alternatif yöntemlerin kullanılması esastır.
Başkaca
bir seçenek olmaması halinde, hayvanlar bilimsel çalışmalarda
deney hayvanı olarak kullanılabilir.
Bu
alternatif yöntemlerin kullanılmadığı durumlarda,
hayvan deneyi yapan kurum ve kuruluşlarda bu deneylerin yapılmasına
kendi bünyelerinde kurulmuş ve kurulacak içinde
en az bir veteriner hekim ve bir hukukçunun bulunduğu etik
kurullar yoluyla izin verilir,deneyin
amacını bildirmek şartı ile alınacak izin doğrultusunda,
hayvanlar deney hayvanı olarak kullanılabilir. Deneye maruz kalan
hayvanların, deneyden sonra iyileşme sürecine kadar gerekli tüm
bakımları, tedavileri deneyi yapan kurumca eksiksiz olarak
sağlanır. Hayvanlar, deney sonunda eski sağlığına
kavuşturulmadır .
Etik
kurulların kuruluşu, çalışma usul ve esasları, Çevre
Bakanlığı Tarım
ve Köyişleri Bakanlığı ile Sağlık Bakanlığının ve ilgili
kuruluşların görüşleri alınarak Bakanlıkça çıkarılacak
yönetmelikle belirlenir.
Deney
hayvanlarının yetiştirilmesi, beslenmesi, barındırılması,
bakılması, deney hayvanı besleyen, tedarik eden ve kullanıcı
işletmelerin tescil edilmesi, çalışan personelin nitelikleri,
tutulacak kayıtlar, ne tür hayvanların yetiştirileceği ve deney
hayvanı besleyen, tedarik eden ve kullanıcı işletmelerin uyacağı
esaslar Çevre
Bakanlığı Tarım
ve Köyişleri Bakanlığı çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.
Etik
kurulların içinde o bölgedeki baronun ve veteriner hekimler
odasının belirleyeceği en az bir hukukçunun ve bir
veteriner hekimin bulunması şarttır.
Deney
hayvanlarının yetiştirilmesi, beslenmesi, barındırılması,
bakılması, deney hayvanı besleyen, tedarik eden ve kullanıcı
işletmelerin tescil edilmesi, çalışan personelin nitelikleri,
tutulacak kayıtlar, ne tür hayvanların yetiştirileceği ve deney
hayvanı besleyen, tedarik eden ve kullanıcı işletmelerin uyacağı
esaslar Çevre Tarım
ve Köyişleri Bakanlığınca çıkarılacak yönetmelikle
belirlenir.
GEREKÇE :
Hayvanlar
üzerinde deneyler, ülkemizde de maalesef, hiçbir kurulun
izni alınmadan gelişi güzel, hatta Devlet kurumlarında bile
yapılmaktadır. Oysa, dünyada, deneylerden önce alternatif farklı
yöntemler üzerinde öncelikle durulmakta, eğer sonuca alternatif
yöntemlerle ulaşılabiliyorsa deneyden vazgeçilmektedir. Deney
yapılması kaçınılmaz ise hayvanın deney sonrası organlarının
eksik kalması ya da deney sonrası bu suretle ağrı, acı ve
bedensel zararların ortaya çıkması halinde, deneye maruz kalan
hayvanların sonradan bakımlarının yapılmadığı
gözlemlenmektedir.
Halbuki,
bilimsel deneye maruz kalan hayvanların bile deney sonrası
tedavilerinin büyük bir özenle yapılması gerekmektedir. Amaç,
deney sonucu bilimsel bir veri almak ve bu veriyi, insanlığın ve
tüm canlıların yararına kullanmak olmalı, kesinlikle bu yolla
hayvan itlafı yapmak ya da bilimsel araştırma sonucu hayvanları,
acı ve işkenceye terk etmek olmamalıdır.
Evrensel
Hayvan Hakları Beyannamesinin 2. maddesine göre bütün hayvanlar,
saygı görme hakkına sahiptir. İnsanlar, bu hakkı çiğneyerek
onları sömüremez. Bilgilerini, hayvanların hizmetine sunmakla
görevlidirler. Bütün hayvanların gözetilme, bakılma ve korunma
hakları vardır. Öte
yandan, etik kurul içinde bulunması istenen sivil toplum örgütü
üyesinin kim olacağı, mevcut yönetmelikte müphem kalmıştır.
Bu kişinin, muhakkak bir veteriner hekim ve o bölgedeki baro
tarafından tayin edilmiş bir hukukçunun bulunması etik kurulu
daha bilimsel ve inisyatifli çalışmaya teşvik edecek , denetim
mekanizması daha uygun çalışacaktır. Nitekim, uygulamada yasanın
açık bu maddesi nedeniyle bu yola başvurulmaktadır.
Ayrıca
yetki hayvan hakları ve onların yaşam hakkı söz konusu
olduğundan tarım bakanlığından çevre bakanlığına
verilmelidir.
ÜÇÜNCÜ
BÖLÜM
HAYVANLARIN
TICARETI VE EĞITILMESI
Hayvanların
ticareti
MADDE
10.
(
Ek fıkra )
Ev
hayvanlarının ve süs hayvanlarının satışının yapılacağı
yerler için illerde ve ilçelerde çevre il müdürlüklerinin
kesin izni ile yönetmelikle belirleyeceği koşullar gerekmektedir.
Bir ilçe sınırları içinde, il çevre müdürlüğünün
belirleyeceğinden fazla sayıda hayvan satış merkezi olamaz. Bu
satış merkezlerini açmak için alınacak izin için ödenecek
ruhsat bedelleri, her yıl, il çevre müdürlüğünün
belirleyeceği havuzda toplanır ve bu para, o bölgede bulunan
sahipsiz hayvanların kısırlaştırılması için kullanılır.
Sanal ortam üzerinden hayvan satışı, pazarlaması, reklamı,
kesinlikle yasaktır.
GEREKÇE
:
Türkiye’de,
kontrolsüz olarak hayvan satışlarının son yıllarda artması ve
insanların geçici heves olarak bu hayvanları önce alıp sonra
terk etmesi, özellikle kedi ve köpek populasyonunun kontrolsüz
olarak artmasına neden olmuştur. Barınak denilen yerlerin çoğu,
terk edilmiş veya bunlardan dolayı üremiş cins hayvanlar ile
doludur. Bataklık, kaynağında kurutulmadığı sürece, ne barınak
denilen ölüm kampları sona erecektir, ne de kısırlaştırma ile
bu sorun engellenebilecektir. O nedenle, ruhsat almak, çok sıkı
şartlara ve yüksek ruhsat bedellerine bağlanmalı, bir ilçe
sınırı içinde gereğinden fazla pet shop açılmamalı, buradan
gelecek paralar yine hayvan refahı için kullanılmalıdır.
Internet üzerinden yaygılaşan hayvan satışları, kesinlikle
yasaklanmalı, dolayısıyla, kaçak olarak bu eylemi yapanların, bu
işten kazanç sağlayanların önü de, bu sınırlı denetimlerle
kesilmelidir. Sokaklarında bu kadar hayvan olan bir ülkenin, üretim
çiftliklerinin, petshopların ve internet üzerinden hayvan
pazarlanmalarının önü kesinlikle kesilmelidir.
Satılırken;
hayvanların sağlıklarının iyi, barındırıldıkları yerin
temiz ve sağlık şartlarına uygun olması zorunludur.
Çiftlik
hayvanlarının bakımı, beslenmesi, nakliyesi ve kesimi esnasında
hayvanların refahı ve güvenliğinin sağlanması hususundaki
düzenlemeler Çevre
Bakanlığı Tarım
ve Köyişleri Bakanlığı çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.
Yabani
hayvanların ticaretine ilişkin düzenlemeler Bakanlıkça
çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.
(Değişik
Fıkra) Ev
ve süs hayvanlarının ticaretini yapanlar, annenin ve yavruların
sağlığını tehlikeye atmamak için gerekli anatomik,
fizyolojik, psikolojik ve
davranış karakteristikleri ile ilgili önlemleri almakla ve
onlara temel barınma ihtiyaçlarını ve koşullarını sağlayacak
asgari alanları tahsis etmekle yükümlüdür. Hayvan
satış yerlerinin standartları ve kuralları, Bakanlıkça
çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.
GEREKÇE
:
Hayvanların,
sadece anatomik ve fizyolojik davranışları değil aynı zamanda
psikolojik davranışları da alınacak önlemler arasında
olmalıdır. Bilimsel metotlar arasında, hayvan psikolojisi de artık
yer edinmiştir. Üniversitelerde, bu konu ile ilgili araştırmalar
yapılmakta, bilimsel çalışmalar düzenlenmektedir.
Öte
yandan, ev ve süs hayvanı satış yerlerinde (pet shop adı verilen
yerlerde) sergilenen hayvanlar için de asgari barınma koşulları,
sıkı denetimlere tabi tutulmalı, ruhsatsız olarak her isteyenin,
bu ticaretle uğraşması engellenmelidir. İl Çevre
Müdürlükleri tarafından bu denetimler sıkı bir şekilde
yapılmaz ise evcil hayvan satışı ve daha sonradan bunların
sokaklara terki ve barınakların içinden çıkılmaz sorunlarla
başa kalması, engellenemez bir son olacaktır. Bu kanun maddesine
aykırı hareket, ciddi yaptırımlara bağlanmalı, ruhsat iptaline
kadar gidilebilecek cezai işleme tabi tutulmalıdır. Bununla ilgili
düzenleme, cezai yaptırımlar kısmındadır.
Hayvanların
ticarî amaçla film çekimi ve reklam için kullanılması ile
ilgili hususlar izne tâbidir. Bu izne ait usul ve esaslar ilgili
kuruluşların görüşü alınarak Bakanlıkça
çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.
Bir
hayvan; acı, ıstırap ya da zarar görecek şekilde, film çekimi,
gösteri, reklam ve benzeri işler için kullanılamaz.
Deney
hayvanlarının ithalat ve ihracatı izne tâbidir. Bu izin,
Bakanlığın görüşü alınarak Çevre
Bakanlığı Tarım
ve Köyişleri Bakanlığı verilir.
Hasta,
sakat ve yaşlı durumda bulunan veya iyileşemeyecek derecede ağrısı
veya acısı olan bir hayvanı usulüne uygun kesmek ya da ağrısız
öldürme amacından başka bir amaçla birine devretmek, satmak veya
almak yasaktır.
Eğitim
MADDE
11. - Hayvanlar,
doğal kapasitesini veya gücünü aşacak şekilde
veya yaralanmasına, gereksiz acı çekmesine, kötü
alışkanlıklara özendirilmesine neden olacak yöntemlerle
eğitileme
Hayvanları
başka bir canlı hayvanla dövüştürmek yasaktır. Folklorik
amaca yönelik, şiddet içermeyen geleneksel gösteriler, Bakanlığın
uygun görüşü alınarak il hayvanları koruma kurullarından izin
alınmak suretiyle düzenlenebilir.
(Ek Fıkra)
Hayvanları
kumar, eğlence, gösteri amacıyla kullanmak ya da kullandırmak, bu
yollarla onlar üzerinden ekonomik çıkar sağlamak veya üçüncü
şahısları bu nedenle teşvik etmek ya da azmettirmek yasaktır.
GEREKÇE
:
Hiçbir
hayvan, doğal kapasitesini veya gücünü aşacak şekilde veya
yaralanmasına, gereksiz acı çekmesine veya bunalıma girmesine
neden olacak yöntemlerle eğitilemez. Hele ki, bir hayvanın gücünü
aştığı açıkça görülen fiillere zorlanamaması, hayvan
haklarına saygının bir gereğidir. Bir hayvanı, başka bir
canlı hayvan üzerinde şiddet için alıştırıp eğitmek ya da
üzerinde şiddet denemek, yasak olmalıdır. Hayvanlar, eğitim ya
da başka nedenler altında kumar amacı için ekonomik çıkarlara
alet olmamalıdır.
DÖRDÜNCÜ
BÖLÜM
Hayvanların
Kesimi, Öldürülmesi ve Yasaklar
Hayvanların
kesimi
MADDE
12. - Hayvanların
kesilmesi; dini kuralların gerektirdiği özel koşullar dikkate
alınarak hayvanı korkutmadan, ürkütmeden, en az acı verecek
şekilde, hijyenik kurallara uyularak ve usulüne uygun olarak
bir anda yapılır. Hayvanların kesiminin ehliyetli kişilerce
yapılması sağlanır.
Dini
amaçla kurban kesmek isteyenlerin kurbanlarını dini hükümlere,
sağlık şartlarına, çevre temizliğine uygun olarak, hayvana en
az acı verecek şekilde bir anda kesimi, kesim yerleri, ehliyetli
kesim yapacak kişiler ve ilgili diğer hususlar Bakanlık, kurum ve
kuruluşların görüşü alınarak, Diyanet İşleri Başkanlığının
bağlı olduğu Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.
(Ek
Fıkra)
Dini
amaç ve et hayvani olarak tüketim amacı dışında bir amaçla
hayvan kesmek ve kesim hayvanı statüsü dışındaki herhangi bir
hayvanı kurban etmek veya kesmek yasaktır.
GEREKÇE
:
Hangi
amaçla olursa olsun, gösteri veya yandaşlarını etkileme ya
da kendi üzerine övgü toplama amaçlı hayvan kesilmesi, hayvan
hakları ile bağdaştırılamaz.
Hayvanların
öldürülmesi
MADDE
13. - Kanunî
istisnalar ile tıbbî ve bilimsel gerekçeler ve gıda amaçlı
olmayan, insan ve çevre sağlığına yönelen önlenemez tehditler
bulunan acil durumlar dışında yavrulama, gebelik ve süt anneliği
dönemlerinde hayvanlar öldürülemez.
Öldürme
işleminden sorumlu kişi ve kuruluşlar, hayvanın kesin olarak
öldüğünden emin olunduktan sonra, hayvanın ölüsünü usulüne
uygun olarak bertaraf etmek veya ettirmekle yükümlüdürler.
Öldürme esas ve usulleri Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle
belirlenir.
(Ek
fıkralar)
Öldürme
işleminde, kurbanlık hayvanlar da dahil olmak üzere, en az acı
veren ve geçerliliği ispatlanmış insancıl yöntemlerin
kullanılması esastır.
Kesim
hayvanı olarak beslenen kuzuyu, oğlağı, buzağıyı ve benzeri
süt emen yavruları, yavrulama dönemindeki gebe veya emziren dişi
hayvanları kesmek ya da öldürmek yasaktır. Deve, at, eşek, katır
gibi hayvanları, kesim hayvanı olarak öldürmek yasaktır. Etinden
faydalanılan hayvanların haricinde; sırf yan ürünleri için
hayvan öldürmek yasaktır.
GEREKÇE
:
Zorunlu
öldürme hallerinde dahi, uyuşturma başta olmak üzere en az acı
veren yöntemlerin kullanılması esastır. Kaldı ki, son
yıllarda, üniversitelerimizde, bilimsel olarak çalışmalar
yapılmakta, özellikle Kurban Bayramı zamanında kesimler en az acı
veren yöntem ile yapılmaktadır.
Hayvanın
acı çekmeden öldürülmesi için; ya bilincin derhal kaybına ve
ölüme neden olacak veya derin bir genel anestezi uygulaması ile
başlayıp, kesin ve net bir ölüme neden olacak şekilde
sonuçlandırılacak bir yöntem seçilmesi esas alınmalıdır.
Bu
kanunun temeli, hayvanlara yaşam hakkı vermek olduğuna göre, bir
hayvanın canının alınması gibi hassas olan bir hususun, insan ve
kamuoyu vicdanına en uyan şekilde olması, ince detayların
düşünülerek, en acısız şekilde gerçekleşmesini sağlamak
gerekir. İnsan gıdası olarak faydalanılacak hayvanlar da
korunmalıdır. Dişi hayvanlar erkeklere göre doğum olayından
ötürü, yaşamları boyunca daha fazla acı çektikleri için,
yaşam sürelerinin de uzun olması hakkına sahip olmalıdırlar. Bu
sebeple, üreme yetenekleri doğal yollarla sona erinceye kadar
kesilmemelidirler. Kuzu, oğlak, buzağı ve benzeri, yavrulu veya
gebe/dişi hayvanın yansıra, ülkemizde sayısı çok azalmış
bulunan deve kesimi de kesinlikle yasaklanmalıdır. Onların da
uygun koşullarda bakılmalarını sağlayacak, acemilerin ve çocuk
yaştakilerin ellerine bıçak alarak hayvan kurban etmesini
engelleyecek maddeler eklenmelidir. Şu halde, ‘Bütün hayvanlar
eşit doğar ve bu kanun hükümleri çerçevesinde, yaşama hakkına
sahiptir’ hakkını kabul etmek, temel dayanak olarak almak
yeterlidir; istisna belirtmeye gerek yoktur.
Özetle,
kurban bayramı zamanında, törenlerde, adak kesimlerinde, bu kesim
işlemi, hayvana saygı duyulabilecek ve ona en az acı veren yöntem
ile yapılmalıdır.
Öte
yandan, gerek 3872 sayılı Çevre Kanunu gerekse
sağlık ve hijyen koşulları nedeniyle, öldürme işleminden
sorumlu kişi, hayvanın kesin olarak öldüğünden emin olmadan
hayvanın ölüsünü ortadan kaldıramaz.
Yasaklar
MADDE
14. - Hayvanlarla
ilgili yasaklar şunlardır:
a) (Değişik
Fıkra) Hayvanlara
kasıtlı olarak kötü davranmak, acımasız ve zalimce işlem
yapmak, dövmek, aç ve susuz bırakmak, aşırı soğuğa ve sıcağa
maruz bırakmak, zehirlemek, bilimsel koşulları oluşmadan
muhtelif silahlarla veya sair usullerle itlaf
etmek,bakımlarını
ihmal etmek, fiziksel ve psikolojik acı çektirmek.
b)
Hayvanları, gücünü aştığı açıkça görülen fiillere
zorlamak.
c)
Hayvan bakımı eğitimi almamış kişilerce ev ve süs hayvanı
satmak.
d)
Ev ve süs hayvanlarını onaltı yaşından küçüklere satmak.
e)
Hayvanların kesin olarak öldüğü anlaşılmadan, vücutlarına
müdahalelerde bulunmak.
f)
Kesim hayvanları ve 4915 sayılı Kanun çerçevesinde avlanmasına
ve özel üretim çiftliklerinde kesim hayvanı olarak üretimine
izin verilen av hayvanları ile ticarete konu yabani hayvanlar
dışındaki hayvanları, et ihtiyacı amacıyla kesip ya da öldürüp
pikanunya sürmek.
g)
Kesim için yetiştirilmiş hayvanlar dışındaki hayvanları ödül,
ikramiye ya da prim olarak dağıtmak.
h)
Tıbbî gerekçeler hariç hayvanlara ya da onların ana karnındaki
yavrularına veya havyar üretimi hariç yumurtalarına zarar
verebilecek sunî müdahaleler yapmak, yabancı maddeler vermek.
ı)
Hayvanları hasta, gebelik süresinin 2/3’ünü tamamlamış gebe
ve yeni ana iken çalıştırmak, uygun olmayan koşullarda
barındırmak.
j)
Hayvanlarla cinsel ilişkide bulunmak, işkence yapmak.
k)
Sağlık nedenleri ile gerekli olmadıkça bir hayvana zor kullanarak
yem yedirmek, acı, ıstırap ya da zarar veren yiyecekler ile
alkollü içki, sigara, uyuşturucu ve bunun gibi bağımlılık
yapan yiyecek veya içecekler vermek.
l)
Pitbull Terrier, Japanese Tosa gibi tehlike arz eden hayvanları
üretmek; sahiplendirilmesini, ülkemize girişini, satışını ve
reklamını yapmak; takas etmek, sergilemek ve hediye etmek.
GEREKÇE
:
Kanunda belirtilecek
yöntemler dışında hangi amaçla olursa olsun, hayvan
öldürmenin suç olduğu, hem 5199 sayılı Kanun ile hem
de TCK ile kabul edilmiştir. 5199 sayılı Kanun ile 3285
sayılı Kanunun ilgili hayvan itlaf etmek hükmü de
kaldırılacaktır. Dolayısıyla zabıtanın ya da belediye
veteriner işleri müdürünün, en fazla kullandığı, özellikle
sokak hayvanlarını “itlaf ve zehirlemek” yöntemleri de,
yukarıda sayılan maddelere yasak olarak eklenmelidir. Çünkü
uygulamada, en fazla karşılaşılan yöntem, örf ve adetlerimizde
hiç yeri olmayan, hayvanlara can çekiştirerek, toplu olarak ve
üstelik kamuoyunun antipatisini çekerek yapılan toplu kıyım
şeklinde gerçekleştirilen öldürmelerdir.
Ayrıca,
yasak olan hayvan öldürme metotlarına, birçok yöntem daha
eklemek mümkündür. Burada yazılmadığı için; döverek,
zehirleyerek, vurarak, kumar oynatmak maksadıyla hayvanları
birbirine öldürterek hatta keskin bir cisim kullanarak,
kafeslerde aç bırakarak, dondurarak öldürmek, serbest statüsünde
olacaktır ki bu son derece sakıncalıdır.
Burada
önemli olan, kanunun lafzından çok ruhunun temas ettiği husustur.
Ne şekilde olursa olsun, hayvanları, bu ve sayılan benzeri
yöntemlerle öldürmek, asıl amacı hayvan hakları olan
bu kanunun, kapsamı ve hayvan haklarının varlığı
ile bağdaşmaz.
MADDE
14/A ( EK MADDE ) SAHİPLİ HAYVANA EZİYET HALİNDE MÜDAHELE
Mahallin
en büyük mülkî amiri ya da o bölgedeki kolluk kuvvetlerince
görevlendirilen denetim elemanlarınca re’sen ya da şikayet
üzerine yapılan denetim sonucunda; 5199 sayılı Kanunda belirtilen
fiillere aykırılık tespit edilmesi durumunda, kolluk kuvvetlerince
düzenlenen tutanak, doğrudan, savcılığa intikal ettirilir.
Denetim
sonunda; 5199 sayılı Kanuna aykırı hareket eden ve bu suretle
bulundurduğu hayvanların bakımını, ciddi şekilde ihmal ettiği
ya da onlara ağrı, acı veya zarar verdiği denetim elemanlarınca
tespit edilen kişilerin, hayvanlarına, mahkeme tarafından el
konulur. Mahkeme, yetkili makam veya merci, yerel yönetimlerle
işbirliği yaparak söz konusu hayvanların, yeniden
sahiplendirilmesini ya da koruma altına alınmasını sağlar.
Bu
maddeye aykırı davranan kişinin, on yıl boyunca, yeniden hayvan
sahiplenmesi yasaklanır.
GEREKÇE
:
Pratikte
ayrıca hayvana en fazla kötü muameleyi, bizzat hayvan
sahibinin yaptığı durumlar da vardır.
Kendi
hayvanına 5199 sayılı yasa kapsamında sayılan her türlü kötü
muameleyi yapan sözde hayvanseverler yapmaktadir. Bu kişilerin,
gelişmiş ülkelerde olduğu gibi hayvan sahiplenmesi, en az on yıl
boyunca yasaklanmalı, soruşturma re’sen savcılık tarafından
yapılmalı, kötü durumda olduğu tespit edilen hayvanlara, il
çevre müdürlüğü tarafından değil, doğrudan mahkeme
tarafından el konulmalı, mahkeme tarafından yargılama yapılmalı
ve böyle bir suç için cevre müdürlüğünün makbuz kesip
tahsilat yapması ile fail bu durumdan sıyrılamamalıdır.
Cezaların yaptırımı caydırıcı olmalı herkes kolay kolay bu
şekilde hayvan sahibi olamamalıdır.
ÜÇÜNCÜ
KISIM
Hayvan
Koruma Yönetimi
BİRİNCİ
BÖLÜM
Mahallî
Hayvan Haklarını Koruma
Kurulları, Teşkilât, Görev ve Sorumluluklar:
GEREKÇE
:
“
HAKLARINI”
kelimesi, giriş bölümünde arzettiğimiz ve gerekçelendirdiğimiz
üzere, kanun içinde terminoloji açısından tutarlı olmak için
bu maddeye eklenmelidir.
İl
hayvan haklarını koruma
kurulu
MADDE
15. - Her
ilde il hayvan haklarını koruma
kurulu, valinin başkanlığında, sadece hayvanların korunması ve
mevcut sorunlar ile çözümlerine yönelik olmak üzere toplanır.
Bu
toplantılara;
a)
Büyükşehir belediyesi olan illerde büyükşehir belediye
başkanları, büyükşehire bağlı ilçe belediye başkanları,
büyükşehir olmayan illerde belediye başkanları,
b)
İl çevre ve orman müdürü,
c)
İl tarım müdürü,
d)
İl sağlık müdürü,
e)
İl millî eğitim müdürü,
f)
İl müftüsü,
g)
Belediyelerin veteriner işleri müdürü,
h)
Veteriner fakülteleri olan yerlerde fakülte temsilcisi,
ı)
Münhasıran hayvanları haklarını koruma
ile ilgili faaliyet gösteren gönüllü kuruluşlardan valilik
takdiri ile seçilecek en çok iki temsilci,
j)
İl veya bölge veteriner hekimler odasından bir temsilci,
k)
Eğer o ilde varsa, baroların hayvan hakları komisyonu üyelerinden
en az bir hukukçu ya da baronun görevlendireceği avukat
GEREKÇE
:
Komisyonlardaki
kişileri, hayvan hakları konusunda bilgilendirecek ve kendisine
danışılacak bir avukatın muhakkak bu toplantılarda olması,
alınacak ve uygulanacak kararların, hukukiliği bakımından önem
taşımaktadır. Son zamanlarda, barolarda hayvan hakları ile ilgili
komisyonlar kurulmaktadır.
Katılır.
Kurul
başkanı gerekli gördüğü durumlarda konuyla ilgili olarak diğer
kurum ve kuruluşlardan yetkili isteyebilir.
İl
hayvan haklarını koruma
kurulu sekretaryasını, il çevre ve orman müdürlüğü
yürütür. Kurul, çalışmalarının sonucunu, önemli politika,
strateji, uygulama, inceleme ve görüşleri Bakanlığa bildirir.
İllerde temsilciliği bulunmayan kuruluş var ise il
hayvan haklarını koruma
kurulları diğer üyelerden oluşur. Kurul, kurul başkanı
tarafından toplantıya çağrılır.
İl
hayvan haklarını koruma
kurulunun çalışma esas ve usulleri Bakanlıkça çıkarılacak
yönetmelikle belirlenir.
GEREKÇE
:
“
HAKLARINI”
kelimesi, giriş bölümünde arzettiğimiz ve gerekçelendirdiğimiz
üzere, kanun içinde terminoloji açısından tutarlı olmak için
bu maddeye de eklenmelidir.
İl
hayvan ve haklarını koruma
kurulunun görevleri
MADDE
16. – Hayvan haklarını koruma kurulu
münhasıran hayvanların korunması, sorunların tespiti ve
çözümlerini karara bağlamak üzere; av ve yaban hayvanlarının
ve yaşama alanlarının korunması ve avcılığın düzenlenmesi
hususlarında alınmış olan Merkez Av Komisyonu kararlarını göz
önünde bulundurarak;
a)
Hayvanların haklarının korunması
ve kullanılmasında onların kanunl temsilciliği niteliği ile bu
Kanunda belirtilen görevleri yerine getirmek,
b)
İl sınırları içinde hayvanların haklarının korunmasına
ilişkin sorunları belirleyip, koruma sorunlarının çözüm
tekliflerini içeren yıllık, beş yıllık ve on yıllık plân
ve projeler yapmak, yıllık hedef raporları hazırlayıp Bakanlığın
uygun görüşüne sunmak, Bakanlığın olumlu görüşünü alarak
hayvanların haklarının korunması
amacıyla her türlü önlemi almak,
c)
Hazırlanan uygulama programlarının uygulanmasını sağlamak ve
sonuçtan Bakanlığa bilgi vermek,
d)
Hayvanların haklarının korunması
ile ilgili olarak çeşitli kişi, kurum ve kuruluşların il
düzeyindeki faaliyetlerini izlemek, yönlendirmek ve bu konuda
gerekli eşgüdümü sağlamak,
e)
İlde kurulacak olan hayvan bakımevleri ve hayvan hastanelerini
desteklemek, geliştirmek ve gerekli önlemleri almak,
f)
Yerel hayvan haklarını koruma
gönüllülerinin müracaatlarını değerlendirmek,
g)
Hayvan sevgisi, korunması ve yaşatılması ile ilgili eğitici
faaliyetler düzenlemek,
j)
Bu Kanuna göre çıkarılacak mevzuatla verilecek görevleri yapmak,
İle
görevli ve yükümlüdür.
GEREKÇE
:
“HAKLARINI/HAKLARININ”
kelimesi, giriş bölümünde arzettiğimiz ve gerekçelendirdiğimiz
üzere, kanun içinde terminoloji açısından tutarlı olmak için
bu maddeye de eklenmelidir.
İKİNCİ
BÖLÜM
Denetim
ve Hayvan Haklarını Koruma
Gönüllüleri
GEREKÇE
:
“
HAKLARINI”
kelimesi, giriş bölümünde arz ettiğimiz ve gerekçelendirdiğimiz
üzere, kanun içinde terminoloji açısından tutarlı olmak
için bu maddeye de eklenmelidir.
Denetim
MADDE
17. - Bu
Kanun hükümlerine uyulup uyulmadığını denetleme yetkisi
Bakanlığa aittir. Gerektiğinde bu yetki Bakanlıkça mahallin en
büyük mülkî amirine yetki devri suretiyle devredilebilir.
Denetim
elemanlarının nitelikleri ve denetime ilişkin usul ve esaslar ile
kayıt ve izleme sistemi kurma, bildirim yükümlülüğü ile
bunları verecekler hakkındaki usul ve esaslar Bakanlıkça
çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.
Yerel
yönetimler, ev ve süs hayvanları ile sahipsiz hayvanların kayıt
altına alınması ile ilgili işlemleri yapmakla yükümlüdürler.
Yerel
hayvan haklarını koruma,
görevlilerinin sorumlulukları:
MADDE
18. - Özellikle
kedi ve köpekler gibi sahipsiz hayvanların kendi mekânlarında,
bulundukları bölge ve mahallerde yaşamaları sorumluluğunu
üstlenen gönüllü kişilere yerel hayvan haklarını koruma
görevlisi adı verilir. Bu görevliler, hayvan haklarını koruma
dernek ve vakıflarına üye ya da bu konuda faydalı hizmetler
yapmış kişiler arasından il hayvan haklarını koruma
kurulu tarafından her yıl için seçilir. Yerel
hayvan haklarını koruma
görevlileri görev anında belgelerini taşımak zorundadır ve bu
belgelerin her yıl yenilenmesi gerekir. Olumsuz faaliyetleri tespit
edilen kişilerin belgeleri iptal edilir. Yerel
hayvan haklarını koruma görevlilerinin
görev ve sorumluluklarına, bu kişilere verilecek belgelere, bu
belgelerin iptaline ve verilecek eğitime ilişkin usul ve esaslar
Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.
Yerel
hayvan haklarını koruma gönüllüleri, şüphelilere, hayvan
haklarının ihlaline mani olmak için uyarılarda bulunur,
hayvanlara karşı suç işleyenler hakkında delil teşkil edecek
araç plaka numaralarını alarak olay mahallinde bırakılan diğer
delil teşkil edecek şeyleri tespit ederek veya alıkoyarak
yakalanmalarını sağlamak üzere kolluk kuvvetlerine ve kanunla
yetkili kılınan diğer makamlara bildirirler. Kanunun ve ilgili
mevzuatın hükümlerine muhalefet edildiği tespit edildiği
hallerde, suç delillerinin olay mahallinden kaybolabileceği
durumlarda, düzenledikleri tutanağı en kısa zamanda müdürlüklere
veya bağlı birimlerine, genel kolluk kuvvetlerine veya kanunla
yetkili kılınan diğer görevlilere teslim ederek veya haber
vererek bu kanuna göre suç işleyenler hakkında işlem
yapılmasını sağlarlar,
Yerel
hayvan haklarını koruma
görevlileri; bölge ve mahallerindeki, öncelikle köpekler ve
kediler olmak üzere, sahipsiz hayvanların bakımları,
aşılarının yapılması, aşılı hayvanların markalanması ve
kayıtlarının tutulmasının sağlanması, kısırlaştırılması,
saldırgan olanların eğitilmesi ve sahiplendirilmelerinin yapılması
için yerel yönetimler tarafından kurulan hayvan bakımevlerine
gönderilmesi gibi yapılan tüm faaliyetleri yerel yönetimler ile
eşgüdümlü olarak yaparlar.
Yerel
hayvan Haklarını koruma görevlilerinin sorumluluklarını
düzenleyen, bunların Seçimi, Eğitimi, Görev ve Yetkileri
ile Çalışma Esas ve Usullerine Dair Yönetmelik, Çevre
Bakanlığı Tarım
ve Köyişleri Bakanlığı yayınlanacaktır.
GEREKÇE
:
“HAKLARINI”
kelimesi, giriş bölümünde arzettiğimiz ve gerekçelendirdiğimiz
üzere, kanun içinde terminoloji açısından tutarlı olmak için
bu maddeye de eklenmelidir.
Ayrıca
halen yürürlükte bulunan ve Resmi Gazete’de, 03 Temmuz 2004
tarihinde yayınlanarak yürürlüğe giren Çevre Bakanlığınca
çıkarılan “Fahri Av Müfettişlerinin Seçimi, Eğitimi, Görev
ve Yetkileri ile Çalışma Esas ve Usullerine Dair Yönetmelik”
ile İçişleri Bakanlığı tarafından 09 Ekim 2005 Tarihli Resmi
Gazete’de yayınlanan “İl
Özel İdaresi ve Belediye Hizmetlerine Gönüllü Katılım
Yönetmeliği”, bu kanuna dair çıkarılacak yönetmelikle,
hem uyum içinde olmalı hem de bu yönetmeliklerin çıkmasında
tutarlılık olması açısından aynı etki derecesinde olmalıdır.
Çünkü
adı geçen yönetmeliklerde, kaçak avcılığa karşı mücadele
için Bakanlık; gönüllü müfettişleri devreye sokmuş ve
bunların yetkilerinin Çevre Bakanlığınca verileceğini, sivil
vatandaşların da Devletin eksik kaldığı bu görevde yardımcı
olabileceğini, gönüllü kişilerin yerel idarelerle eşgüdüm
içinde çalışabileceğini bildirmiştir.
Aynı
şekilde, hayvanların haklarını savunan sivil toplum örgütünde
çalışan bir çok kişiye de bu yetkinin verilmesi, bu kanunun
uygulanmasında ortaya çıkabilecek bir çok boşluğun, gönüllülerce
doldurulmasında, icra makamlarına yardımcı olacaktır. Çünkü
tek başına, kamu otoritelerinin, bu kanun kapsamında suç işleyen
faili yakalamaları mümkün değildir. Bu konuda bahsi geçen
yönetmelikler, kanun koyucuya yol göstermeli, 5199 sayılı kanunun
18. maddesine göre çıkarılacak yönetmelik gönüllülere de
suçun failini tesbit ve hatta faile tıpkı Fahri Av Müfettişlerinin
Seçimi, Eğitimi, Görev ve Yetkileri ile Çalışma Esas ve
Usullerine Dair Yönetmelik’te olduğu gibi faili savcılığa ya
da ilgili birimlere bildirme konusunda tam yetkili olmalıdır.
ÜÇÜNCÜ
BÖLÜM
HAYVANLARIN VE
HAKLARININ KORUNMASININ
DESTEKLENMESI
GEREKÇE
:
“
HAKLARININ”
kelimesi, giriş bölümünde arzettiğimiz ve gerekçelendirdiğimiz
üzere, kanun içinde terminoloji açısından tutarlı olmak için
bu maddeye de eklenmelidir.
Mali
destek
MADDE
19. - Sahipsiz
ve güçten düşmüş tüm hayvanları Ev
ve süs hayvanlarının korunması amacıyla bakımevleri
ve hastaneler kurmak; buralarda bakım, rehabilitasyon, aşılama ve
kısırlaştırma gibi faaliyetleri yürütmek için, başta yerel
yönetimler olmak üzere diğer ilgili kurum ve kuruluşlara
Bakanlıkça uygun görülen miktarlarda mali destek sağlanır. Bu
amaçla Bakanlık bütçesine gerekli ödenek konulur. Bu ödeneğin
kullanımına ilişkin esas ve usuller, Maliye Bakanlığının
olumlu görüşü alınmak suretiyle Bakanlıkça çıkarılacak
yönetmelikle belirlenir.
GEREKÇE:
Bilindiği
üzere Yasada, Ev ve Süs hayvanları sahipli hayvanlar olarak
tanımlandığından yasanın ruhuna uygun olarak
değiştirilmiştir. Sahipli hayvanın, mali açıdan, yasa ile
desteklenmesi, belirli bir menfaate hizmet etmemektedir. Oysaki
sokaktaki sahipsiz hayvanın, mali desteğe ihtiyacı, inkar edilemez
bir gerçektir.
(Ek
Fıkra)
Diğer
mali destek kaynakları şunlardır:
a)
Bu Kanuna göre verilecek idari para cezaları,
b)
Bu Kanuna göre verilecek izin, belge ve ruhsatlardan Bakanlıkça
belirlenecek miktarda alınacak ücretler,
c)
Türkiye Jokey Kulübü’nün at yarışlarından elde ettiği
yıllık gelirinden %2 oranında pay,
d)
At yarışlarında oynanan biletlerden %2’ den az olmamak kaydıyla
alınacak pay,
e)
İthalat ve ihracatına izin verilen ev ve süs hayvanları ile
bunlara ilişkin her türlü malzemenin ithalat/ihracat bedellerinden
alınacak %2 oranında pay,
f)
Hayvan satışı için izin alan merkezlerden alınacak ve her yıl
yenilenecek ruhsat bedelleri,
g)
RTÜK kapsamında, özel radyo ve televizyonlara verilecek idari para
cezaları.
GEREKÇE
:
5199 sayılı Kanunun
mevcut halinde önemli bir gelir kaynağı olarak yer alan
hayvanlar üzerinden para kazananlardan tahsil edilecek paylar
kaldırılmış ve tüm mali yük, Çevre Bakanlığı’nın zaten
kısıtlı olan bütçesine yıkılmıştır. Bu değişikliğin
neden yapılmış olduğu açıktır. Bu değişiklik, bugüne
kadarki uygulamanın aksine, artık hayvanlar
üzerinden elde edilen gelirden yine hayvanlar için
pay almayı düzenlemiştir.
Bu
gelirler; hayvanların korunma ve bakımını üstlenenlerin
standartlarını belirleyerek, kurmak zorunda oldukları bakım
evlerinde, müşahede merkezlerinde kullanılmak üzere
barındırılan hayvan sayısı kriter alınarak, geri dönüşümsüz,
destek amaçlı dağıtılmalıdır. Veterinerlere tahsisat
ayrılmalı, altyapı çalışmaları tamamlanmalıdır. Maddi kaynak
olmadığı sürece, bakanlıkların ya da yerel yönetimlrin tek
başına bu işle başa çıkmaları mümkün değildir.
Derneklerin
ve vakıfların sahip oldukları bakım evleri, yine
barındırılan hayvan sayısı baz alınarak, çalışanlarının
giderleri, araçlarının yakıtı, temel büro ihtiyaçları,
nakdi ve ayni (gıda, ilaç, tıbbi malzeme, araç gereç)
yardımlarla karşılanacak şekilde, geri
dönüşümsüz olarak desteklenmelidir.
DÖRDÜNCÜ
BÖLÜM
DIĞER
HÜKÜMLER
Eğitici
yayınlar
MADDE
20. - Hayvanların
korunması ve refahı amacıyla; yaygın ve örgün eğitime yönelik
programların yapılması, radyo ve televizyon programlarında bu
konuya yer verilmesi esastır. Türkiye Radyo ve Televizyon Kurumu
ile özel televizyon kanallarına ait televizyon programlarında
ayda en az dört saat,
özel radyo kanallarının programlarında ise ayda en az iki saat
eğitici yayınların yapılması zorunludur. Bu yayınların %
20'sinin izlenme ve dinlenme oranı en yüksek saatlerde yapılması
esastır. Radyo ve Televizyon Üst Kurulu görev alanına giren
hususlarda bu maddenin takibi ile yükümlüdür.
GEREKÇE
:
Eğitici
yayın saatleri yetersiz olup artırılmıştır. Bu
yasanın temelde işleyebilmesi, özellikle çocuklara ve
yetişkinlere, eğitim programlarının verilmesi ile mümkündür.
Uygulamada yaptırımların az olması nedeniyle, çoğu televizyon
veya radyo kanalı, bu tür yayınlar yapmamakta ya da
yapıyorlarsa da yayın saatlerini, izlenme oranının en düşük
olduğu zaman dilimleri arasından seçmektedirler. Oysa her gün, 30
saniye boyunca, izlenme oranı en yüksek saatte verilecek küçük
yayın, hayvan sevgisinin aşılanmasında tüm topluma doğru
mesajlar verecektir.
Trafik
kazaları
MADDE
21. - Bir
hayvana çarpan ve ona zarar veren sürücü, onu en yakın veteriner
hekim ya da tedavi ünitesine götürmek veya götürülmesini
sağlamak zorundadır.
Aksine
durumda sürücünün ehliyetine bir yıl süre ile el koyulur ve
trafik cezası, kayıtlarına islenir.
GEREKÇE
:
Trafik
kazasına uğrayan sokak ya da sahipli hayvanlara çarpanların, bu
hükmün gereğini yerine getirmeleri için yaptırımının da
muhakkak idari para cezası ile birlikte yine trafik suçu ile
bağlantılı olması gerekir.
Gerekli
tedaviyi yaptırmayanların, trafik sicilinde, durumun belgelenmesi
gerekir. Bu durum, kanunun cezalar bölümünde de açıklanmıştır.
Sadece para cezası, mali durumu iyi olan kişiler için bir yaptırım
oluşturmayacaktır. Tedaviden kaçan kişinin, ehliyetine bir yıl
süre ile el konulması, kanunun işlerliğini sağlayacak, kazaya
uğramış hayvanın can çekişerek ölmesine ya da ömrü boyunca
bir bakım evinde yaşamasına neden olmayacaktır.
Hayvanat
bahçeleri
MADDE
22. - (Ek
fıkra ) Hiçbir şekilde yeni hayvanat bahçesinin kurulmasına
müsaade edilemez. Mevcut hayvanat bahçeleri ile ilgili durum Çevre
Bakanlığı Tarım
ve Köyişleri Bakanlığı görüşü
alınmak suretiyle Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle
belirlenecekitr.
GEREKÇE
:
Gerçekçi
ve objektif olmak gerekirse, Türkiye’deki mevcut Hayvanat
Bahçeleri, gerek yer açısından gerekse bakım şartları
açısından insani ve ahlaki olmayan koşullarda olup vicdanları
zorlayan bir hapishane halindedir. Bu yerler, Hayvanat
Bahçesi olmaktan ziyade, doğada yaşaması gereken hayvanların,
demir parmaklıklar arkasında beton ODACIKLARA hapsedildikleri
adeta YAŞAMAYA MAHKUM EDİLDİKLERİ BİR HAPISHANE haline
dönüşmüştür. Bu haliyle, ne çocuklara eğitim verilebilir, ne
insanlara doğa sevgisi aşılanabilir ne de orada çalışan idari
görevlilere karşı sempati beslenebilir. Her gelen bilinçli çocuk
buradan ağlayarak ve üzülerek çıkmaktadır. Hayvanat bahçesi
işletmek, maliyetli olduğu kadar sorumluluk isteyen külfetli bir
iştir.
Bu
işkence merkezi haline gelmiş, yıllardır devam edegelen bu
uygulamanın, bir an önce sona erdirilmesi şu an için daha
faydalıdır. Çünkü hiçbir yerel yönetim, buraları finanse
etmek için yeterli kaynak ayırmamaktadır. Tüm dünyada bile
hayvanat bahçeleri büyük sponsorlara rağmen hep zarar eden
yerlerdir. O nedenle, her ilde de muhakkak hayvanat bahçesi
kurulmasına, gerek olmadığını düşünüyoruz. Hayvanat
Bahçeleri ile ilgili yapılması gerekenler, idare tarafından
yerine getirilmemekte, Hayvanların etolojik özelliklerine aykırı
ortamlar idare eliyle yaratılmakta, yasalar kağıt üzerinde
kalmakta, zaman geçtikçe de oradaki canlar daha çok zarar
görmektedir.
Hayvan
sevgisi aşılanacak diye, doğada özgürce yaşayan bu
hayvanları demir parmaklıklar ya da doğal ortamlarına
aykırı alanlar arkasındaki bölgelerde hapsetme HAKKIMIZ yoktur.
Bu bahçeleri ziyaret edenler, ayrıldıklarında hayvan sevgisinden
daha çok, bir acıma ve insanoğlunun hayvana karşı yapmış
olduğu bu büyük zulümü düşünerek ayrılmaktadırlar.
Türkiye’nin yaşamış olduğu ekonomik gerçekler de göz önünde
bulundurulduğunda, buralara uzun vadede dahi kaynak aktarılmasının
zor olduğu, inkar edilemez bir gerçektir.
İşkence
merkezine dönüşmüş bu yerlerin, tamamen kapatılarak birer
“botanik park” olarak çalıştırılmasının, doğa sevgisinin
aşılanması açısından da daha uygun olacağı kanısındayız.
MADDE
23. – (Değişik Madde) Bu
Kanun kapsamında olan ev ve süs hayvanlarının ticaretinin
yapılması, ithalatı ve ihracatı ile her ne şekilde olursa olsun,
ülkeden çıkarılması ve sokulması ile ilgili her
türlü kısıtlama,
yasaklama, izin
ve işlemlerinde Bakanlığın
görüşü alınmak kaydıyla Çevre
Bakanlığı Tarım
ve Köyişleri Bakanlığı yetkilidir. Çevre
Bakanlığı Tarım
ve Köyişleri Bakanlığı ilgili birimlerince, yıl içinde yapılan
ithalat ve ihracat ile ilgili bilgiler Bakanlığa bildirilir.
GEREKÇE
:
Bakanlık,
gerek gördüğünde, her türlü yasaklama ve kısıtlamayı,
özellikle ithalatın kontrolsüz olması nedeniyle alabilmelidir.
Nitekim bu kanunun Geçici 3. maddesinde de, ithalatın,bu
kanunun çıkmasından itibaren yasaklanması öngörülmüştür.
3285 sayılı yasanın ilgili maddeleri de, bu izinden ve
yasaklamalardan bahsetmektedir. Kanun maddeleri arasındaki
tutarlılığı sağlamak açısından buraya da bu cümle
eklenmiştir.
Koruma
altına alma
MADDE
24. - Bu
Kanunun hayvanları ve
haklarını korumaya
yönelik hükümlerine aykırı hareket eden ve bu suretle
bulundurduğu hayvanların bakımını ciddi şekilde ihmal eden ya
da onlara ağrı, acı veya zarar veren kişilerin denetimle yetkili
merci tarafından hayvan bulundurması yasaklanır ve hayvanlarına
el konulur. Söz konusu hayvan yeniden sahiplendirilir ya da koruma
altına alınır.
GEREKÇE
:
“
HAKLARINI”
kelimesi, giriş bölümünde de arzettiğimiz ve
gerekçelendirdiğimiz üzere, kanun içinde terminoloji açısından
tutarlı olmak için bu maddeye de eklenmelidir.
DÖRDÜNCÜ
KISIM
Cezai
Hükümler
BİRİNCİ
BÖLÜM
İdari
Para Cezası Verme Yetkisi, Cezalar, Ödeme Süresi, Tahsil ve İtiraz
İdarî
para cezası verme yetkisi
MADDE
25. - Bu
Kanunda öngörülen idarî para cezaları bu Kanunun 17 nci
maddesinde belirtilen denetime yetkili merci tarafından verilir.
İdari
para cezalarına itiraz
MADDE
26. - İdarî
para cezalarına karşı cezanın tebliği tarihinden itibaren onbeş
gün içinde idare mahkemesine dava açılabilir. Davanın açılmış
olması idarece verilen cezanın yerine getirilmesini durdurmaz. Bu
konuda idare mahkemelerinin verdiği kararlar kesindir.
İdarî
para cezalarının ödenme süresi ve tahsili
MADDE
27. - İdarî
para cezalarının ödenme süresi cezanın tebliği tarihinden
itibaren otuz gündür.
Ceza
vermeye yetkili merciler tarafından, Bakanlıkça bastırılan ve
dağıtılan makbuz karşılığında verilen para cezaları,
ilgilileri tarafından mahallin en büyük mal memurluğuna
yatırılır. Yatırılan paranın % 80'i ilgili belediyeye takip
eden ay içinde aktarılır. Bu para, tahsisi mahiyette olup amacı
dışında kullanılamaz. Bu Kanuna göre verilecek idarî para
cezalarında kullanılacak makbuzların şekli, dağıtımı ve
kontrolü ile ilgili esas ve usuller yönetmelikle belirlenir.
Öngörülen
süre içinde ödenmeyen para cezaları, gecikme zammı ile birlikte
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun
hükümlerine göre tahsil edilir.
Cezalar
MADDE
28. - Bu
Kanun hükümlerine aykırı davrananlara, hayvanların
sahipli ya da sahipsiz olmalarına bakılmaksızın aşağıdaki
cezalar verilir:
a)
4 üncü maddenin (k) bendinin ikinci cümlesi hükmüne aykırı
davrananlara, hayvan başına iki yüz elli Yeni
Türk Lirası idarî
para cezası.
b) (Değişik
Fıkra) 5’ inci
maddenin birinci, ikinci, üçüncü ve altıncı fıkralarında
öngörülen hayvanların sahiplenilmesi ve bakımı ile ilgili
yasaklara ve yükümlülüklere uymayan ve alınması gereken
önlemleri almayanlara hayvan başına yüz
elli Yeni Türk Lirası yedinci
fıkrasında öngörülen yükümlülük ve yasaklara
uymayanlara hayvan başına üç
yüz Yeni Türk Lirası idari
para cezası. Birinci
fıkraya ek fıkra hükmünün gereğini ifa etmeyenlere hayvan
başına üç yüz Yeni Türk Lirası idari
para cezası.
c) (Değişik
Fıkra) 6’ncı
maddenin birinci fıkrasına aykırı hareket edenlere hayvan
başına iki
yıldan dört yıla kadar hapis cezası,
GEREKÇE
:
Bu
kanun, her ne kadar düzenlemiş olduğu yaptırımlarla Kabahatlar
Kanunu olarak kabul edilmiş ise de, 21.yy’dan gün almaya
başladığımız bugünlerde, hayvanların da eziyet görmeme
haklarının olduğu, dünyadaki tüm ülkelerde ve modern
hukukta kabul edilmekte ve hayvanlara karşı işlenen suçlar, artık
“kabahat” olarak değerlendirilmemektedir. Cezanın, “iki
yıl asgari” olarak belirlenmesinin nedeni, ceza infaz yasalarımıza
göre fiili olarak hapiste kalmanın alt limitinin iki yıl olarak
belirlenmesinden kaynaklanmaktadır.
Kanunlar
arasında, hem uyum olması hem de hukukta bir zihniyetin yavaş
yavaş ülkemizde de değişmesi, uluslararası sözleşmelerle dahi
Türkiye’nin bunu kabul etmesi ile özellikle 6. madde kapsamına
giren suçların, idari para cezası yerine hapis cezasına
çevrilmesi, yani hayvanlara karşı her türlü eziyetin kabahat
olarak değil de suç olarak kabul edilmesi esastır. Bir diğer
değişle bu hükümle, sanık, sonuçta yine para cezasına mahkum
olacaktır ancak bu defa mahkum olduğu suç, idari para cezası
değil, sabıka kaydına da işlenecek adli para cezası şeklinde
olacaktır.
Genel
kanun ve özel kanun açısından hem tutarlılık olması hem de
cezanın yaptırımının kısmen daha etkili olması ve suçun bir
daha işlenmemesi açısından, hayvan haklarını bu madde
kapsamında ihlal edenlerin idari para cezası ile sorumlu olması,
toplum tarafından da artık kabul edilmemektedir.
d) (Değişik
Fıkra) 7’inci
maddede yazılan cerrahi amaçlı müdahaleler ile ilgili hükümlere
aykırı davrananlara hayvan
başına iki
yüz elli Yeni Türk Lirası idari
para cezası.
e)
8’inci maddenin birinci fıkrasında yazılı, bir hayvan türünü
yok edecek müdahalede bulunanlara hayvan başına yedi bin
beş yüz Yeni Türk Lirası idari
para cezası; ikinci, üçüncü ve dördüncü fıkralarına
uymayanlara hayvan başına bin
Yeni Türk Lirası idari
para cezası verilir , (Ek
Cümle) bu
maddeye aykırı davrananlara idari para cezalarının
yanında ayrıca hayvan
hastanelerinin lisansları, Bakanlıkça kaldırılır,
veterinerlerin çalışma ruhsatları ise önce bir yıl süre ile
tekrarında ise tamamen iptal edilir.
GEREKÇE
:
Bu
madde ile yaptırım olarak artırılmış idari para cezası
ile birlikte bu hastanelerin lisanlarının da Bakanlıkça
kaldırılmasına karar verilmelidir. Aynı kanun maddesini, bir kez
daha ihlal eden veterinerin ruhsatının ise iptal edilmesi,
caydırıcı olması açısından uygun olduğu düşünülmektedir.
Çünkü, burada söz konusu olan hayvan türünün yok olması gibi
doğal dengeyi bozucu çok önemli bir suçtur. Bu fiili işleyen
veterinerin, öncelikle bir yıl süre ile çalışma ruhsatının
askıya alınması, tekrarı halinde ise tamamen ruhsatının iptal
edilmesi gereklidir.
f)
9’uncu maddede ve çıkarılacak yönetmeliklerinde belirtilen
hususlara uymayanlara hayvan başına bin Yeni
Türk Lirası para
cezası;yetkisi
olmadığı halde hayvan deneyi yapanlara hayvan başına üçbin Yeni
Türk Lirası idari
para cezası
(Ek
Cümle) Ayrıca
9. maddeye aykırı deney yapanlara ve yaptıranlardan her
birine, iki yıldan dört yıla kadar hapis cezası verilir. Bilimsel
metodlara aykırı deney yapan veterinerin ruhsatlı ise önce bir
yıl süre ile tekrarında ise tamamen iptal edilir,
GEREKÇE
:
9.
maddenin, gerekçesinde de açıklandığı üzere, amacı, hayvan
üzerinde yapılan deney sonucu elde edilen bilimsel veriyi tüm
canlıların yararına kullanmaktır. Bilimsel olmayan metodlarla
hayvanlara işkence çektirilmesi, canlarının yakılması, onlara
ızdırap çektirilmesi yoluyla deney yapılması, aslında bu kanun
kapsamına göre hayvan haklarına tecavüzdür ve suç olarak kabul
edilir. Türk Ceza kanunu ile orantılı olması için aynı oranda
hapis cezası uygun görülmüştür. Bu deneyi yapan kişi,
veteriner ise ruhsatının öncelikle bir yıl boyunca iptali,
tekrarında ise tamamen iptal edilmesi gerekir. Bu eyleme karışan
diğer kişilere de, 4 aydan 3 yıla kadar hapis cezası verilmesi
gerekir. Ayrıca verilecek idari para cezasının miktarı da,
cezanın caydırıcılığı bakımından arttırılmıştır.
g)
10’uncu maddede belirtilen hayvan ticareti izni almayanlara ve bu
konudaki yasaklara ve yönetmelik hükümlerine aykırı
davrananlarahayvan
başına, iki bin beş
yüz Yeni
Türk Lirası idari
para cezası ve bir yıldan
iki yıla kadar hapis cezası,
(Ek
Cümle) İşletme
ruhsatları, İl Çevre Müdürlüğünce derhal iptal edilir ve bir
daha aynı konuda ne burayı işleten gerçek kişilere ne de burayı
işleten şirketin ortaklarına bir daha bu konuda ruhsat verilir.
GEREKÇE
:
Hayvan
kaçakçılığının teşvikinde en önemli sorunlardan birisi,
hayvan sağlığı koşullarına uymayan “pet-shop” adında
çalışan işletmelerdir. Bu işletmeler, satmış oldukları
yavru hayvanları hem faturasız, hem menşei şehadetnamesiz hem de
aşıları olmaksızın sağlık sorunları ile birlikte satmakta,
sonradan da sorumluluk kabul etmemektedirler. Çoğu, denetimsiz olan
ve yüksek kar marjları ile çalışan bu yerler, aslında insan
sağlığını da tehdit eden bu hayvanların satışını,
yaptırımların ve denetimlerin etksiz olması nedeniyle,
istedikleri gibi yapabilmektedirler. Hayvanlar, bulundukları
kafeslere sığmamakta, çoğu zaman maliyetleri artmasın diye
almaları gereken besin, su gibi temel ihtiyaçları karşılanmamakta,
hijyenik olmayan daracık ortamlarda tutulmakta, belirli bir süre
sonra kafeslere sığmayınca da sokaklara bırakılarak tekrar sokak
hayvanı populasyonunun artmasına neden olunmaktadır. Bu nedenle,
gerekli tedbirleri almayan bu işletme sahiplerine, hem idari para
cezası verilmesi, hem gerekiyorsa hapis cezası verilmesi, hem de
bir daha bu işle iştigal etmemeleri için ruhsatlarının iptal
edilmesi gerekir.
h) (Değişik
Fıkra) 11’inci
maddenin birinci fıkrasındaki eğitim ile ilgili yasaklara
aykırı davrananlara ikibinbeşyüz Yeni
Türk Lirası para
cezası, ikinci fıkrasına aykırı davrananlara hayvan
başına ikibinbeşyüz Yeni
Türk Lirası ve üçüncü
fıkrasına aykırı davrananlara iki yıldan dört yıla kadar hapis
cezası,
GEREKÇE
:
Bu
yaptırımlar, özellikle hayvanları, kumar, eğlence ve gösteri
amaçlı dövüştürenlere, onların haklarını ihlal edip tecavüze
uğratanlara, onlar üzerinden haksız kazanç sağlayan kişilere
karşı verilen idari para cezalarını kapsayacağından ve bu işi
kumar amaçlı ya da zevk için yapanlara karşı etkisinin, daha da
caydırıcı olması açısından para cezalarının bir misli
arttırılmış, özellikle bu işi kumar oynatarak ya da gösteri
amacıyla yaparak ekonomik çıkar sağlayanlara ise hapis cezası
öngörülmüştür.
ı) (Değişik
Fıkra) 12’nci
maddenin birinci fıkrasına aykırı hareket edenlere hayvan başına
beş yüz Yeni
Türk Lirası para
cezası ; ikinci fıkrasına aykırı hareket edenlere hayvan
başına bin iki
yüz elli Yeni
Türk Lirası idari
para cezası, üçüncü
fıkrasına aykırı hareket edenlere iki yıldan dört yıla kadar
hapis cezası,
GEREKÇE
:
12.
maddeye eklenen son fıkraya göre, Dini amaç ve et hayvanı olarak
tüketim amacı dışında bir amaçla hayvan kesmek ve kesim hayvanı
statüsü dışındaki herhangi bir hayvanı kurban etmek veya
kesmek, yasak olarak düzenlenmiştir. Türk örf ve adetlerine
göre, bu hayvanları (at ,eşek, kedi, köpek, vs.) kesmek ve
tüketim amacı olarak topluma sunmak toplumsal infial yaratacak
niteliktedir. Dolayısıyla, idari para cezasının artırılması
gerekir. Bu maddenin uygulanması, bu kanunun 28. maddesinin k
fıkrasının uygulanmasına da halel getirmemeli, şüpheli, aynı
zamanda bu maddeden dolayı da ceza almalıdır. Hayvanların da
eziyet görmeme haklarının olduğu, dünyadaki tüm modern hukuk
sistemlerinde kabul edilmekle birlikte hayvanlara karşı işlenen
suçlar artık “kabahat” olarak değerlendirilmemektedir. Bu
nedenle, idari para cezası yerine, alt limiti olan bir yıl hapis
cezası öngörülmüştür.
j) (Değişik
Fıkra) 13’üncü
maddede belirlenen öldürme metotları ile ilgili hükümlere aykırı
davrananlara öldürülen hayvan başına beş yüzYeni
Türk Lirası idari
para cezası, aykırı davranışların işletmelerce gösterilmesi
halinde öldürülen hayvan başına bin iki
yüz elli Yeni
Türk Lirası idari para
cezası, üç
ve dördüncü fıkralarına aykırı hareket edenlere, öldürülen
hayvan başına, bin beş yüz Yeni Türk Lirası idari
para cezası.
GEREKÇE
:
Bu
kanunun temeli, hayvanlara yaşam hakkı vermek olduğuna göre, bir
hayvanın canının alınması gibi hassas olan bir hususun, kamuoyu
vicdanına en uygun şekilde olması, bu işin en acısız şekilde
gerçekleşmesinin sağlanması gerekir. Gerekçesi net olarak 13.
madde de açıklandığı üzere, bu maddeye karşı aykırı
davrananların da idari para cezalarının artırılması uygun
görülmüştür.
k)
14’üncü maddenin (a) bendine
aykırı davrananalara, üç
yıldan beş yıla kadar hapis cezası verilir. Aynı muamelenin,
belediye ait bir hayvan bakımevinde gerçekleşmesi halinde, o
belediyenin veteriner işleri müdürü, ihale özel bir şirkete
verilerek işletiliyorsa şirket yetkilileri de aynı hükümler
çerçevesinde yargılanır; (b),
(c), (d), (f), (g), (h), (ı), (j)
ve (k) bentlerine aykırı davrananlara, beş
yüz Yeni
Türk Lirası idari
para cezası; (f) ve (l) bentlerine aykırı davrananlara, hayvan
başına, iki
bin beş yüz Yeni
Türk Lirası idari
para cezası ve iki
yıldan dört yıla kadar hapis cezası verilir,
kesilmiş ve canlı hayvanlara el konulur. (Ek
Cümle) El
konulan canlı hayvanların, bir hayvan bakımevine nakli sağlanır.
14/a maddesine aykırı davrananlara, üç yıldan beş yıla kadar
hapis cezası ile birlikte ikibinbeşyüzyenitürklirası adli para
cezası verilir.
GEREKÇE
:
Hayvanlara,
kasıtlı olarak kötü davranmanın, acımasız ve zalimce işlem
yapmanın, hayvanları dövmenin, aç ve susuz bırakmanın, aşırı
soğuğa ve/veya sıcağa maruz bırakmanın, bakımlarını ihmal
etmenin, fiziksel ve psikolojik acı çektirmenin cezası, idari para
cezası olamaz. Bu kanunun kimi hükümleri, Kabahatler Kanunu
çerçevesi içinde değerlendirilse de değişen toplum dinamikleri,
kamuoyunun artık tüm canlılara karşı daha duyarlı olmasını
getirmiş, cezaların daha etkili olmasını gerektirmiştir. Burada
bahsi geçen suç, hayvanlara karşı hukukta tanımlanan “kötü
muamele” olmayıp; onlara, kanun koyucunun da belirttiği gibi
acımasızca davranılması, insan olmanın getirdiği güç ve
ayrıcalık kullanılarak işkence edilmesidir. Hayvanların bir
bakımevinde sorumluluğunu üstlenen belediye, veteriner işleri
müdürü ve eğer varsa özel şirket yetkilileri de, aynı kapsam
içinde sorumludur.
Hayvanların
da eziyet görmeme haklarının olduğu, dünyadaki tüm modern hukuk
sistemlerinde kabul edilmekle birlikte hayvanlara karşı
işlenen suçlar “kabahat” olarak değil, SUÇ olarak
değerlendirilmektedir.
Ayrıca,
ekonomik gücü yerinde olan birisine verilebilecek bir para cezası,
kimi zaman teşvik anlamına bile gelebilecektir. Kaldı ki, mevcut
TCK 151/2 maddesi, sahipli hayvanın öldürülmesi halinde, 4 aydan
3 yıla kadar hapis cezası düzenlemiştir. Kanun koyucunun, hapis
cezasının alt sınırını, 4 ay olarak belirlemesinin nedeni;
büyük olasılıkla, bu cezanın ön ödeme ile geçiştirilememesi
ve sanığın işlemiş olduğu bu suçun, muhakkak sabıkasına
işlenmesi olmalıdır. Buradaki yasa değişikliği teklifi ile aynı
anda uyumlu olarak TCK 151/2 maddesinin de değiştirilmesi gerekir.
Aynı
şekilde bu teklife eklenen 14/a maddesine göre (kendi hayvanına
eziyet yapan kişiye de) bu yasadaki diğer maddelerle uyumlu olmak
üzere, hapis ve adli para cezası verilmesi gerekir. İşlenen fiil
kabahat olmayıp cürüm olması, savcılık ve mahkemelerin re’sen
görev alanlarında değerlendirilmesini ve failin de buna göre
yargılanmasını icap eder.
l)
RTÜK'ün takibi sonucunda 20 nci maddeye aykırı hareket ettiği
tespit edilen ulusal radyo ve televizyon kurum ve kuruluşlarına
öncelikle uyarı verilir. Üçüncü uyarıdan sonra da ihlaline
devam eden televizyon ya da radyo kurumuna, maddenin ihlal edildiği
her ay için ulusal televizyonlar için elli bin Yeni Türk Lirası,
ulusal radyolar için onbin Yeni Türk Lirası, hayvan refahı
kapsamında kullanılmak üzere idari para cezası verilir ve RTÜK’ün
uygun göreceği üç gün için prime time döneminde, RTÜK’ün
belirleyeceği en az yarım saatlik doğa, çevre ve hayvan sevgisi
ile ilgili eğitici program yayınlattılır. Bundan sonra ihlalin
devam ettiği her uyarıdan sonra, aynı ceza tekrarlanır. Alınan
bu bedeller, hayvan refahında ve eğitici yayınlarda kullanılmak
üzere RTÜK tarafından çevre ve orman bakanlığının bu
konuyla ilgili bütçesine aktarılır.
Yerel
radyo ve televizyonlardan da, o bölgenin mülki amirinin takdirinde
olmak üzere yeteri kadar hayvan ve doğa sevgisini aşılayacak,
eğitici yayın yapılması istenir.
GEREKÇE
:
Yayın
organlarının, aynı zamanda eğitim kuşaklarında hayvan ve doğa
sevgisi aşılayacak programlara yer vermemeleri ya da bunlara,
izlenme oranı çok düşük yayın saatlerinde yer vermeleri,
özellikle milyon dolarlarla ifade edilen bütçeleri elinde
bulunduran çoğu şirket için burada belirlenen cezai yaptırım,
çok semboliktir, hiçbir yaptırımı ya da caydırıcılığı
yoktur. Bu nedenle, idari para cezasının daha makul düzeye
çıkarılması gerekir. Üç uyarıya rağmen, prime time’da
ya da normal sürelerde, yasanın aradığı yayını yapmayan
televizyon ya da radyolara hem para cezasının verilmesi hem de
yasada belirtilen süre çerçevesinde, prime time’larda RTÜK’ün
belirleyeceği hayvan ve doğa sevgisi ile ilgili yayınların
yapılmasının sağlanması gerekir. Ceza olarak alınan bedeller,
hayvanların refahı, kısırlaştırılması gibi konularda
kullanılmak üzere çevre bakanlığına aktarılır.
m)
21’inci maddeye aykırı hareket edenlere hayvan başına iki yüz
elli Yeni
Türk Lirası idari
para cezası
(Ek
Cümle) Trafik
ceza kayıtlarına islenir.
GEREKÇE :
Bir
hayvanı trafik kazası sonucu yaralayıp bakımını yaptırmayarak
onun ölümüne sebep olan kişinin, trafik kaydına muhakkak
işlediği suçun cezasının işlenmesi, trafikte bulunan
sürücülerin, daha hassas olmasını, hayvanlara bir “mal”
olarak değil de “can” olarak bakmasınının gerekliliğindendir.
n) (Değişik
Fıkra) 22’nci
maddeye uymayanlara, mevcut hayvanat bahçelerinde, kötü
şartlarda barındırdıkları
ya da sergiledikleri hayvanlar için buranın bakımından
sorumlu olanlar için savcılık görev ihmali nedeniyle, Türk Ceza
Kanunu kapsamında görev ihmali nedeniyle re’sen dava açar.
o) 23’üncü maddeye aykırı hareket edenlere hayvan başına, iki bin beş yüz Yeni Türk Lirası idari para cezası
GEREKÇE :
Bu
kanun değişikliğinin en büyük amaçlarından birisi, yurda
kaçak olarak giren, özellikle de yurtdışına kontrolsüz olarak
çıkartılan ve nereye gittiği tam olarak bilinemeyen sokak
hayvanlarının, kaçak ve kontrolsüz ticaretini engellemektir. Bu
durum detaylı olarak özellikle Geçici 3. maddede
gerekçelendirilmiş ve teklif maddesi haline getirilmiştir.
p)
(Ek Fıkra) Bu Kanunda yazılı hayvan haklarını ihlal eden eylem,
toplumsal infial yaratmış ise, ayrıca üç yıldan beş
yıla kadar hapis cezası verilir. Bu suç şikayete bağlı olmayıp
Cumhuriyet Savcılarınca, re’sen soruşturulur. Ayrıca bu
suçu işleyen kişinin, özgürlüğü bağlayıcı cezası sona
erdikten sonra en az bir yıl boyunca devlete bağlı bir psikolojik
tedavi merkezinde müşahede altına alınması gerekir.
GEREKÇE
:
Her
ne kadar idari para cezaları, hukukta düzenlenmiş bir çeşit
yaptırım olsa da hayvan haklarına karşı işlenen suçların
cezasının, para cezası olması, bu kanunun yaptırımının
olmaması anlamına gelir. Çünkü, ekonomik gücü yerinde olan
birisine verilebilecek bir para cezası, kimi zaman teşvik anlamına
bile gelecektir. Kaldı ki mevcut TCK 151/2 maddesi ile sahipli
hayvanın öldürülmesi halinde, 4 aydan 3 yıla kadar hapis cezası
düzenlenmiştir. Kanun koyucunun, hapis cezasının alt sınırını,
4 ay olarak belirlemesinin nedeni, büyük olasılıkla, bu cezanın
ön ödeme ile geçiştirilememesini ve sanığın işlemiş olduğu
bu suçun sabıkasına muhakkak işlenmesini sağlamak olmalıdır.
Bu
suçların kovuşturulması re’sen cumhuriyet savcılıklarınca
yapılıp sonuçlandırılmalıdır. Suçun takibi, şikayete bağlı
olmamalıdır. Suç duyurusunda, suçtan zarar görenlerin olduğu
gibi, durumu bizzat gören kişiler ile il
hayvan ve haklarını koruma kurulları ve bu
konuda çalışan vakıf - dernekler
de suç duyurusunda bulunabilmelidir. Mağdur
olan hayvan sahibi, şikayetinden vazgeçtiği takdirde, zarar gören
taraf ve ülke genelindeki hayvanları koruma dernekleri, diledikleri
takdirde bu davalara müdahil sıfatıyla katılabilmelidir.
Bu
maddenin (b) bendinde atıfta bulunulan 5 inci maddenin birinci,
ikinci ve beşinci fıkraları ile (o) bendi dışında kalan
fiillerin, veteriner hekim, veteriner sağlık teknisyeni, hayvan
koruma gönüllüsü, hayvan haklarını koruma
derneği üyeleri, hayvan haklarını koruma
vakfı üyeleri, hayvan toplama, gözetim altına alma, bakma, koruma
ile görevlendirilmiş olan kişilerce işlenmesi halinde verilecek
ceza iki kat artırılarak uygulanır.
Bu
maddede yazılı idarî para cezaları, her takvim yılı
başından geçerli olmak üzere, o yıl için 4.1.1961 tarihli ve
213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 298 inci maddesi
hükümleri uyarınca tespit ve ilân edilen yeniden değerleme
oranında artırılarak uygulanır.
(Ek
Madde)
Bu
cürümün kamu görevini yerine getirenler tarafından işlenmesi
MADDE
28/A - İşbu
kanundaki yasaklara karşı hareket eden kişiler, bu kamu görevini
ifa ederken ya da bu sıfat altında yapmışsa veyahut azmettirmiş
ya da doğrudan veya dolaylı sözlü ya da yazılı emir vermişse,
verilen hapis cezaları ve idari cezaları bir misli arttırılır.
GEREKÇE :
Hayvan
haklarına karşı işlenen suçlar, kişiler tarafından olabildiği
gibi kamu otoritesindeki yetkisini kullanan tüzel kişiler ya da
orada çalışan görevli kişiler tarafından da haksız ve hukuka
aykırı bir biçimde kullanılabilmektedir. Hayvan hakları; eğer
bu kişiler ya da azmettirenler tarafından her ne şekilde
olursa olsun ihlal edilirse, verilecek cezalar bir misli
oranında arttırılmıştır.
BEŞİNCİ
KISIM
ÇEŞITLI,
SON VE GEÇICI HÜKÜMLER
BİRİNCİ
BÖLÜM
Çeşitli
Hükümler
Birden
fazla hükmün ihlâli
MADDE
29. - Bu
Kanunda suç olarak öngörülen fiiller başka kanunlara göre de
suç ise, en ağır cezayı gerektiren kanun hükümleri uygulanır.
Fiili
ile bu Kanunun birden fazla hükmünü ihlal edenlere daha ağır
olan ceza verilir.
Fiillerin
tekrarı
MADDE
30. - Bu
Kanunda, ceza hükmü altına alınmış fiillerin tekrarı halinde
para cezaları bir kat, daha fazla tekrarı halinde üç kat
artırılarak verilir.
İKİNCİ
BÖLÜM
Son
ve Geçici Hükümler
Saklı
hükümler
MADDE
31. - 4915
sayılı Kara Avcılığı Kanunu, 3285 sayılı Hayvan Sağlığı
ve Zabıtası Kanunu, 4631 sayılı Hayvan Islahı Kanunu ile 1380
sayılı Su Ürünleri Kanunu hükümleri saklıdır.
(Ek
Fıkra) Bu
kanunun yürürlüğe girmesiyle, 3285 sayılı Hayvan Sağlığı ve
Zabıtası Kanununun 18. 34. ve 36. maddeleri yürürlükten
kalkacaktır.
GEREKÇE
:
3285
sayılı Hayvan Sağlığı ve Zabıtası Kanunu, hayvan itlafını
kanuni hale getirmektedir ve bu kanunun ruhu ile diğer kanun
çelişmektedir. 3285 sayılı Kanunun ilgili maddelerinin
kaldırılması halinde, özellikle bu Kanunun 6. maddesinde olması
gereken alternatif yöntem, anlatılmıştır. Anılan kanunun
ilgili maddeleri, asıl amacı hayvanları korumak olan bu kanun ile
tamamen çelişmekte, hayvan haklarını bir “şüphe” uğruna
yok saymakta ve acımasız bir kıyıma dönüşebilecek harekete
neden olmaktadır. Bu nedenle, 3285 sayılı Kanunun bu maddeleri,
kaldırılmalıdır. Amaç, hayvanları ortadan kaldırarak çözüme
ulaşmak değil, bilakis onlarla beraber toplumsal çözüm
sağlamaktır. Bunların yerine kaim olmak üzere zaten bu
kanunun 6. maddesinde nasıl davranılacağı ve hareket edileceği
belirlenmiştir. Bir yandan Hayvan Hakları Kanunu düzenleyip diğer
yandan büyük bir istisna bırakarak “şüphe halinde dahi”
toplu itlaflara, zehirlemelere izin vermek, kanunlar arasındaki
başka bir tezatı oluşturacaktır. Kuduz ve benzeri sağlığı
tehdit eden bulaşıcı hastalıklar nedeniyle, bu kanunun 6.
maddesi ve bu maddeye bağlı olarak yayınlanacak yönetmelikler,
ortaya çıkacak boşluğu dolduracaktır. O nedenle bu kanun ile
3285 sayılı kanunun 18, 34 ve 36. maddelerinin bu kanun ile
yürürlükten kaldırılmaları gerekir.
GEÇİCİ
MADDE 1. - Bu
Kanunun 14 üncü maddesinin (l) bendinde belirtilen hayvanlardan,
yurda bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce sokulmuş
olanların sahipleri; üç ay içerisinde hayvan koruma kurullarına
bildirimde bulunarak bunları kayıt altına aldırmak; altı ay
içerisinde kısırlaştırarak kısırlaştırıldıklarına ilişkin
belgeleri il hayvan ve
haklarını koruma
kurullarına teslim etmek zorundadırlar.
GEÇİCİ
MADDE 2. - Bu
Kanun gereğince çıkarılması gerekli bulunan yönetmelikler,
Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içinde
hazırlanır.
GEÇİCİ MADDE 3. - Bu
Kanunun yürürlüğe girmesi ile her türlü ev ve süs hayvanının
ithal ve ihracı, insan sağlığının korunması ve hayvan
popülasyonunun kontrol altına alınabilmesi için 10 yıl müddetle
yasaklanmıştır. Buna aykırı hareket edenlere ve şeriklerine,
hayvan başına, üç bin Yeni Türk Lirası idari para cezası
verilir. Tekerrüründe ise ceza üç kat arttırılır. Bu suçu
işleyenler, kamu görevlisi ise ceza bir kat arttırılır.
Kaçakçılık mevzuatı kapsamında yargılama hükümleri
ayrıktır.
GEREKÇE
:
Özellikle
yurda giren kaçak hayvan ithalatının önü kesilmediği sürece ve
bunlara talebi körükleyen pet-shop’lar denetlenmediği sürece
(hatta bunlara gelişi güzel ruhsat verildiği sürece) yapılan
çalışmalar aslında küçük iyiniyetli hareketler ve akıntıya
karşı kürek çekmek olarak kalacaktır. Çünkü hayvan
popülasyonu, bir şekilde kontrol altına alınmaz ise tüm yapılan
çalışmalar boşa gidecek, Hakları korumak da savunmak da
zorlaşacaktır.
Gelişmiş
ülkelerin kendi memleketlerine insan bile sokmadan önce ne kadar
tedbirli davrandıkları, insanlara vize, hayvanlara karantina ve aşı
karnesi uygulamaları, hatta her türlü bitki tohumu girişinin bile
sıkı denetime tabi tutulduğu, malumunuzdur. Halbuki bizde, bunu
bir türlü uygulayamadığımız için, ev ve süs hayvanı ticareti
yapanların, sırf ekmek parası kazanması için bu ticareti
yapmalarına göz yumduğumuz için ve kontrol ile denetim
mekanizmalarımızın gereği gibi çalışmayıp sırf kanunlarda
kelime babında kaldıkları için hayvanlarla ilgili ortaya çıkacak
hiçbir problemin önüne geçilememekte, üstelik hayvan
barınaklarındaki çok kötü görüntülerin ortaya çıkması da
engellenememektedir.
Özellikle,
eski doğu bloku ülkelerinden ülkemize bu süs ve ev hayvanları
yoğun bir şekilde girmekte, hatta bizim ülkemiz için özel üretim
yapılmaktadır. Bunları çok ucuz fiyata mal eden bu kişiler,
ülkemizin hem sağlık, hem de hayvan populasyon kontrolünü
bozmaktadır. Yurt içinde satış yapanlar ise faturasız satış
yaparak hem vergi ödememekte, hem de bu hayvanları uygun fiyatlara
satmaktadır. Satılan bu hayvanlar ise geçici bir heves olarak
alındığından bir kaç yıl içinde ya barınaklardaki olumsuz
koşullara terk edilmekte ya da belediyeler tarafından itlaf veya
zehirleme gibi korkunç sonlara mahkum olmaktadırlar.
Öte
yandan, aynı şekilde yurtdışına tırlarla ve gemilerle kaçak
olarak kürk üretimi nedeniyle kedi ve köpekler kaçırılmakta,
çok kötü ortamlarda istiflenmekte, yurtdışında da büyük
olasılıkla bu hayvanların kürkünden faydalanılmakta, hatta
hayvanların üzerinden uyuşturucu kaçakçılığı bile
yapılmaktadır. O nedenle, her koşulda hem giriş hem çıkış
sıkı şekilde kontrol altına alınmalı, kanunun yürürlüğe
girdiği andan itibaren sınırlama getirilmelidir.
Bu
kanunun, belki de en önemli maddesi bu geçici 3. maddedir. Hayvan
ticareti 10 yıl boyunca, nüfus, kontrol altına alınana kadar,
kesinlikle yasaklanmalı, diğer tedbirlerle ve
Aşılama,
kısırlaştırma, micro chip – kayıt altına alma gibi
yöntemlerle, uzun vadede, belki sokak hayvanı ve barınakların da
ortadan kaldırılacağı öngörülmektedir. Yurda giren her 6 çift
kedi ve köpekten, üreme sonucu, 6 yılda, 60 bin kedi köpek
oluşmaktadır. Bu ticarete göz yuman görevliler hakkında da bu
nedenle cezalar bir misli arttırılmıştır.
Yürürlük
MADDE
32. - Bu
Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
Yürütme
MADDE
33. - Bu
Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
Arnavutköy
köpek pansiyonu, köpek oteli ve kamp alanımız
Ataşehir köpek
pansiyonu, köpek oteli ve kamp alanımız,Köpek
pansiyon ATAŞEHİR, Köpek
oteli, köpek eğitim merkezi, köpek eğitim çiftliği, köpek
kulubeleri, pet taksi, köpek pansiyonları, köpek otelleri,
Avcılar köpek
pansiyonu, köpek oteli ve kamp alanımız,Köpek
pansiyon AVCILAR, Köpek
oteli köpek eğitim merkezi, köpek eğitim çiftliği, köpek
kulubeleri, pet taksi, köpek pansiyonları, köpek otelleri,
Bağcılar köpek
pansiyonu, köpek oteli ve kamp alanımız, Köpek
pansiyon BAĞCILAR, Köpek
oteli köpek eğitim merkezi, köpek eğitim çiftliği, köpek
kulubeleri, pet taksi, köpek pansiyonları, köpek otelleri,
Bahçelievler köpek
pansiyonu, köpek oteli ve kamp alanımız, Köpek
pansiyon BAHÇELİEVLER, Köpek
oteli köpek eğitim merkezi, köpek eğitim çiftliği, köpek
kulubeleri, pet taksi, köpek pansiyonları, köpek otelleri,
Bakırköy köpek
pansiyonu, köpek oteli ve kamp alanımız, Köpek
pansiyon BAKIRKÖY,
Köpek oteli köpek eğitim merkezi, köpek eğitim
çiftliği, köpek kulubeleri, pet taksi, köpek pansiyonları, köpek
otelleri,
Başakşehir köpek
pansiyonu, köpek oteli ve kamp alanımız, Köpek
pansiyon BAŞAKŞEHİR, Köpek
oteli köpek eğitim merkezi, köpek eğitim çiftliği, köpek
kulubeleri, pet taksi, köpek pansiyonları, köpek otelleri,
Bayrampaşa köpek
pansiyonu, köpek oteli ve kamp alanımız, Köpek
pansiyon BAYRAMPAŞA, Köpek
oteli köpek eğitim merkezi, köpek eğitim çiftliği, köpek
kulubeleri, pet taksi, köpek pansiyonları, köpek otelleri,
Beşiktaş köpek
pansiyonu, köpek oteli ve kamp alanımız, Köpek
pansiyon BEŞİKTAŞ, Köpek
oteli köpek eğitim merkezi, köpek eğitim çiftliği, köpek
kulubeleri, pet taksi, köpek pansiyonları, köpek otelleri,
Beykoz köpek
pansiyonu, köpek oteli ve kamp alanımız, Köpek
pansiyon BEYKOZ, Köpek
oteli köpek eğitim merkezi, köpek eğitim çiftliği, köpek
kulubeleri, pet taksi, köpek pansiyonları, köpek otelleri,
Beylikdüzü köpek
pansiyonu, köpek oteli ve kamp alanımız, Köpek
pansiyon BEYLİKDÜZÜ, Köpek
oteli köpek eğitim merkezi, köpek eğitim çiftliği, köpek
kulubeleri, pet taksi, köpek pansiyonları, köpek otelleri,
Beyoğlu köpek
pansiyonu, köpek oteli ve kamp alanımız, Köpek
pansiyon BEYOĞLU, Köpek
oteli köpek eğitim merkezi, köpek eğitim çiftliği, köpek
kulubeleri, pet taksi, köpek pansiyonları, köpek otelleri,
Büyükçekmece köpek
pansiyonu, köpek oteli ve kamp alanımız, Köpek
pansiyon BÜYÜKÇEKMECE, Köpek
oteli köpek eğitim merkezi, köpek eğitim çiftliği, köpek
kulubeleri, pet taksi, köpek pansiyonları, köpek otelleri,
Çatalca köpek
pansiyonu, köpek oteli ve kamp alanımız, Köpek
pansiyon ÇATALCA, Köpek
oteli köpek eğitim merkezi, köpek eğitim çiftliği, köpek
kulubeleri, pet taksi, köpek pansiyonları, köpek otelleri,
Çekmeköy köpek
pansiyonu, köpek oteli ve kamp alanımız, Köpek
pansiyon ÇEKMEKÖY, Köpek
oteli köpek eğitim merkezi, köpek eğitim çiftliği, köpek
kulubeleri, pet taksi, köpek pansiyonları, köpek otelleri,
Esenler köpek
pansiyonu, köpek oteli ve kamp alanımız, Köpek
pansiyon ESENLER, Köpek
oteli köpek eğitim merkezi, köpek eğitim çiftliği, köpek
kulubeleri, pet taksi, köpek pansiyonları, köpek otelleri,
Esenyurt köpek
pansiyonu, köpek oteli ve kamp alanımız, Köpek
pansiyon ESENYURT, Köpek
oteli köpek eğitim merkezi, köpek eğitim çiftliği, köpek
kulubeleri, pet taksi, köpek pansiyonları, köpek otelleri,
Eyüp köpek
pansiyonu, köpek oteli ve kamp alanımız, Köpek
pansiyon EYÜP, Köpek
oteli köpek eğitim merkezi, köpek eğitim çiftliği, köpek
kulubeleri, pet taksi, köpek pansiyonları, köpek otelleri,
Fatih köpek
pansiyonu, köpek oteli ve kamp alanımız, Köpek
pansiyon FATİH, Köpek
oteli köpek eğitim merkezi, köpek eğitim çiftliği, köpek
kulubeleri, pet taksi, köpek pansiyonları, köpek otelleri,
Gaziosmanpaşa köpek
pansiyonu, köpek oteli ve kamp alanımız, Köpek
pansiyon GAZİOSMANPAŞA, Köpek
oteli köpek eğitim merkezi, köpek eğitim çiftliği, köpek
kulubeleri, pet taksi, köpek pansiyonları, köpek otelleri,
İstanbul
Güngören köpek
pansiyonu, köpek oteli ve kamp alanımız, Köpek
pansiyon GÜNGÖREN, Köpek
oteli köpek eğitim merkezi, köpek eğitim çiftliği, köpek
kulubeleri, pet taksi, köpek pansiyonları, köpek otelleri,
İstanbul
Kadıköy köpek
pansiyonu, köpek oteli ve kamp alanımız, Köpek
pansiyon KADIKÖY, Köpek
oteli köpek eğitim merkezi, köpek eğitim çiftliği, köpek
kulubeleri, pet taksi, köpek pansiyonları, köpek otelleri,
İstanbul
Kağıthane köpek
pansiyonu, köpek oteli ve kamp alanımız, Köpek
pansiyon KAĞITHANE, Köpek
oteli köpek eğitim merkezi, köpek eğitim çiftliği, köpek
kulubeleri, pet taksi, köpek pansiyonları, köpek otelleri,
İstanbul
Kartal köpek
pansiyonu, köpek oteli ve kamp alanımız, Köpek
pansiyon KARTAL, Köpek
oteli köpek eğitim merkezi, köpek eğitim çiftliği, köpek
kulubeleri, pet taksi, köpek pansiyonları, köpek otelleri,
İstanbul
Küçükçekmece köpek
pansiyonu, köpek oteli ve kamp alanımız, Köpek
pansiyon KÜÇÜKÇEKMECE, Köpek
oteli köpek eğitim merkezi, köpek eğitim çiftliği, köpek
kulubeleri, pet taksi, köpek pansiyonları, köpek otelleri,
İstanbul
Maltepe köpek
pansiyonu, köpek oteli ve kamp alanımız, Köpek
pansiyon MALTEPE, Köpek
oteli köpek eğitim merkezi, köpek eğitim çiftliği, köpek
kulubeleri, pet taksi, köpek pansiyonları, köpek otelleri,
İstanbul
Pendik köpek
pansiyonu, köpek oteli ve kamp alanımız, Köpek
pansiyon PENDİK, Köpek
oteli köpek eğitim merkezi, köpek eğitim çiftliği, köpek
kulubeleri, pet taksi, köpek pansiyonları, köpek otelleri,
İstanbul
Sarıyer köpek
pansiyonu, köpek oteli ve kamp alanımız, Köpek
pansiyon SARIYER, Köpek
oteli köpek eğitim merkezi, köpek eğitim çiftliği, köpek
kulubeleri, pet taksi, köpek pansiyonları, köpek otelleri,
İstanbul
Silivri köpek
pansiyonu, köpek oteli ve kamp alanımız, Köpek
pansiyon SİLİVRİ, Köpek
oteli köpek eğitim merkezi, köpek eğitim çiftliği, köpek
kulubeleri, pet taksi, köpek pansiyonları, köpek otelleri,
İstanbul
Sultanbeyli köpek
pansiyonu, köpek oteli ve kamp alanımız, Köpek
pansiyon SULTANBEYLİ, Köpek
oteli köpek eğitim merkezi, köpek eğitim çiftliği, köpek
kulubeleri, pet taksi, köpek pansiyonları, köpek otelleri,
İstanbul
Sultangazi köpek
pansiyonu, köpek oteli ve kamp alanımız, Köpek
pansiyon SULTANGAZİ, Köpek
oteli köpek eğitim merkezi, köpek eğitim çiftliği, köpek
kulubeleri, pet taksi, köpek pansiyonları, köpek otelleri,
İstanbul
Şile köpek
pansiyonu, köpek oteli ve kamp alanımız, Köpek
pansiyon ŞİLE, Köpek
oteli köpek eğitim merkezi, köpek eğitim çiftliği, köpek
kulubeleri, pet taksi, köpek pansiyonları, köpek otelleri,
İstanbul
Tuzla köpek
pansiyonu, köpek oteli ve kamp alanımız, Köpek
pansiyon TUZLA, Köpek
oteli köpek eğitim merkezi, köpek eğitim çiftliği, köpek
kulubeleri, pet taksi, köpek pansiyonları, köpek otelleri,
İstanbul
Ümraniye köpek
pansiyonu, köpek oteli ve kamp alanımız, Köpek
pansiyon ÜMRANİYE, Köpek
oteli köpek eğitim merkezi, köpek eğitim çiftliği, köpek
kulubeleri, pet taksi, köpek pansiyonları, köpek otelleri,
İstanbul
Üsküdar köpek
pansiyonu, köpek oteli ve kamp alanımız, Köpek
pansiyon ÜSKÜDAR, Köpek
oteli köpek eğitim merkezi, köpek eğitim çiftliği, köpek
kulubeleri, pet taksi, köpek pansiyonları, köpek otelleri,
İstanbul
Zeytinburnu köpek
pansiyonu, köpek oteli ve kamp alanımız, Köpek
pansiyon ZEYTİNBURNU, Köpek
oteli köpek eğitim merkezi, köpek eğitim çiftliği, köpek
kulubeleri, pet taksi, köpek pansiyonları, köpek otelleri,
İstanbul
Köpek pansiyon SANCAKTEPE, Köpek
oteli köpek eğitim merkezi, köpek eğitim çiftliği, köpek
kulubeleri, pet taksi, köpek pansiyonları, köpek otelleri,